GÜL EY SAF ÇELİŞKİ
-----------------------
Tolstoy yaşlanmıştır
artık. Rainer Maria Rilke, Tolstoy’u çiftliğinde ziyarete gider. Kırlarda
yürüyüşe çıkarlar. Tolstoy, sorar; “ Şu sıralar neyle uğraşıyorsun?” Rilke, en
utangaç haliyle; “ Şiirle” cevabını verir.
Tolstoy, bu cevabı
duyunca bir yığın laf, sövgü eder şiir üzerine. Kimsenin, zamanını adayacağı
bir şey olmayacağı şiir için demediğini bırakmaz. Bu söylev, sövgü, Rilke’yi
hiç etkilemediği ortadadır…
Esin perilerini
bekleyerek tam on yılda bitirir Duino Ağıtlarını. Duyduğu, duyacağı sesler
üzerine; laboratuarda çalışan kimyager, dağın tepelerinde gözlem evinde uzaya
duyulan büyük aşkın ilim insanları gibi; her daim beklediği esin perileri
vardır.
Onca, şiirsel sözcük,
mısra; mezar taşına yazılacak üç dize kâfi gelecek;
Gül ey saf çelişki
Bütün gözkapaklarının altında
Hiç kimsenin uykusu olmama sevinci…
Neler kaldı Rilke’den
geriye? Ne çok şeyler; ne çok ifade ve anlatı kavramları;
“ Haykırsaydım, kim duyardı beni melekler katından…
Güven Serin
1 yorum:
Yorum Gönder