10 Ağustos 2020 Pazartesi

İYİ OLMAK MASRAFSIZ İŞ

 










     İYİ OLMAK, MASRAFSIZ ŞEY…

        ( Doku ve Organ Bağışı Yapalım )

 

   Ne çok konuşuldu; iyilik ve kötülük adına. Âlimler, filozoflar, peygamberler, öğretmenler, anne ve babalar ve daha niceleri… Farkındaysanız, ne çok şey üretiriz; kötülüğü örtmek, onun sebebini zaruri yet-mecburiyet ve keyfiyet içinde anlatıp “ONAY” almak istemek; çok büyük ağırlık ve pahalı bir şey…

  İyiliğin masrafı oldukça az; hatta neredeyse yokken, kötülüğün masrafı o kadar çok ki; sırf bu sebepten kaçılır kötülükten; kötülüklerden. Sadece kaçılır mı? Fırsatınız varsa, henüz vakit geçmemişse; ona karşı durulur, onunla baş etme oyunlarına çıkılıp, Şekspir’in sahnelerinde ki trajedileri belki de komediye çevirme ödülüne layık görülürsünüz…

  Dehaların ödülü; yalnızlık ve adanmışlıktır. Bazıları; sanata adanırken bazıları bir ülkeye-VATANA adanır. Tıpkı Mustafa Kemal ATATÜRK gibi… Hatırlar mısınız Mustafa Kemal’in ölümünden önce vasiyetini yazıp mirasını devrettikten sonra söylediği sözleri;

  “ Şimdi rahatladım çocuk! Üzerimden büyük bir yük kalktı.” Ve bilir misiniz o büyük insanın hep kaçmak istediği yer neresidir? Kırlar; kırlara, sükûnete, doğal olana ve basit bir kulübeye…

  Ya o zaman; bunca telaş, gurur, yorgunluk, kurnazlık niçin? Yetinmenin ölçüsü yok bilirsiniz. Durmak bilmeyen bir açlık cezası denen şey vardır; insanlığın ötesinden beri; yani, kadim zamanlardan beri peşine bırakmayan bir hastalık biçimi…

  Atölyemdeki masamın üzerinde küçük bir kart duruyor. T.C.Sağlık Bakanlığına ait ve şöyle bir ismi var;

DOKU VE ORGAN BAĞIŞ BELGESİ; (Ölümünden sonra bir başkasının yaşamasında yardımcı olmak istiyorum ) diye devam ediyor…

  Görüyorsunuz ya; iyi olmak, iyilik yapmak oldukça masrafsız. Ölümle başlayan organların bozulması-çürümesi bir hafta içinde yok olması demek! Kime yararı olacak, bize yaşam sunan organların toprağa karışıp, akıp gitmesi?

  Hadi gelin, masrafsız olanı yapalım; bunca telaşı, kargaşayı, kirli-tozlu bilgiyi, kulakları sağır edecek dedikoduları şimdilik bir kenara atalım ve masrafsız olana kucak açalım. En yakın hastaneye gidip; Doku ve Organ Bağış Belgemizi alalım. Üstelik bedava ve masrafsız… İçinize akacak bir belge, ruhunuzu şenlendirecek, yaşama edebi düşünceler, mitolojik öyküler gibi kök salacak bir iş yapmak çok kolay; hadi…

  Bizden sonra çürümesine izin vermediğimiz organlarımız; Kalp, Kalp Kapağı, Akciğer, Böbrek, Karaciğer,Pankreas ve Kornea’mız ne çok şey demek! Bir ışık, bir yaşam; yaşama tutunanların bizden sonra da kan akışlarının, yaşama çağrı yapan seslerinin duyulması anlamı demek…

  Başından da söylediğim gibi; iyi olmak masrafsız şey… Kötülük öyle mi ya? Can yaktıkça, korkar, korktukça evinizin bahçesini yükseltir, belinizdeki silahları çoğaltır, sizi koruyacak olanlara sığınma başlar. Her köşe başında bir gölge, her derin uykuda bir kâbus; her an bize saldırıp, kötülüklerin hesabını görecek gibidir…

  Ya iyiliğin serüveni? Gecenin en derin saatlerinde sokaklarda, caddelerde, sahilde, ormanlarda tek başınıza gezecek kadar hürsünüz… İçinizdeki pişmanlık ve korku ateşi değil de, güneşin, yıldızların, galaksilerin o mucizevî serüvenleri yapıp durur; bir yerde enayi görülseniz, bir yerde saflığınız ile erdeminiz karıştırılsa bile; iyi olmak masrafsız iş arkadaş…

  Hazır iyilikten söz ederken; iyiliğe adanmış kurum ve kuruluşlarımız var. Çocukların eğitimine, ülkemizin saygınlığına, bilimine, sanatına, sanayisine ve bizlerin maneviyatına adanmış dernekler; DÜRÜŞŞAFAKA ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği.

  Buralara da yardım etmek-EL UZATMAK, oldukça masrafsız! Sizin bütçenizi bozmayacak olan; belki bir çay-kahve; bir paket sigara parası; bir yudum, bir damla derken; yüzlerce genç kızımız, oğlanımız, yitik dünyaya bırakılacakken, merhametin şafağına teslim edilen güzel çocuklarımız onurlanacak; KURTULACAK…

 Dedim size; iyi olmak oldukça masrafsız bir iş…

Güven SERİN 

 

 

 


4 yorum:

Ebemkuşağı dedi ki...

Madem bu kadar masrafsız keşke herkes iyi olsa...

GÜVEN SERİN dedi ki...


Sorun da bu ya Ebemkuşağı :)) ,insanlık masraftan,zorluktan hoşlanıyor; aksiyonu bol olan kopuşlardan ve tekrar bir araya gelişlerden.İstisnaları bir kenara koyarsak,sözde herkes,yeterince "iyi" düşüncesiyle yaşıyor.Tam olarak tartan nedir derseniz; çevremizdeki her şey giriyor bu tartının içine ama her şeyden önce bizim ruhsal durumumuz; iyiliğin damlalarıyla beslene biliyor mu? Şartsız-şurtsuz ve popülizmden uzak kalarak; kendimizden hoşnut muyuz?

Zeugma dedi ki...

Daha az önce bir videoya rastladım. Kadının biri sokak hayvanlarının yemlerini kaldırımlardan alıp çöpe atmaya çıkmış. İşte kötülük! Kötülük efor istiyor, kötü bir ruh istiyor.
Bağış olayı girişiminizi kutlarım. Çok kutsal bir karar. Bazen ölen bir çocuğun kalbi başka bir çocuğa takılıyor. Bağışı yapan aile o çocukla karşılaştığında çok duygusal anlar yaşanıyor. İzlerken ağlıyor insan.

Hayırlı olsun diyor, uzun ve sağlıklı ömürler diliyorum Güven Bey...

GÜVEN SERİN dedi ki...


Teşekkür ederim Zeugma; bağış yapalı çok olmuştu ama yazıya dökme zamanı şimdiye denk geldi:)) Gerçekten de düşün zamanlarımın çoğunda her türlü insan karakterine göre yaklaşım gösteriyorum.Dönüp dolaşıyorum yaşamın en güzel yerine; basit,sade ve canlıya zararsız faydaya dönük olana geliyorum.Diğerleri için çok zaman,çok enerji gerekiyor; bir de iblis peşinizi hiç bırakmıyor :)) Güzel şey; masrafsız olana tutunmak,dokunmak...