1 Ocak 2019 Salı

İKARUS'UN UÇMA İSTEĞİ


Saatte;180-200 km hız 
Hiçbir hız yetmeyecek insana;ta ki,
evrenin içinde kaybolana kadar...


İKARUS’UN UÇMA İSTEĞİ
--------------------------------------

  Uçmak öteden biri bir rüya, kuşlara özenti olmanın ötesinde, göğe, cennete yükselme tutkusuydu. İnsana özgü bir arayış; Yunan Mitolojisine de konu olmuştu. Usta baba ile oğlunun başından geçecek bir sürü maceranın sonunda, oğul İkarus’un daha yükseklere tırmanışı sonucu, kuş tüylerini tutan bal mumunun erimesiyle Ege Denizine düşüp ölmesi ve onun yasını tutan baba Daedalus’un hikâyesi bugüne kadar uzanmıştır.

 Bu büyük adrenalin arayışı, rüyaları, hayalleri şekillendirip durdu. Bugün uzaya giden sondalar, uzay araçları, hep tutkuların sonucu ortaya çıkmıştır. Buluşların, gelişmelerin, ilerlemenin öncüsü olan hayaller, mitolojik hikâyeler eninde sonunda gerçeğe dönüşüyor.

  Edibi, felsefi dünyanın böyle bir yaklaşımı var; gerçeğe dair… Antik Yunan Mitolojisinde ki İkarus Hikâyesi de daha fazla uçmaya, daha büyük heyecana tırmanırken hayatını kaybeden bir genci anlatır.

 Tıpkı yaşamını dağlardan vadilere, büyük derin boşluğa atlayan Patric’in uçuş özgürlüğü gibi… Patric iki binden fazla atlayış yaptığı halde, bu konuda ustalaşmış sayılsa da, bu tür sporlarında; (BASE JAMPİNG) bir saniyelik hata; her şeyin sonu anlamına geliyor.

  Bunu Patric’de, eşi de biliyordu. Eşinin kalbi Patric’in her uçuşunda ayrı bir kaygı, heyecan, coşku taşısa da, batı düşüncesinin hâkim olduğu yapı sayesinde; “ bir insanın yaptığı işe duyduğu büyük aşka” saygı duymaktan başka bir şey yapmıyordu. Bu bilinçle Patric’in her uçuşunu izliyor ve onun aşağı inmesini bekliyordu.

 Ta ki sisli bir günde Patric’in büyük atlayıştan sonra aşağılara süzülürken, yönünü birkaç saniyeliğine kaybetmesi sonucu, büyük kayalara çarpan bedeninin küçük bir kuş gibi anından ölmesi gibi bir ölüm…

  İkarus’un usta babası tarafından yapılan kuş tüylerinden kanatları sayesinde Girit Adası zindanından kaçıp Ege Denizinin üzerinden uçup Yunanistan’a giderken, daha fazla heyecan, coşku arayışının daha yükseklere tırmanma macerasının sonu gibi…

 Bu spor yamaç paraşütünün bir benzeri sayılsa da, yamaç paraşütünü çok aşan, kendine özgü bir dönüşüm yapar hale geldiğini biliyoruz. Bu sporda ki disiplin, yoğunlaşma o kadar mühim ki; hiçbir şekilde hata kabul etmiyor.

 Bir Türk doktoru da bu spora; Base Jumping yapmaya, büyük dağlardan, uçurumlardan aşağılara;150–200 km hız yaparak süzülmeye gönül vermişti. Kalp Cerrahı Mehmet Susam,41 yaşındaydı. Sekiz yüz atlayıştan fazla süzülmüştü dağlarda.

 Onun değimiyle; disiplin, yoğunlaşma lazımdı. Tıpkı ameliyat masasında ki hastanın başında çalışan ellerin, beynin disiplini gibi! Bir anlık hata; hastanın ölümü anlamına geliyordu.

  O da Alpler de yaptığı son uçuşunda, uçmanın sevdalısı olarak kayalıklara çarparak İkarus’un sonsuzluğuna uçtu gitti.

 Bu meraklar, bu büyük heyecanlar ve insanın sonsuzu taklit eden sonsuz arzu, beklenti ve hissiyatıdır bizi dünyadan ötelere taşıyacak olan. Sırf bu yüzden başlamıştır sonsuza uçuş hazırlığımız…

  Yakın gelecekte başlayacak olan Mars yaşamı gerçekleştiği an, uzaya bakışımız Yüz Maymun Teorisinde ki genişleme gibi birden dünyayı kasıp kavuracağını düşünüyorum.

 Bir kez daha hatırlatmak isterim; edebiyat, felsefe, mitoloji ciddi bir iş, eylem ve gerçek… Hele, işin içine ilim ve diğer sanat dallarını girsin; o büyük dönüşüm başlıyor…

  Mitolojide ki İkarus ve büyük usta olan babası Daedalus; insanlığın kütüphaneleri, hafızası durduğu sürece yaşayacak, yaşatılacaktır. Şairler,ressamlar,yazarlar ve sporcular peşinden koşacağı gibi;bilim insanları da o düşlerden etkilenip kendi çalışmalarını Base Jump sporunu yapan,büyük hıza erişen sporcuların heyecanı içinde yapacaklardır...

 
 Güven Serin 







4 yorum:

maviye iz süren dedi ki...

uçmak için yeryüzünün ağırlıklarından kurtulmalı önce :)
ne güzel bir yazı olmuş :)

deeptone dedi ki...

ikarusu severim de bu tür sporları neden yaparlar ki, herhalde bir şekilde ölümü arıyorlar.

GÜVEN SERİN dedi ki...

Öteden beri var olan merak,istek ve belki de dünyaya sıkıştığını hisseden elementlerin büyük özgürlük,kaçış eylemi;Teşekkürler Maviye İz süren...

GÜVEN SERİN dedi ki...


İşte tam da burada insanın arayışı devreye giriyor Deep;insanın merakı;hepsi ayrı bir muhteşemlik içeriyor;kimisi kütüphanede sayfaların arasında uçmayı deniyorken:)) kimisi de böyle...Bu sporda her 100 Bin atlama ortalamasında bir kişi ölüyor. İnsanların insanları öldürdüğü yaşam sporuna bakınca çok masum Deep;Teşekkürler...