Kamera; Güven Ali Paşa Han-Dostlar Tiyatrosu
OKUMA ve HAKİKAT
Okumalar arttıkça, öğretilerin düşünceleri,
irdelemeleri ve fark edişleri de artar. Okumanın tek taraflısı olmadığı gibi,
dinlemenin de, görmenin de olmaz. Fark ediş zanlarının ara zamanları vardır; en
güzel, en görkemli, en makyajlı olmayan zamanlarda da okumak, görmek ve
dinlemek esas olan hakikate bir adım daha yaklaşmamıza yardımcı olur.
Alberto Manguel
şöyle seslenir;
“ Edebiyat ideal okurlara değil, sadece yeterince iyi
okurlara bağlıdır.” , “ Coğrafyamın haritası okumalarımdır. Tecrübe, hafıza,
arzu, onu renklendirir ve biçimlendirir ama kitaplarım onu tanımlar.”
Ali bulunmaz Alberto
Manguel için köşesinde şu tanıtımı yapıyor;
“ Alberto Manguel, kurmaca yaratmaktan çok okumanın
kendisiyle ilgilenen bir yazar. Bir yazar olmaktansa iyi bir okur olmayı tercih
ettiğini, ‘yazmadan yaşayabileceğini, ama okumadan duramayacağını’ söyleyen
Manguel, büyük değil, yalın ama anlamlı sözlerin peşinden gidiyor. Sevin
Okyay’ın dilimize kazandırdığı ‘ Okumalar Okuması’ kitaplar ve okumanın Manguel
deneyimini nasıl dönüştürdüğünü gösteren bir gezginin güncesi.
Okumayı bilmek,
saygı ve sorumluluğu da omuzlara yüklüyor. Manguel de bunun farkında. Bu yüzden
filmi geriye sarıp atladığı bir şey var mı diye bakıyor. Hem kitaplarını
okuduğu Borges, Manguel için önünde her dem saygıyla eğilmesi gereken bir isim.
Manguel’e göre yazdıkları kadar aşklarıyla da değerli biri Borges. Bu yüzden
onu bir de bu gözle okuyor kitapta. “
Her öğreti bir
sorumluluktur. Sorumluluk duygusu insan için bir yüktür. Bu yükü denkleme,
yeterince anlayıp taşıma da ayrı bir dengeler bütünlüğüdür. Her canlının taşıya
bileceği anlamlar, olaylar ve öğretiler sınırlıdır. Evren sınırsız görünse de,
kendi içinde her galaksinin, yıldızın, gezegenin sınırları mevcuttur. İnsan da
bu galaksinin sonsuz içindeki sonlu sınırlamalarıyla donatılmıştır. Eğer
çıldırma aşamasına, büyük isyanın korkunç girdabına kapılmak gibi niyetiniz
yoksa; damlalara, süzülmeleri ve algılayıp taşıya bileceğiniz kadar olana saygı
duymayı da öğrenmeniz gerekir.
Ali Bulunmaz’ın
köşesinde Manguel’in kitabından s.299’dan bir alıntıyı da paylaşmak istiyorum:
“ İster sıçanlara,
ister diktatörlere karşı olsun, yazarlar Tanrı’nın casusu rollerinde çılgın bir
adalet biçimi getirebilirler. Horatius İÖ birinci yüzyılda ‘ Agamemnon’un
döneminden önce pek çok cesur adam yaşadı’ diye yazacaktı, ‘ ama hiçbirinin
yası tutulmadı, hiçbiri tanınmaz, uzun geceyle örtülüler, çünkü şairleri
yoktur.’ Horatius’un ima ettiği gibi biz daha talihliyiz. Bizi kurtaracak olan
şiirler ve hikayeler var.”
Okumanın, öğrenmenin
sınırı olmadığını aydınlığa ve bilgeliğe gelmiş her insanın tekrarladığı gibi
insanın sonlu bir dünyada tam olarak ne yaptığını, niçin geldiğini de kimse
anlatamaz. Bütün bilgi, düşünce ve algılarımızla düşündüğümüz zaman bu oyunu,
oyunculuğumuzu büyük bir anlamsızlık üzerine oturturken, bize verilen hiçbir
ödülün, zenginliğin anlamı; bizi tam olarak kurtarıp sonsuzun berrak ve kalıcı
huzuruna kavuşturamaz.
Okuma ve hakikate bir
adım daha yaklaşmak için varlığınızın tam olarak ne istediğini bilmeniz
gerekir. Kısa vadeli mutluluğun ve mutsuzlukların, kar ve zararların, karanlık
ve aydınlığın, iyi ve kötünün, güzel ve çirkinin arasındaki muntazam dengeyi,
yokluk ile varlığın sonsuza uzanan insan heyecanını ancak koşulsuzluk üzerine
kabul edilen yaşam hakkı ile anlamlandıra biliriz.
Okumanın hakikatle
birleşen yolculuğunda çevreden başka kendi vicdanınız ile de başa çıkma
yeteneklerini geliştirmek ayrı bir zanaat sahibi olmanızı sağlayacaktır. Gizli
iç dünyanız sınırsız tünellerle, dağlar ve vadilerle doludur. Bu tünellerin
anahtarı, onlar içinde alacağınız yolun aydınlığı, enerjisi okumanın,
öğrenmenin sezgiler ile hakikate dönüşen kısmında saklıdır…
2 yorum:
Okumak yaşamaktır, yazmaksa nefes almaktır diyor ve sana mutlu bir gün diliyorum Güven :)
Teşekkür ederim Hamiyet;her nefes,her bilgi bir başka evrene yol alma enerjisi demek..
Saygıyla...
Yorum Gönder