Kamera; Güven -İbrahim Balaban
HASTANE ÖNÜ
-----------------------------
Tekirdağ Ertuğrul
Mahallesi İbrahim Balaban’ın müzesine kavuştu. Bir şehre yapılacak en güzel
zenginliklerden birisidir müzelerle buluşturmak. İbrahim Balaban Müzesi de öyle
güzel bir butik müze oldu.
Ahşabın ayak
seslerini, tarihin erdemli izdüşümlerini hissetmek, anı ve geleceği yorumlamak
adına değerli bir kavuşum…
Balaban’ın
eserlerinden birisi de; Hastane Önü yağlı boya tablosu. Siyahın, kahverenginin
hâkim olduğu eserde; onlarca insan bekleşiyor. Çaresiz ve çare bekleyen
kadınlar, erkekler, çocuklar…
Bu tablonun yarım
yüzyılı aşmış yaşı, sadece geçmişe bir ışık değil; bugüne ve yarınlara da
taşıyacağı bir şey var. Hastane önlerinde değişen bir şeyin olmadığı… Bir sürü
hastane açıldı; hapishaneler gibi…
Aynı oranda hasta
arttı. Balaban’ın eserinde ki karakterlerin daha moderni var şu an; hastane
önünde bekleyen insan yüzlerinde. Fakat umutsuzlukları, umutları, çileleri ve
BEKLEYİŞLERİ hep aynı…
Bunu değiştirmek
için; hükumetimiz o kadar büyük çaba harcadığı halde; bu korkunç bürokrasi,
kendine gurur yaptığı körlük kalkanı sayesinde; iyi analiz edememe; sivil
örgütlerin yetersizliği; partilerin il ve ilçe teşkilatlarının sosyoloji,
psikoloji ve analiz gerçeklerinden uzak kalmaları; bu değişmez HASTANE ÖNÜ
manzaralarını sabitliyor…
Ve Balabanın
insanları; solgun yüzlü, umutları bedenleri örselenmiş; ay ışığında ki
kağnıların ve onları takip eden kadınların yorgun hallerinde ki inanç yok
onlarda; siyaha, kahverengine, solgunluğa teslim olmuşlar…
Güven Serin
6 yorum:
eh neyse güzel şeyler de oluyoooo :)
Müze sehrin zenginliğidir. Hastane önleri yaşamların gerçekliğinin dışa vurumudur.
Deep;güzel şeyler oluyor;evet,bir türlü yok edilmese de güzel olmayanlar:))
Beyaz Yakalı;Yazdığınız,söylediğiniz dışa vurumlar belki de en saf gerçekçi yansımalar;teşekkürler
Müzeler hep olsun. Her yerde olsun ama bu kadar pahalı olmasın.
Müzeler,antik kentler;en az diğer yaşam yiyecekleri,edinimleri kadar gerekli;bir bütünü oluşturan,geçmiş diyerek yok sayamayacağımız o büyük parçanın,bugüne olan katkısının köprüleri onlar...Teşekkürler Beyda'nın Kitaplığı
Yorum Gönder