19 Eylül 2017 Salı

KERAHET VAKTİDİR





KERAHET VAKTİDİR
--------------------------

  Bilinen anlamıyla en makbul zamanlardan söz eden; onları anlatan iki kelime… Yıllar öncesinden bir rap şarkıcısı olan Sagopa Kajmer’i dinlerken şarkının içinde, tekrar bölümlerinden sürekli geçen sözcükler;

“Kerahet vaktidir, iç de içlen fondiplerim başımın belası/ Kervana katılamadım, kalbimi zımbaladım ellerine.”

  Şarkının nakarat bölümü böyle! Şarkıyı dinleyişimden on yıl sonra aynı sözcükleri bir başka anlatım zamanını, yüz yıl önce yazılmış bir eserin içinde görüyorum; Kerahet Vaktidir, makbul olan zamanı anlatmak adına yapılan etkileyici vurguda.

  Türkçenin diğer dillerle yapmış olduğu birliktelik, kazanılan ve hayatımıza kattığımız deyimler, sözcükler, en az Türkçe kadar anlamlı hale gelmesi; düşüncemizi anlatmak adına çok önemli bir güç, kültür ve dönüşümün, sosyolojik ilerlemenin, çeşitlenmenin bir karşılığı mıdır acaba?

  Bu sözcükler; Kerahet Vaktidir, niçin bu kadar ilgimi çektiğini tam olarak anlatamayacağım. Namaz kılanlar açısından en uygun zamanı anlatsa da, doğaya düşkün olanlar için de en iyi, en makbul zamanlara işaret ediyor.

  Günün taze saatleri, güneşin en tepede olan vaktinde, koyu bir gölgenin istir atini ve akşam saatlerinin geceye süzülüş anını; çeşitli görüş, alışkanlık, deneyimlerle anlamlı bir kazanım hanesine yazmak mümkün görünüyor.

  Bir şarkı, rap tarzı ne çok şey anlatıyor; sıkıntıyı, iç içe geçen batık medeniyetleri, oradan oraya savrulan insanlık güzellemelerini… Kendi felsefesine uygun, tarzının gereği olan şeyi; savrulanı, savrulacak olanı; gelgitleri ve maskeli baloya dönüşmüş hayatları;

 Kerahet vaktidir, iç de içlen fondiplerin başımın belası
Kervana katılamadım, kalbimi zımbaladım ellerine leyli.

  Sanatçının takma ismi; Sagopa Kajmer, bir başka bilinmezlik, geçmiş ve gizem anlatıyor; belki de çağrı yapıyor, büyük medeniyetlerin görkemine, gücüne ve sonradan büyük çöküşlerine dair; güne hakiki bir anlam kazandırmak istiyor.

Güven Serin 



Hiç yorum yok: