Kamera; Güven Ganoslar
Kamera; Güven Ganoslar
Yunus Usta görev başında;denizi,adaları ve tepeleri
izliyor.
Kamera; Güven
Yunus Usta ve Bülent;ustanın eserine son eklemeyi
yapıyorlar
Kamera; Güven
Ustanın kendi yapımı şarabı; bu yılın ürünü.
Aramosu, keskinliği,lezzeti;tam kıvamında
GANOSLAR DOLUNAY ŞENLİĞİ
15 Ekimi 16 Ekime bağlayan günün gecesi; yine ve yeniden
Ganoslar Kamp Zamanı… Aramıza katılan kamp arkadaşımız Bülent Yorulmaz; Ganos
Dağlarının gecesinde bir kampçı olarak ilk kez bulunuyor.
Geriye dönüp
baktığımızda 10 yıl önce başlayan Ganoslar Kamp tutkumuz; hiç aksamadan devam
ediyor. Yunus Usta, sadece zanaatı ile değil istikrarıyla da değerli bir kamp
arkadaşı…
Bülent Yorulmaz, en
genç kamçımız. Yeniliğin ve artık zamanı gelmişliğin başlangıcını yaptı. Nasıl
ki tenis tutkusu bir zamanlar; kıyısından başladıysa; doğada olmanın, doğayı
anlamak için öncü bir adım olan kamp ve yürüyüş arzusu; insanın iliklerine
işleyen bir yücelik…
Türk Sanat, Türk
Halk veya caz, blues, rock severler iyi bilir; nasıl bir tutku, ritim, coşkuysa
dinlediğiniz, izlediğiniz; doğada olmak; Ganoslar Dağlarında olmak da öyle bir
şeydir…
Ganoslar Dağlarına;
Kumbağ, Yeniköy, Uçmakdere,Gaziköy diyarlarına çıkıyorsanız heybenizde
bulunacak en önemli şeyler; koşulsuzluk,doğaya saygı,doğa dinleme ve izleme
sancınız da tutmuş olması gerekir.
Kamp için seçtiğimiz
yer Kumbağ ile Yeniköy arası daha önce yürüyüş yapmış olduğumuz eski;
terkedilmiş bir bağın 50
metre güneyinde; bize ceviz yemişleriyle merhaba; hoş
geldin yapan ceviz ağacının, ardıç, meşelerin hemen yakınında.
Bir de şair konuğumuz
var yanımızda. Kampımızın olmazsa olmazları her kamp bir şairi davet ediyoruz.
Cahit Sıtkı Tarancı; mademki bir sanatçı ölmezse; her daim yaşıyorsa, biz de
öyle davet ettik kendisini; yaşama dair bir şeyler fısıldasın diye…
Cahit Sıtkı Tarancı
da çoktan hazırmış; başladı şiirsel türküsüne;
Haydi, Abbas vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam,
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalp ağrısı.
Doğa sevdalısı Yunus
Usta, doğaya yakışır bir masa hazırladı. Direkleri, kirişleri, kaidesi doğadan;
kurumuş meşe dallarından… Ateş için odun toplamak; gece serinine, kuzey
rüzgârına hazırlık yapmak; eski insanların kışlık hazırlaması kadar anlamlı…
Taşın bol olduğu her
yerde olduğu gibi; Yunus Usta, gecenin ve sabahın tenha zamanında antik
zamanlardan kalmış bir kule inşa etti. Nice, acemi defineciyi şaşırtacak
güzellikte bir şey…
Cahit’e söz verdik
ya o bizden heyecanlı. Durun; ne telaş ediyorsunuz diyerek uyardı sıkça… Odunsa
odun, ateşse ateş, masaysa masa; bir de Edip Cansever’in dizelerinden birkaç
dize haykırdı; gece çökerken Ganosların üzerine;
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarları koydu
Biranın dökülüşünü, uykusunu koydu.
Masa da masaymış ha…
Banamasın demedi bu kadar yüke.
Dolunay yükseldi
Ganos tepelerinde. Elbet deniz de dolunay ile birlikte. Sanki gündüz; şafak
söküyor; ardıçlar, meşeler, çamlar diyarında. Mitolojinin kahramanları Cahit
Sıtkı ile şiir yarışına girmiş;
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye.
Göster hükmettiğini mesafeye
Ganoslar, gölgelerin
izdüşümleri, şiirlerin dolunay seçkileri, kamp ateşinin kadim çıtırtıları, terk
edilmiş bağların ruhları; doğayı anlamayan insanlığın bıraktığı çöp yığınları;
insanı ezmek için yarışan kaideler, ticari oyunlar; hepsi kamp ateşinde, Edip
Cansever’in masasında, Cahit’in rakı deminde; tekrar toprağa dönecek küllerle
birlikte…
Gecenin anlamını
belirten saat; 01:00,dolunay tam da yukarıda; bütün şavkıyla, dağlara,
çataklara, tepelere, biraz ötede ki denize, adalara sihirli bir gölge; antik
zamanların şairleri, Cahit’e hadi bir tane daha derken; Bülent seslendi bize;
Size birkaç şarkı
dinletmek istiyorum. Mini Cooper’in bütün kapılarını açtı. İlk önce Barış Manço
sahneye çıktı. Sonra diğer sanatçılar… Gece, çoktan güne yol alıyor; Ganoslar
açıhava konseri ve dolunay; buranın ne kadar sihirli, değerli ve vazgeçilmez
olduğunu anlatıyor.
2 yorum:
Ve hayat devam ederken, sanatçı Barış Manço ölümsüz eseri 'Dönence' ile bizlere uzaklardan sesleniyor;
"Simsiyah gecenin koynundayım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor
dönence / Kupkuru bir ağacın dalıyım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde bir şeyler kök salıyor
dönence / çatlamış dudağımda ne bir ses ne bir nefes
uzaklarda bir yerlerde türküler söyleniyor
dönence... "
Ganoslar'da Dolunay şenliği, doğa ve şiir sever, kafa dengi dostlarla, rutin hayatın (keşmekeşin ve kaosun ) dışına çıkıp kamp kurmak... harika olmuş..Esenlikle..
Teşekkür ederim Esin. Doğa her daim çağrı yapıyor insanlara; insanlığa,gel uzlaş benimle ve esas huzuru bul;uygarlığa neşe içinde dön;dön ve anlat beni...
Yorum Gönder