27 Haziran 2023 Salı

KRAL ÖLDÜ YAŞASIN YENİ KRAL

 

internet

                          KRAL ÖLDÜ, YAŞASIN YENİ KRAL!

  Kral öldü, yaşasın yeni kral diyemem… Bu tür demeler, beklentiler yok etmedi mi demokrasi özlemlerimizi?

   Nedir demokrasi? Halkın egemenliği temeline dayanan yüce bir şeyse, halkın seçtiği bir insanın gidişi ardından tam da bu zamanda; “ En güçsüz olduğu anda” alkışlar yapıp; “Ben söylemiştim; etme bulma dünyası” diyemem…

   Adayların, Ankara’dan, parti liderleri ve onların arkadaşları tarafından seçildiği sürece, tam manasıyla demokrasi kucaklaması olur mu olmaz mı bilemiyorum…

     Görünen o ki, parti liderlerinin güvenini kazanan, olurunu alan VEKİL ve BELEDİYE BAŞKANI olma hakkını kazanıyor. O zaman; halkın içinde niye gezinip, halkla düşüp kalksın?

   Böyle gelmiş böyle gider mi bilinmez ama böyle giderse, tıpkı demokrasimiz gibi; neşemiz, huzurumuz, konforumuz, zenginliklerimiz de hep yarım kalacak gibi…

 Artık isimlerin kurtarıcılığı, kahramanların gökten inişini bekleme zamanı değil…21.yüzyıl, uzay yarışı çoktan başladı. Dünya üzerinde, dünyanın konforunu, zenginliklerini kullanan, dünyayı kendine hizmetkâr bırakan ülkelerin güler yüzlü demokrasi oyunları da kendi etraflarından öteye geçmiyor. Buna rağmen, insanlık; “Kötünün iyisidir” diyerek bulduğu her fırsatta bu ülkelere GÖÇ ediyor…

   Böyle giderse hiç kimse edindiği mülklerin, anılarla doldurduğu evlerinin, şehirlerinin arkasında çocuk ve torunları duracak-KALACAK diye beklemesin… Onlar da ilk fırsatta yarı demokrasi, yarı zenginlik gösterisi ve çağrısı yapılan ülkelere uçacak…

   Kral öldü, yaşasın yeni kral, diyemem! Seçilerek gelen birisinin seçilmeyerek gitmesini isterim. Kral öldü, yaşasın yeni kral! Demek yerine, daha kurumsal, daha demokratik ve bilimle sanatın kol kola yürüyeceği yönetim, yaşam biçimlerini istemekten vazgeçemem…

   Öteden beri en korktuğum şey, birisini çok hızlı bir şekilde yükseltip, göklere çıkartmak; kral ilan etmektir. Düşünsenize görevini layıkıyla yapan, yaptığı için de layıkıyla Devletimizin ve Milletimizin sunduğu her türlü imkânlardan yararlanan Belediye Başkanı, çok özel bir şey beklemezken, her gördüğümüz yerde;

  “ Şu sokak çok harika oldu. Bu cadde muhteşem oldu. Yaptığınız park için size minnettarız.” Diyerek, zaten bu görevleri yapmaya gelen ve yapmak için personeli, elemanları-çalışanları bulunan Başkanları aldatıyoruz…

  Bir de onların işlerini yapması, şehirlerini güzelleştirmesini beklemek yerine, büyük çoğunluğumuz KİŞİSEL meselelerle bu gidişatın canına okuyoruz…

   Hal böle olunca; kral Öldü, Yaşasın Yeni Kral! Diyemem… Kral çıplak demeyi popüler kılamam…

   Bütün bunları diyemezken, şu sözleri söylemeyi de borç biliyorum. Görevinden alınan, istifa ettiği bildirilen eski Belediye Başkanı olan kişiyi yücelten, sürekli alkış tutan, o anlı şanlı kişiler nerede?

    İster uzak, ister yakın TARİH, bu yüzden çok önemlidir. Özellikle bir koltuğa oturup, halk ve hak adına hizmet vermek isteyenlerin özenmeyeceği tek şey; Kral olmalıdır! Zordur kralın gelmesi de gitmesi de. Krallığın o güzel-konforlu-egolu dünyası elden gidince insanın dünyası kararır…

   Bu yüzden halk olmak çok yüce bir şeydir. Sıradanlığın, yetmezlik ile umutların bahçelerinde dolaşmanın kıymetini bilmek de az şey değildir…

 Nerede o eski bayramlar? Diyenlere şunu sormak isterim: - Siz bayramı canı gönülden kutladınız da “BAYRAM” size arkasını mı döndü? Siz, komşunuza, akrabanıza canı gönülden bir el uzattınız da; “ONLAR” size arkasını mı döndü?

  Kutlu OLSUN bayramınız; canı gönülden… Bırakın boş, gereksiz kırgınlıkları; tutun; sevgiyle bir anlığına bir bayram sevinci neşesi içinde; bir çocuğun, bir insanın sıcacık ellerinden…

 Güven SERİN

  

 


Hiç yorum yok: