4 Ekim 2016 Salı

DAMIZLIK MANDA PROJESİ BAŞARILI OLACAK MI?


İnternetten



                       DAMIZLIK MANDA PROJESİ BAŞARILI OLACAK MI?



Kısa bir zaman önce Saray Göngörmez ve Safaalan bölgelerimizde Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, AKP Milletvekilleri, Ayşe Doğan, Metin Akgün, CHP Milletvekili Candan Yüceer, dönemin Tekirdağ Valisi, Enver Salihoğlu, dönemin Gıda ve Tarım Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Tekirdağ İl Gıda Hayvancılık Müdürü Zekeriya Sarıkoca, Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Burhan Demirok, Tekirdağ Damızlık Manda Yetiştiriciler Birlik Başkanı Mustafa Bostancı’nın ve çok sayıda yöre insanının katıldığı etkinlik projesi üzerinden 1,5 geçmeden meyvesini verdi.


  Bu etkinliğin ana amacı mandacılığın gelişmesi; yöre insanının en iyi bildiği işi-işleri yaparak kalkınması… Neredeyse bu işle ilgili devletin bütün kurum ve kuruluşlarının yöneticileri bu etkinliğe katılıp, alkış-onay verdiği gibi sorumluluk almıştır.


 Yöre insanı, derhal Damızlık Manda Yetiştiriciler Birliğini kurmuştur. 84 üyesi olan birliğin amacına uygun çalışmaları manda sayısında ve süt oranlarında istenen artışı sağlamıştır.

  Bu projede en önemli öncü proje adı altında Büyükşehir Belediyesinin desteği ile 137 baş gebe manda Saray İlçemizin Göngörmez ve Safaalan Mahallelerinden yetiştiricilere verilmiştir.

 Bu projeyi onaylamayan çıkmaz. Herkesin “ VAY BE!” diyeceği güzel bir çalışma… Yörenin doğal yapısı manda yetiştiriciliğine çok uygun! Yöre insanı da bu teşviki iyi anlayıp dört elle sarıldı. Manda sayısı ikiye katlamakla kalmayıp, süt oranları da iki katına çıktı.

 Keçi sütü, eti kadar doğallığını koruyan manda sütü, yoğurdu ve eti; en ufak bir artış olmasıyla birlikte bu projenin eksik yanlarını da ortaya çıkarttı.

 Üretilen sütler nasıl pazarlanacak? Piyasaların istikrarsız olduğu gibi; Y, Z, hatta X Kuşağının manda sütünü, yoğurdunu tanımaması, neredeyse kırk yıldan bu yana reklâmı bol olan gıda ve içecekler ile beyinleri; neredeyse genetik yapıları değişmiş durumdayken, bu sütün, yoğurdun önemi, öncülüğü yine devlet kurumları sayesinde tanıtılmak; ısrarla üzerinde durulması gerekiyor.

 Bugünkü hastalıkların ana sebeplerinden önemli bir tanesi de YANLIŞ BESLENME! Dünya Sağlık Örgütü bu açıklamayı yapalı çok oldu. Peki, ne değişti?

  Manda sayısında ve sütünde artış bölge insanı, doğal yaşam ve beslenme adına çok önemli olurken, bu artışla birlikte marketlerde ki MANDA YOĞURDU markaları da arttı. Dikkat ederseniz, içinde az manda sütü dahi olsa; kocaman yazılarla MANDA YOĞURDU yazısını görmek mümkündür. Oranları, okuyamayacağımız kadar küçük yazmaları;

 İl Gıda ve Tarım Müdürlüğümüzün sorumluluğunda değil midir? Bu konularda kimlere, kemler tarafından göz yumuluyor? Bu göz yumma, bu güzel projeyi daha başlamadan yok etme anlamına gelmiyor mu?

 Sayın İl Gıda ve Tarım Müdürüm; üzerlerinde oranları yazılmayan ve küçük yazılıp, hileli satış kurnazlığına giren üretici veya taşeronların acilen tespit edilip, bu haksızlığa dur demek, sizlerin görevidir.

 Aynı zamanda yöreye giderseniz; bu projenin başladığı yerde; Göngörmez Mahallesinde doğal üretimin bolluğu, bereketini görür, insanların sütlerini değerlendirmek için kendi çabalarını, kendi üretimlerini göre bilirsiniz.

 Biraz daha ileri giderseniz; Bahçeköy’de iseee büyük yazılarla Manda Yoğurdu Satış yeri diye açılmış yerlerin, bazılarında yukarıda yazdığı gerçek ile; manda ve inek sütü karışımı yoğurtların satıldığı, bu satışlardan büyük karlar edildiğini tespit etmek mümkündür.

 Aynı yerde manda yoğurdu adı altında satış yapılan Bahçeköy esnafına bu yoğurt nerede üretiliyor diye sorduğunuzda size üretim yeri gösteremeyecektir. Sizin anlayacağınız, pastanın büyük bölümünü, üretenler değil, yine aracılar, üstelik küçük, büyük yazı oyunlarıyla çok iyi kazançlar elde etmektedirler.

 İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürüm bu işi çözmek, kesin bir sonuca kavuşturmak size düşüyor. Üretici daha şimdiden bu iş konusunda çelişkiye düşmüş durumda. Üretiyoruz ama nasıl pazarlayacağız?

  Doğal yoğurdu, sütü ayıracak kaç kişi var? İşte bu yüzden, halkın yararına kurulan kurum ve kuruluşlar devreye girmeli! Halkımızın sağlığı, bütçesi ve üretimi kıymetlidir sayın müdürüm; müdürlerim…



 Güven Serin 



Hiç yorum yok: