24 Ekim 2018 Çarşamba

DAHA İYİ OLMAK KABİLDİR BİRADER


Kamera; Güven-TEKİRDAĞ Resim Sergisi


DAHA İYİ OLMAK KABİLDİR BİRADER
------------------------------------------------------------


  Şimdi Amerika’da yaşayan, yaşamın her daim olumlu yönlerini gören, yakalayan bir insandan söz edeceğim.

  Bardağın dolu tarafını görse de, bu insana “Nasılsınız?” dendiği zaman, iyiyim sözünden çok; “ İyiyim ama daha iyi olmak kabildir birader!” dermiş.

  Öteden beri alışılagelmiş NASILSIN? Soruları, hal hatır sormaktan çok öte anlamını yitirmiş olmalı ki; şimdi Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan iş adamımız, bildik o sözcükleri; “ Çok şükür iyiyim!” hiçbir zaman söylememiş.

  Aslında bizim yazgımız, kaderimiz tam da burada başlıyor gibi! Kaç insanda, konuşma, sohbet esnasında tanıklık ettim. Karşısında ki kişi döküldüğü, yıkılmak üzere olduğu halde; “Seni iyi gördüm!” iltifatları; yıkılmak üzere olan kişinin de vay be; ben iyiymişim! İnanmamış inanma görüntüleri; kuru nehirler gibi; çoktan yatağının yataklarına çekilmiş sular misali…

  Kaç insan, kendini iyi görme merakı yüzünden erken gitti diğer dünyaya… Ayıp olmasın diye açıklanamayan, anlatılamayan nice sorun-dert; hiç bilinmeden, fark edilmeden uçup gitti; canlar, ruhlar gibi…

  İyi olmak nasıl bir şey? Laf olsun diye iyi olunur mu? Dişin ağrıyorsa dişin ağrıyordur! Başın ağrıyorsa ağrıyordur! Açsan; açsındır! Üzüntülüysen, üzüntünün de gerekli olduğunu bilerek üzülme hakkına sahip olmak gerekirken…

  İşte bu yüzden; gülen, gülümseyen insanların ses tonları; sanata, sanatçıya ve doğaya yakışmayan doğa ötesi bir korkutucu tonla yapılıyor. Şişen, gerilen, neredeyse inme inecek insanların doğa dışı gülmeleri komik değil; korkutucu oluyor…

 Baş edemediğim bir tek atasözü var. Kol kırılır yen içinde kalır! Asla kabul etmeyeceğim bir şey! Kol kangren olacak! Doğrusu tedavi sürecine adım atmak; değil mi?

 Yiğitlik edeceğiz diye nice suskunluk!

Güven Serin 

11 yorum:

Beyda'nın Kitaplığı dedi ki...

İnsanlar başkalarının iyi ya da kötü olmalarını laf olsun diye sorduklarından, sorulan kişilerde maalesef ki laf olsun diye cevap vermeyi alışkanlık haline getirmiş durumda.

GÜVEN SERİN dedi ki...



Bu durumda; laf ola beri gele veya laf olsun torba dolsun misali Beyda:)) Teşekkürler..

Makbule Abalı dedi ki...

Sürekli Polyannacılık oynamak rahatsız edici bir şey tabii. Oynayan için de, izleyen için de... Ben de en çok cenazelerde sorulan "Merhumu nasıl bilirdiniz?" sorusuna takılırım. Onca kötü sayılan insanın ardından bile cemaat hep bir ağızdan "İyiyiz" diye haykırır.

GÜVEN SERİN dedi ki...


Özgün olmaktan ve özden uzaklaştıkça ayrı bir uygarlık çıkıyor ortaya;bilinen manada;mış ve miş gibi geçen hayatlarımız;sonra;bir türlü anlaşılmayan dünya zamanı;yalan dünya,deyip geçme zamanı;Teşekkürler Makbule Hanım

Zeugma dedi ki...

Anlaşılmaz biçimde kalıplaşmış bir soru ve yanıtını ne de güzel irdelemişsiniz. Teşekkürler:)
Amerika'daki o insan mantıklı ve de nazik bir çözüm üretmiş bence.
Kadınlar gün yaparlar hani. "Nasılsınız?" sorusunun suyunun çıkarıldığı ortamlardır bilir misiniz? Ben birkaç kez şahit oldum, inanamadım. Diyelim ki ortamda 10 kadın var. Herkes sırayla 9 kişiye birden tek tek "Nasılsınız?" diye soruyor ve "Teşekkür ederim, iyiyim. Siz nasılsınız?" yanıtı alıyor. Hem de tek kelime değiştirmeden yapıyorlar bunu. Saçmalığa bakar mısınız. 1 sn önce teşekkür edip "İyiyim" diyen kişiye 8 kişi daha aynı soruyu soruyor. Yetmedi o da herkese malum soruyu sormak ve aynı yanıtı almak zorunda. Birazcık soruşturun bakın, siz de öğreneceksiniz. Kabus gibi desem yeri...

Beyaz Yakalı dedi ki...

Selamı bile dürüstçe alıp cevaplayamıyoruz. Maskelerimiz hep yüzümüzde, gerçek kimliklerimiz gibi bilinmeze sürükleniyoruz.

GÜVEN SERİN dedi ki...

Gülümsememek mümkün bu değil;alışkanlık demek yetmiyor bana. Gezinti yapmamak edebiyatın kuytu,rüzgarlı köşelerinde;koşmamak vadilerin kekik kokulu sırtlarında,adaçayı yeşilliklerinin buğulu dünyalarında;kısadan kestirmeden ve iç burkan geçişler...Teşekkürler Zeuğma...

GÜVEN SERİN dedi ki...

Değerli maskeler,bunlar Beyaz Yakalı;bir türlü çıkarmayı düşünmediğimiz,çıkarırsak kim bilin hangi ayıbın,günahın veya şeytanın korkusu taşıyoruz;oysa akıp gidiyor güzelim hayat ve hayatlar;Teşekkürler...

deeptone dedi ki...

hımm açık olmak lazım diyosuuun :)

GÜVEN SERİN dedi ki...



Bir parça daha iyi,varsa bir parça imkan ve enerji iteneği Deep:)) Belki de tercihidir insanın;daha kötü olma sancıları;kim bilir...

Unknown dedi ki...

Teşekürler