GÜNBATISI
Hafiften bir rüzgâr,
Denize baktığım sağ taraftan.
Sanırsınız güneyin lodosu.
Batının nemli sıcak esintisi,
Soğuk güne karşılık…
Mahkûmlar topluluğu;
“Eğ başını/Eğ başını “
Yükselttiler seslerini, ağır yükleri,
Ayaklarına dolanan zincirler…
Oturduğum yerin kapısında bir kadın,
Emanet bir paket bıraktı esnafın eline.
Sonra!
Günbatısı yönüne,usul usul yürüdü.
Karşımda, denizin hemen yakınında,
Çınarların oynaşması,
Zeybekler eşliğinde.
Ya kadının saçları?
Bir havalanma, uçuşma ki,
Şiir, şarkı, öykü tadında…
Özgürlüğe susamış,
Ağır forsa Jaan Valjean
Haykırdı;
“ Eğ başını/Eğ başını
Nihayet özgürüm artık!
Ne tuhaf lezzeti var.”
Dünya hali,can sıkısı.
Şiir, öykü, şarkı tadında;
Bir dünya varken, bakıp görmemek…
Esti Günbatısı, sanırsınız lodos.
Dalgalandı genç kadının saçları,
Sevgiliye gider gibi,
Bir çocuğun bayram sevincinde,
Çınar ağaçlarının, zeybek ritmleri
Sessizliğinde…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder