28 Kasım 2017 Salı

BENİM HİKAYEMİ KİM ANLATACAK?


Kenneth Branagh,
onun yönetip oynadığı,Türkçe alt yazılı;ısrarla...



BENİM HİKÂYEMİ KİM ANLATACAK?
-------------------------------------------------------

 İşte tam da burada; yazgı, şans veya çok iyi dostlar giriyor devreye. Yazılan, çizilen ve onların yüce sevdalarından, arayışlarından haberi olan kimse ve kimseler…

  Lanetlenmiş kralın kuş olup, yıllarca uçması, hikâyesini anlatacak, vicdanını kanatan hüzne çare olacak kavuşum; bir kilisenin bahçesinde bulunan ağacın dalında son bulur.

  William Shakespeare,o sözcük cennetini yeryüzüne indirmiş şair bile bu korkuyu yaşamış olmalı! Bu yüzden Hamlet’in zehir dolu kadehi içince, onun acısına dayanamayan dostunun da içmeye kalması üzerine, yaptığı son bir seslenişi vardır;

“ Benim hikâyemi anlatmak için biraz daha katlan Horatio!” Gerçek manada Hamlet’in hikâyesi midir? Yoksa Shakespeare’nin mi?

  Tenin olmadığı yerde, sesin, ruhun gökyüzüne yükselemeyeceğini bilen bir şair-yazardır Shakespeare. Yakalamıştır insanın zaaflarını. İnsana dair bin bir çeşit hile ve kurnazlıkları; öyle bir çekip çevirmiştir ki; insan kaldığı sürece; Hamlet’in öyküsü, Ophelia’nın delirmesi, kralın hayaleti, amcanın soylu hileleri; her daim anlatılacak; duyrulup, sahnelenecek; çünkü insan buna yazgılı; haber verip, haber vermeye…

  Hikâye izleyip, hikâye anlatmaya; dilden dile, insana lazım olan insan kurtlarıyla, başka bir evrime tutunana kadar…

 Güven Serin 


Hiç yorum yok: