27 Eylül 2022 Salı

DAĞLI KARDEŞLER'İN MUTLU GÜN ve GECESİ

 

İNTERNET



İNTERNET

    DAĞLI KARDEŞLER’İN MUTLU GÜN ve GECESİ         

      

  Tekirdağ Süleymanpaşa Karacakılavuz deyince ilk akla gelenler; halı, kilim dokumaları yanında üreten ve çok çalışan insanların diyarı, sözleri-düşünceleri olacaktır.

   On altı yıl öteye gidersek, bu düşüncelere, Karacakılavuz ile öne çıkan tanıtımlara bir şey daha eklendi. Sadullah Dağlı ile kardeşi Çetin Dağlı’nın Dağlı Kardeşler markasını yaratmaları, henüz çok yeni olduğu halde, şehrimizin, bölgemizin göz nuru, baş tacı konumuna gelen üretimlerinin en başında gelir: Dağlı Yoğurt, Dağlı Ayran, Dağlı Peynir ve Süt…

  Dağlı Kardeşlerin biraz daha geçmişine inersek, bir başka üretici ve esnaflık yapmış insana ulaşırız: Dokuz kardeşin-evladın babaları Salih Dağlı çıkar karşımıza. Evlatlarına bıraktığı büyük miras; koşulsuz çalışmak, üretmek ve her ne yapacaksanız en iyisini, en güzelini yapmaları olmuştur…

  Sadullah Dağlı, Çetin Dağlı ve diğer kardeşler, ablalar ve yeğenler bu; “Baba, Dede” desturunu bir ilke belledikleri için şimdi, ikinci ve üçüncü kuşak bu yolda emin adımlarla ilerliyorlar. Rahmetli Salih Dağlı,1960 yılların etkin esnaflarından olmakla birlikte Tekirdağ’ın tanınmış esnafları Halil Aytaç, Osman Tırpancı ile kurmuş oldukları ticari yakınlık, dostluklara dönüşmüştür.

  İkinci kuşağın kurmuş oldukları Dağlı Kardeşler Süt ürünleri, artık çok değerli bir markadır: Dağlı Yoğurt belki de geçmişte çok önemli bir marka olan Salât, yağ ürününün nasıl girmediği yer, hane yoksa yöremiz için Dağlı Yoğurt ve Ayran’ın girmediği hane yoktur…

  Gelelim üçüncü kuşağa. Dağlı Kardeşlere yaşatılan mutluluğun, büyük emeklerle, alın terleriyle ortaya koydukları sağlam kuruluşun taze kanlarından birisi; FURKAN DAĞLI ve BÜŞRA DAĞLI, toplumları, milletleri sağlam, etkin yapan ve devamlıklarını oluşturan birlikteliğe; evlenmeğe karar verdiler.

  Furkan ve Büşra Dağlı’nın mutlu gün ve geceleri; düğünleri, halkımızın yoğun ilgisiyle onurlandırılmış olup, bir başka değerli geleneğin, göreneğin de tatlarına tanık oldum. İster Karacakılavuz içerisinde yaşayanlar, isterse dışarıdan gelen misafirler hoşlanır hoşlanmaz, hemen yemek bölümüne davet ediliyor. Kurulan misafir sofraları, günün ilk saatleriyle başlıyor, gecenin son saatine kadar misafirlerini doyurmak için açık tutuluyor. Yerel tatlardan keşkek de ölmemiş bir gelenek olarak karşımıza çıkıyor…

  Orada da karşımıza bir başka Dağlı kardeş-abla çıkıyor; Gülsen Dağlı-Bayır, ortaya koyduğu ürünler, sadece damak, tat-yemek kültürüne bir şey katmıyor; misafire, insana verilen değeri de gösteriyor Karacakılavuz insanı ve insanlığa miras olarak gördükleri, bıraktıkları marifetli sunumları…

  Görünen o ki, şehirlerin, kasabaların hatta köylerimizin kalkınmaları sadece ticari başarı veya zenginlikle olmuyor. Üçüncü, dördüncü, beşinci kuşağa gitmeyen zenginlikler, Milli kaybın yanında, kasabaların, şehirlerin de gelişmesini engelliyor.

  Bu yörenin topraklarında yetişip büyüyen ve mücadelesini veren, yöresine üreterek, marka olarak katkılar yapan insanlara fazlasıyla ihtiyacımız var.

  Dağlı Kardeşler de, ihtiyacımız olan kuruluşun altına imza atmış, birinci kuşak felsefesini, çalışkanlığını çok iyi anlayıp, başköşeye insanı-hizmeti oturmuş ve ikinci kuşak derken üçüncü kuşak zenginliğine, akademik bilgilerine da kavuşmuş durumdadır.

  Yaşamına yepyeni bir değer, evlilik, mutluluk katan Furkan Dağlı da üçüncü kuşağın en önemli öncülerinden birisidir. Önce aile olmanın o büyük onurlu sorumluluğu ve sonra Dağlı Kardeşler markasını çok daha ötelere taşıma sorumluluğu onun omuzlarında olduğu gibi diğer genç, üçüncü kuşak taze kanlar; Nurdan Dağlı, Fatih Dağlı, Safa Dağlı da bu yolculuğun, birlikteliğin en önemli değerleridir.

   Gördüğüm odur ki, başarı sadece maddi olursa, tat ve tuz bırakmadan, ikinci kuşağa gelmeden tuzla buz oluyor.

  Dağlı Kardeşler, çalışma hayatının kötü senaryolarını bilerek, ticari ve sosyal yaşamın içinde kalmanın sırlarından insana hizmet ederek, bu başarıyı çok daha öteye taşıyacaklardır.

   Furkan ve sevgili eşi Büşra Dağlı’ya ömür boyu mutluluk, coşku dilerken, Dağlı Kardeşler markasını yakından bilip, tanıyıp ve tüketen olarak, şehrimiz adına onur duyduğumu da söylemek isterim.

    Dağlı Kardeşler’in tüm emekçileri; bereketiniz, neşeniz bol olsun; yüce yaratıcının en güzel sevgisiyle donatılmış olma esenliği sizlerle olsun…

 Güven SERİN





Hiç yorum yok: