5 Şubat 2019 Salı

İKİ KIRMIZI MUM


"Şimdiki zaman,güçlü bir tanrıçadır" der Goethe;her daim
sabun köpüğü gibi akıp gitmesine seyirci kaldığımız
zaman...



İKİ KIRMIZI MUM
----------------------------

 Evde yalnız olduğum bir saat; akşam saati ve yemek vakti… Yılbaşından kalan bir şişe arpa suyum var. Hemen kolları sıvadım. En iyi bildiğim şeylerden, laf aramıza biraz zararlı olandan; patates kızarttım. Üç tane köfte, üç tane de biberi yağda kızartıp bir borani hazırladım. Yanlarına yeşilliği bol olan bir salata…

 Masanın patronu kırmızı mumlar oldu. Müzik yok! İki kırmızı mum loşluğu içinde mekân ve insan buluşması…

  Sanki mekânda ilk kez oluyormuş hissiyatı içinde; insanın insana; kendine ne kadar çok ihtiyacı olduğunu bilerek; yudumladım yiyeceklerimi ve içeceğimi…

 Hiçbir gam, keder ve nefreti taşımadan var oluşu, varlığı hissetmek; ne büyük bir kutsallık… Abartı ve, şamata peşinde koşan nice insanın, daha da yalnız olduğunu düşününce, zaman zaman, kendi kendimize yetmeyi, yetinmeyi kanıtlama adına; baş başa geçireceğimiz kendi ruhumuzun bize ne büyük şükran sunduğunu görmenizi isterim…

 Hep korkarız yalnızlıktan. Oysa kendi kendimizle kalmaktan korktuğumuz aşikârdır. Girmemişse insan edebi, felsefi, sosyal ve sanat dünyasının içine; hep vurdumduymazlıkla saldırdıysa etrafa; vermekten çok hep almanın, çalmanın, taklit etmenin peşinde koşmuş ise; korkutur bizi; kendi kendimizle baş başa kalmak…

Güven Serin 

  


2 yorum:

deeptone dedi ki...

oh hayat güzeel :)

GÜVEN SERİN dedi ki...


Sıradanlıktan,titizlikten kurtulup arada ki ince çizgide,pahalı ve yapay olmayan yerde pek güzel:))