BIYIKALİ SPOR ŞAMPİYON: AMA!
Tekirdağ Bıyıkali Mahallesi (Köyü) 2.Geleneksel Futbol Şenliği isminde bir turnuva, futbol şöleni düzenlendi. Ramazan Bayramı, bayram tadında başlayan futbol şenliği 8 Mayıs Pazar günü sona erdi. Kaşıkçı Spor ile Bıyıkali Spor finale yakışır bir mücadele,120 dakikalık ter, zihin, heyecan şöleni yaşattılar…
Bir gün önce Kaşıkçı Spor ile Hacıköy Spor yarıfinal oynamış, uzatmalara kalan maç, her iki takımın 120 dakika yenişememesi sonucunda penaltılarda Kaşıkçı Spor, Hacıköy Sporu 4–2 yenerek final hakkını hak etmişti.
Yazımın başlığında AMA! Diyerek söyleyecek, yazacak şeylerimiz olduğunu anlatmak istedim. Bıyıkali Spor ev sahibi olarak ikinciye düzenlediği futbol şölenini, iki kez şampiyon olarak spor hanesine, ekonomisine, köy-mahalle sosyal birlikteliğine ve aynı zamanda durağan halde yaşayan, kayıp uygarlıklar gibi kaybolmuş köy-mahalle insanlarına bir olma, bir araya gelme şansı verdiği için BIYIKALİ futbol şölenine katkı veren herkese TEŞEKKÜRÜ borç biliyorum…
Ama! Demiştik ya şimdi o “AMA”ların sorularını Tekirdağ kamuoyu adına soruyorum. Bıyıkali futbol şöleni niçin sadece 12 takıma teklif getirdi. Karacakılavuz, Dedecik, Kumbağ,100.Yıl, Akçeşme, Altonova, Karadeniz ve daha nice mahalle kulüpleri; “ Bizde Varız!” derlerken, niçin çağırılmadıklarını merak ediyorlar. Bunun, AKLISELİM bir cevabı var mıdır?
En hazır takım, sürekli oynayan, amatör bilinci, sportif gücü elde etmiş Bıyıkali Spor, ev sahibi olma üstünlüğü yanında fiziksel ve ruhsal üstünlüğü ellerinde olup kendilerine denk takımlar da davet edilerek, bu şölene çok daha büyük enerjiler, rekabet ve adalet katılamaz mıydı? Diyen soran insan sayısı onlarca, hatta yüzlerce…
Bütün bu eksikleri, sorunları başköşeye koyup, Bıyıkali Mahallesinde yapılan futbol şölenine gölge düşürecek halim yok… Bıyıkali Sporu alkışlamaktan çok daha öte BIYIKALİ insanını; kadınlarını, çocuklarını, kızlarını, delikanlılarını alkışlıyorum. Şenliğe en güzel şenlik katma biçimi; alkışlar, marşlar, türkülerdir. Sizler de bunun en güzel şekilde yaptınız…
Şimdi sıkı durun! Benim gönlümün şampiyonu bir değil iki takım oldu. HACIKÖY SPOR ile KAŞIKÇI SPOR…7 Mayıs Cumartesi günü yarıfinal maçı oynayan iki takım, tam tamına 120 dakika mücadele ettiler. Büyük ter, çaba, emek içerisinde bir sürü oyuncu yere düştü ve sakatlanma tehlikesi geçirdiler. Bu yüksek mücadele içerisinde futbolcular, teknik heyet ve seyirciler arasında bir tek yanlış olmadı. İşte bu yüzden seviyorum sporu. Sahaya çıkanların oyununu insanca ve büyük heyecan içerisinde izleyen, alkışlayan ve kabul eden felsefe; sporun özüdür…
Gönlümün şampiyonu olan her iki takım oyuncularını isimleri, soy isimleriyle buraya yazıp, sözün, edebi düşüncenin ve yaşam felsefemin enerjisiyle alkışlayacağım:
KAŞIKÇI SPOR: Melih AKIN, Emirhan İŞSEN, Uğur KARABACAK, Mehmet BULUT, Özkan BOZKIR, Aycan GÜLŞEN, Doğukan ÇINAR, Recep Can BOZKIR, Ceyhun KALINTAŞ, Emir YILDIZ, İlker GÜRLER.
HACIKÖY SPOR: Hakan KUŞOĞLU, Rıdvan ÇINAR, Başar PINAR, Süleyman Fethi ŞİRİN, Bahadır CAN, Umut GÜN, Berkay KAPLAN, İbrahim KAPLAN, Emircan TUNA, Tolunay DEMİRCİ, Necdet KARANFİL
Değerli oyuncular; yarıfinal maçında futbol okullarında dünyaya ders olacak bir sportif mücadele verdiniz. Amatör spor ruhuna ayrı bir renk, soluk kattınız. Şampiyonluklar sadece kupalardan, unvanlardan ibaret değildir. Diyojen, Sokrates, Şekspir, Mevlana, Yunus zamanında yaşayan nice şampiyon, idarece çoktan tarihin mezarlığında unutuldu gitti. Gönüllere yazılanlar ise; şiirlerle, felsefeleriyle, hoşgörü zanaatları ve sanatlarıyla anılıyorlar.
Sizleri, KUTLUYORUM, ellerim şişene kadar alkışlıyorum…
İnecik Spor’a da bir sözüm, teşekkürüm var. Gördüğümüz kadarıyla en yaşlı sporcularla katıldıkları halde en az gol yiyerek bu futbol şölenine katkı verdiler; ALKIŞLIYORUM…
Son sözlerimi Kaşıkçı Sporun kaptanı Mehmet Bulut ve yan hakem Nihat’a ayırdım.
Kardeşim; Mehmet, Mehmet, Mehmet; sen artık bu takımın kaptanı değil teknik heyetine dâhil ol. Gayretin, sportif inancın çok değerli ama her şeyin bir sonu var. Takımın kaptanı; Mehmet, Mehmet, Mehmet, Kaşıkçı Spora daha fazla kayıp verdirme; ol emekli, katıl teknik heyete…
Yan Hakem Nihat kardeşim! Sana kır saçlı, sana koşamaz, sana kilolu diyenlere bir ders olarak; bayrağını adalet, sportif ahlak, inanç içerisinde bir saniye dahi gecikmesiz kaldırdığın için TEŞEKKÜRLER…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder