ŞARKILARI TRT’DE, YÜREĞİ TEKİRDAĞ’DA
KALAN ADAM
( Güle
Güle Aytaç Oy )
Aytaç
Oy, şehrin sevdalısı, şiirlerin ve düz yazıların babası sustu. Ölümüyle zaten
sessiz olan şehrimiz, şimdi daha derin, daha manalı bir sessizliğe büründü.
Sanki Tekirdağ'ın sokakları, rıhtımdaki iyot kokusu, eski cumbalı evlerin
gölgeleri, hepsi saygı duruşunda...
Kimdi
Aytaç Oy? Onu sadece muhasebeci, şair veya yazar olarak tanımlamak, engin bir
denizi bir bardağa sığdırmaya çalışmak gibi olurdu. O, rakamların disiplini ile
kelimelerin ruhunu birleştiren nadir insanlardandı. Ancak onun kelimeleri
sadece kâğıt üzerinde kalmadı; usta bestekârların elinde notalara dökülerek
ölümsüzleşti. Hem de ne ölümsüzlük! Onun kaleminden dökülen eserler, Türk
Sanat Müziği'nin en prestijli-itibar kurumu olan TRT'nin titiz denetiminden
geçerek repertuara kabul edilme onuruna erişti. Onun mısraları, TRT
sanatçılarının sesinde hayat bularak tüm Türkiye'nin ortak hafızasına kazındı.
Bu, Aytaç Oy'un şairliğinin sadece yerel bir değer olmakla kalmayıp, ulusal bir
kültürel mirasa dönüştüğünün en büyük kanıtıydı.
Fiziken uzak kalsa da ruhu hep burada,
bizimleydi. Telefonun diğer ucundaki o tanıdık sesin ilk sorusu hiç değişmezdi;
içinde dinmeyen bir hasretin ve sevdanın fısıltısı gibiydi: "Ne var ne
yok? Tekirdağ nasıl? Beni soranlar var mı?" Evet, Aytaç Ağabey, seni
soranlar vardı, her zaman olacak. Çünkü sen bu şehrin vefasının, sanatının ve TRT
ekranlarına uzanan nezaketinin bir timsaliydin.
“Doyulmaz
Asla Aşka” şiiri Ali Şenozan tarafından bestelendi. Orada da Aytaç Oy’un “aşk”
sözcüğüne tutunarak yaşama nasıl sımsıkı sarıldığının kanıtını bulabiliriz. Bir
başka şiiri “Başını Dizine Koymasam da” Saadet İdrisoğlu tarafından
bestelendi.”Yeter ki Tamam De” şiiri ise İrfan Doğrusöz tarafından bestelenerek
Türk Sanat Müziği deryasına kazandırılmıştır.
Benim
içinse o, her daim büyümemiş güzel, değerli ve belki de en güzel gülümseyen bir
çocuktu. Dünyanın griliğine inat, içindeki o saf ve aydınlık çocuğu hiç
kaybetmedi. O gülümseme, en karmaşık hesapların ve notalara dökülen o en derin
mısraların arkasındaki naif ruhun dışa vurumuydu.
Şimdi
o ses sustu. Artık telefonun ucunda Tekirdağ'ı merak eden o yürek haykırışı
duyulmayacak. Ancak Aytaç Oy, ardında bıraktığı şiirlerle, yazılarla, dillerden
düşmeyecek ve TRT arşivlerinde sonsuza dek yaşayacak şarkılarla ve onu
tanıyanların kalbindeki o sıcak tebessümle yaşamaya devam edecek. Şehrimiz bir
değerini değil, yüreğinden büyük bir parçasını kaybetti.
Sokaklar şimdi daha sessiz olabilir ama eminim
ki mısraları ve o mısralardan doğan, TRT stüdyolarında yankılanmış
şarkıları, bu şehrin rüzgârında fısıldamaya, radyolarda kalplere dokunmaya
devam edecek.
Ruhu
şad, mekânı cennet olsun. Tekirdağ, TRT mikrofonlarına şiirlerini, duygularını duyuran
vefalı evladını ve şarkılarını asla unutmayacak.
Güven SERİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder