9 Aralık 2022 Cuma

MEZARLIKLAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜNE SORMAK İSTERİZ

 

Kamera; Güven
Tekirdağ Eski Türk Mezarlığı
Kamera; Güven
Tekirdağ Eski Türk Mezarlığı
Bakıma Muhtaç Bir Halde

Kamera; Güven
Türk Yahudi Mezarlığı
Viran haldeler
Kamera; Güven 2018
Türk Yahudi Mezarlığı Tekirdağ

         MEZARLIKLAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜNE SORMAK İSTERİZ

 

   Asıl konumuza geçmeden önce Mezarlıklar Şube Müdürlüğüne teşekkürümü sunmak isterim. Günümüzden 8–10 yıl önce insanların cenazesi olduğunda nasıl panik yaptıklarını, acılarını yaşayamadan defin telaşına düştüklerini biliyoruz.

  Ya şimdi? Her şey olması gerektiği gibi yürüyor; Mezarlıklar Şube Müdürlüğü insanların acılarını paylaşıyor, yapılması gerekenleri layıkıyla yapıyor.

   Tekirdağ İl Emniyet binasının yanında bulunan Eski Şehir Mezarlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü binasının hemen arkasında bulunan Türk Yahudileri Mezarlığı ciddi tehlike içinde bulunuyor.

  Bir süre sonra İl Emniyet Müdürlüğü yeni binasına taşınacak. İl Emniyet Müdürlüğü burada olduğu için her iki mezarlığın değerli mezar taşları, öyküleri bugüne kadar kısmen de olsa korundular.

  Osmanlı döneminin mezar taşları, şehir esnafımız, kültürümüz adına çok önemli öyküleri barındırıyor. Böyle değerlerimiz varken, üstelik yok olma tehlikeleri yanı başımızda kol geziyorken, onların onarılması, korunması TEKİRDAĞ şehri ve insanı adına çok önemli ve değerlidir.

  Şehrimizde biz Türklerden başka Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler yaşıyordu. Dünyanın kaçınılmaz öykülerinden birisi de göçler, anlaşmazlıklar, ayrılıklar her ülkede yaşandığı gibi bizde de yaşandı. Şehrimizin çok sesli korosu yıllar önce sustu.

   Sadece Sarı Köşk mimarisi, öyküsü incelenirse, Mikes Kelemen’in (Macar yazar) eseri: Türkiye Mektupları okunursa, bugün okul olarak kullanılan o dönem mimarisini, o dönem kültürünü yansıtan okullar gezilir ise, insanlığın birbirine ne kadar çok ihtiyacı olduğu, birlikte neler yapacaklarının kanıtlarını da bulabilir, görebilir ve anlayabiliriz…

 Osmanlı döneminden kalan çok değerli mezar taşlarının halleri içler acısı. Onların ayağa kaldırılıp kitabeleri tekrar yerine konmalıdır. Bu mezarların, mezar taşlarının anlattığı, aktardığı ve taşıdıkları öyküler kitaplaştırılıp şehir kültürüne acilen kazandırılmalıdır…

   Bir büyük tehlike de Türk Yahudi Mezarlığı için söz konusudur. İl Emniyet Müdürlüğümüz taşınır taşınmaz burasının defineciler tarafından yağmalanacağı açıktır.

   Kanıtı mı? Emniyet İl Müdürlüğü’nden uzak tarafı ( yol tarafı ) çoktan yağmalanmış. Güzelim mermer mezar taşları çoktan yok edilmiş… Oysa hepsi bir eser, manevi birer değerlerdir…

  Onlar, orada toprağın altında yatan, uyuyan veya çoktan ruhları ve bedenlerinin de ayrıldığı insanların tamamı Tekirdağ doğumludur. Öyküleri burada yazıldı.

  Aşkları, evlilikleri, umutları, komşulukları, dostlukları, ticaretleri Tekirdağ’da yaşanıp insanlık tarihine küçük bir parça iz bırakıldı.

  Her iki mezarlık da sıradan mezarlıklar değiller. Sadece otlarını temizleyerek buraları var edemeyiz. Burasının tarihsel geçmişi, her büyük milletin bağrında yetiştirip büyüttüğü insanlara değer verme biçimini önce kendi insanımıza, sonra ülkemize ve dünyaya gösterme yüceliğine kavuşabiliriz.

  Burada yetkisi olan ve taşıyan herkes; sadece kanuni açıdan değil, insani açıdan da sorumludurlar.

   Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Yüksel ÖZDAL, Mezarlıklar Şube Müdürü Osman Nuri BEDİR bu konuda ne düşünüyor? Neler yapacaklar? Manevi, kültürel, insani ve kanuni değerler adına çok merak ediyorum…

 Güven SERİN 

 


 

 

 










Hiç yorum yok: