19 Aralık 2024 Perşembe

TEKİRDAĞ ESNAFINA ÖRNEK OLACAK BİR ESNAF

 


ÖZKAN BEY,GÜVEN SERİN
ANTALYA MURATPAŞA



                    TEKİRDAĞ ESNAFINA ÖRNEK OLACAK ESNAF

   Sevgili Tekirdağ esnafı, sizleri anlatan, sizlere ait olumlu kim bilir kaç öykü yazdım bugüne kadar. Bu sefer yazacağım ise bir özeleştirir; bir lütfen ricası olacak.

  Biliyorum, şehir insanın evlerine kapanması, kiraların ve diğer giderlerin aşarı artması yüzünden zor zamanlardan geçiyoruz. Buraya kadar her şey anlaşılır ve doğru olsa da, zor zamanlar insan fedakârlığını en üste çıkarmaz mı? Hele esnaf; hizmetin de fiyatın da en ahlaklı, vicdanlı ve istikrarlı olanı, aynı zamanda sizin yaşamanız için gerekli besin değil midir?

   Antalya Muratpaşa Kaleiçi diyarına her gittiğimde, hem de defalarca uğramadan gitmediğim mekânların en başında; ÖZKAN’IN YERİ ve KARAALİOĞLU PARKI ile bu parkta kaç yaşında olduğunu bilmediğim bilge çitlembik ağacıdır.

   Buradaki çitlembik ağacını sevmemin en önemli nedeni; kayalara tutunduğu kökleriyle, uçuruma, Akdeniz’e savurduğu bedeniyle dimdik duruşudur. Onun biricik meselesi yaşamın içinde kalmak ve onu yapıyor…

  Ya diğer yer; Tekirdağ esnafına örnek olacak Özkan’ın Yeri diye bilinen yerin sahibi Bayram Ali YILMAZ… Bir insan ve onun işletmesi kendini hiç bozmaz, inanmış olduğu davadan hiç vazgeçmez mi? Bu yer geçmek, duraklamak şöyle dursun; her gidişimde masalarını, müşterilerini çoğaltmanın bereketini ve akıl almaz insani duruşunu yapıyor.

   Buraya beslenmek için her gidişimde ilk önce ruhumun beslendiğini söylemeyi insani bir borç görüyorum. Masalardaki insanların bakışlarında buraya minnetten öte duyguları da görüyorum. Ancak sosyal bir kurumun baş edeceği, belki de çok az karla çok fazla sürüm yaptığı için ayakta duran bir yer; Tekirdağ esnafına ÖRNEK olması gereken alkışlanacak bir müessese…

   Yaklaşık 20 yıldır insanları beslemekten öte doyuran bu yerin bir özelliği de ucuzluğudur. Ucuz etin yahnisi yavan olur, atasözü burada işlemiyor. Burada geçersizdir; dostlarım.

   Sevgili Tekirdağ esnafından herhangi bir yere gidip bir çorba içmeye karar versek: -Acaba kaç paradır? Acaba tadı nasıldır? Vereceğimiz paraya değer mi? Kuşkuları, korkuları artık çorbanın bile lüks hale geldiğini sadece pahalılığa bağlayabilir miyiz? ASLA… Esnafımızın hayat pahallılığından yararlanma içgüdüleri, fiyatlarına, davranışlarına yansımasıydı şehir merkezinde bulunan yerli esnafımız bu kadar çabuk pes eder, dükkânlarını kapatır mıydılar?

   Şimdi yapacağım açıklamaya lütfen dikkat edin! Tekirdağ esnafına örnek gösterdiğim ve yıllardır aynı disiplin, sağlam hizmetin merkezinde olan Özkan’ın Yeri’nde tavuk suyu çorbanın fiyatı 40 TL. Kelle çorbası 50 TL olmakla birlikte bizim buradaki çorba kâselerinin üç katı ve istenirse üzerine tereyağı dökülüyor.

   Mekâna neredeyse beş yıldır gitmiyordum. Çorba kâselerinin büyüklüğünü unutmuşum ki “az çorba yerine” tam çorba söyledim. İçmekle bitmiyor dostlarım…

  Bir sır daha vereyim; burada isteyen 100 TL veya 60–70 TL ye tıka basa doyabilir. Yeşilliğin ve çorbanın köftenin yanında sunulan pide türü ekmeklerin sınırı yok.

   İlk gün masamda oturan birisi Kahraman Maraş doğumluydu. İkinci gün ise Kayseri doğumlu yaşlı bir insan… Söyledikleri şeyler hep aynı; “ Buradan Allah razı olsun. Çıkıp karnımızı doyurup bolca dua ediyoruz.”

   Sahibine geçmişte yaptığım gibi yine teşekkürü sunarken; Tekirdağ’dan selamlarımızı da ilettim. Mutlu oldu. Onca işin arasında kepçeyi bırakıp yanıma gelip ayaküstü lafladık. Beş yıl önce sorduğum aynı soruyu sordum:

—Nasıl oluyor da bu fiyatlarla, bu hizmet anlayışı ve lezzetle ayakta kalabiliyorsunuz?

—Allah çok şükürler olsun, diyerek cevabına samimiyet içinde devam etti:

—Mersin doğumluyum. Geçmişte yokluğu, kaybetmeyi gördük. Çeşitli sınanma aşamalarından geçtim. Şimdi, yirmi yılı geçen hizmet anlayışımızın merkezinde “ İNSAN” , “İNSANI MUTLU ETME FELSEFESİ VAR!”

   Sabahları 04.00 da kalkıp ailece işlerinin başına gelen ve saat 06.00 olunca çorbaların hazır olduğu, her gün binlerce insana, birçok yerde lüks sayılan yemekleri sunan, buradan hiçbir insanın aç kalkmasına izin vermeyen Bayram Ali YILMAZ’A Tekirdağ insanı adına bir kez daha teşekkürlerimi ilettim.

   Bir an önce köşeyi dönmek isteyenlerin veya hazıra konup da, yokluk nedir, açlık nedir bilmeyenlerin esnaflar ne hazindir ki İNSAN merkezli olmuyor. Yüksek kar merkezli hizmet anlayışı da Tekirdağ insanlarının çok büyük kesimini çarşılara, yemek, eğlence mekânlarına çıkamamaları gerçeği ile yüzleşmeliyiz…

   Şehir insanı, şehrinin her saati içinde olursa şehir denen şey; kendi heyecanını, sevgisini, şefkatini, kültürel ışığını yakar… Yoksa şimdi yaşadığımız gibi gece çökünce; şehir denen şey; sadece, HAYALETLERE kalır…

Güven SERİN 

 

  







Hiç yorum yok: