27 Ekim 2023 Cuma

NEVZAT AVCI: BİRAZ KÜL,BİRAZ DUMAN,O BENİM İŞTE

 


HUZURLA...

        NEVZAT AVCI: BİRAZ KÜL, BİRAZ DUMAN, O BENİM İŞTE!

  Atölye günü henüz başlamıştı. Günün ilk saatlerinde duydum Nevzat Avcı’nın öldüğünü. Her saygın ve sevilen kişi ölüm gibi insanı hüzne boğan: -En son ne zaman görüştük, buluştuk, hissiyatına, tesellisine sarıldım…

  Zaman kavramını, atölye uğraşları içinde yitirmiş olmalıyım ki:

   Sayın Nevzat Avcı ile birkaç ay önce görüştüğümü sanıyordum! Arşive girip, onun kendim adına çekmiş olduğum fotoğraf klasörüne baktım. 2022 yılının Aralık ayı buluşup son sohbetimizi yaptığımın farkına vardım. Neredeyse 11 ay olmuş…

  Nevzat Avcı’nın o sağlam ve dik duruşlu müzik insanının ölüm haberi karşısında biraz yutkundum fakat nafile! Biraz bocaladım; yine nafile… Nasıl ki ressamlar, sanat eserleri için kullanacakları boyalarda inceltici kullanırlarsa, insan denen canlının, en azandan kendimin incelticisi de dışarıları olduğu için hemen sahilin yolunu tuttum.

  Gün denen mucize, neredeyse her şeyin ilacı gibi… Erzurumlu Nasip Bey’in iki taze çayı, eski tanıdık Adnan ile bir süreliğine, oradan buradan sohbet; Nevzat Avcı’nın ölümüyle yüzleşme vaktinin geldiğini bilen bir yürekle yürüdüm atölye istikametine doğru…

   Bir bir sıralanan Nevzat Avcı anıları… Yıllar önce Avni Anıl’ı Tekirdağ müzik severleriyle buluşturduğunu hatırladım. Avni Anıl’ın önemli bestelerinden “Biraz Kül, Biraz Duman” şarkısıyla teselli buldum. Nevzat Avcı’nın neredeyse bütün enerjisini Tekirdağ insanlarının kalbine Türk Musikisi aktarmak için çırpındığını biliyoruz.

   Yılmaz İçöz nasıl kendini Tekirdağ insanlarına Tiyatro sanatını sunmak, sevdirmek ve kalıcı hale getirmek için adamış ise, Nevzat Avcı da şaşmaz bir musiki inancı, duruşu içinde her daim dimdik durmayı başarmış, yaşarken kendi kaidesi üzerinde kendi eserini yaratmış, yontmuştu…

    Türk Musikisini sevmekten öte yaşardı adeta. Kim bilir ne baskılar yapılmıştır ona; daha popüler, daha hareketli şarkılar söylensin, çalınsın yönetilsin diye…

   Nevzat Avcı görmüş olduğu müzik eğitimi, almış olduğu yüksek disiplin iradesinden bir dakikalığına bile şaşmadı. Hep dimdik, hep takım elbise ve kravatlı ve hep nazik…

  Son sohbetimizde de üzerinde durduğumuz konulardan birisiydi; müzikle alakası olmayanlar, ama müziği kendisine rütbe gibi kullanmak isteyen insanların şımarıklığı... O,şiire, besteye ve notalara geçmiş her eserin, kalpten, yaşanmış öykülerden geldiğini bilmenin yüksek duyguları içinde icra edilmesini isterdi. Gülümsemeyi bile müzik şöleni içindeymiş gibi yapardı. Sesindeki ayrıcalık, yüzünde ve gülüşünde hep özgür, hep damıtılmış bir musiki adamı bakışı vardı.

   Dertleşmeyi biraz yoğunlaştırma fırsatımız olsaydı Avni Anıl’ın bu değerli bestesindeki haykırışı, yine korosundaki ekip arkadaşlarıyla birlikte, uçsuz bucaksız evrenin en güzel zenginliği, özgürlüğü olarak yönetir ve söylerlerdi;

 “ Biraz kül biraz duman/O benim işte, O benim işte/Kerem misali yanan/O benim işte/O benim işte”

   Sevenleri gerçekten de üzüleceklerdir. Boşluğu kapanmayacak bir halde. Müzik disiplini, Cumhuriyet görgüsü, insan ahlakı zor bulunanlardan olduğu apaçık bellidir.

   Birçok yere ismi verilmek istenecek. Avni Anıl ismi verilen sokağı kaç kişi biliyor? Ya Haldun Dormen için verileni? Kuru kupkuru bürokrasi, halkın sevdiği sanatçılarla kavuşumuna sarılmayan bir anlayış, çökmeye, şehirleri de çölleştirmeye yetiyor da artıyor bile…

   Kuru, kupkuru anmak, o insanın yüce varlığının saygınlığından faydalanmak olmamalıdır! Gerçek olan, onun idealini yaşatmaktır asıl mesele; sanat ve sanatçı sevgisi…

     Zülfü Livaneli’nin Yaşar Kemal dostluğu bilinir. Müzik insanlarıyla yazarların idealleri birdir. O yüzden Yaşar Kemal’in sözlerinden yola çıkan Livaneli; “ Merhaba şarkısını besteleyip seslendirmiştir;

Dünyanın ucunda bir gül açılmış

Efil, efil esen yele merhaba

Karınlığın sonu bir ulu şafak

Sarp kayadan geçen yola merhaba!”

     Merhaba Nevzat Avcı; merhaba; anlattığın, dokunduğun bütün zorluklar içinde dinlettiğiniz, davet ettiğiniz yüzlerce konsere; merhaba, merhaba… Merhaba Nevzat Avcı merhaba; günlük telaşların, kolay kazanım, kolay kaybedenlerin dünyasına uzak oluşunuza; MERHABA SAYIN NEVZAT AVCI: MERHABA…

Güven SERİN 

   


Hiç yorum yok: