12 Ocak 2023 Perşembe

MÖSYÖ KOMBİS

 

İnternet

                                                MÖSYÖ KOMBİS

               ( Aşırı Mal-Mülk Merakı Siz Yer, Sizi Yer, Bitirir…)

   Ne çok şeyler: Zenginlikler, kültürler ve yetenekler gizli bu topraklarda. Büyük çoğunluğunun öyküsünü bile duymadan-bilmeden yok olup, yok edilip gidiyorlar.

   Duyup da konuşmamak, görüp de susmak: Aynı zamanda büyük zenginliklerimizi dışlamak, kargaşaya, eziyete seyirci kalmak; yüce, anlamlı ve belki de çok uzun sürecek manevi ve maddi borçların altında ilk önce ruhlarımızın ezilmesi anlamını taşımıyor mu?

  Doğa ile insan anlaşması yapar, onu yaralamaz, anlarsa, yaşamdan alacağınız tat-tuz haddi hesabı olmayan ilahi ve kültürel mutluluğa dönüşmez mi? Yaşadığımız şehirlerin tarihine, edebi, sosyal ve kültürel kimliklerine; akıl, bilim ve duygularımızla sokulduğunuzda, sonsuzluğa sadece gökyüzünde değil, yeryüzünde de kavuşmak mümkün olmaz mı?

   Mösyö Kombis Türk Rumlarından birisi: Bir beyefendiydi. Beyoğlu’nda yaklaşık 25 kişinin çalıştığı dikim atölyesi sahibiydi. Büyük otellere, otel çalışanlarına giysi dikerdi, Mösyö Kombis’in çalışanları.

   Giresunlu Hasan Bey de bu çalışanlardan birisi ve sonra; sahibiydi. Mösyö Kombis’i nasıl anlatabilirsiniz?

—Yedi yabancı dil bilmekle birlikte çalışanlarına karşı çok nazik, adaletliydi. Onunla çalışmak bizim için bir onur, apayrı bir zenginlikti!

—Niçin?

—Her fırsatta, yaşamdan; kültürel hayattan, felsefeden, adaletten, tevazu söylemlerden konuşurdu.

—Nasıl?

—En önem verdiği şey insandı. Onun gözünde herkes birdi. Hatta sıklıkla:-Ben delilere bile soru sorarım. Onlar bazen öyle cevaplar verir ki, herkesi şaşırtır.

—Başka neler derdi?

—Aşırı mal ve mülk merakı, sizi yer, sizi yer; yer ve bitirir sizi.-Tekrarını çok sık yapardı. Elinde bulunanları da paylaşmaktan zevk duyardı. Büyükada da bulunan evinde kim bilir kaç kez ağırlamıştır bizi; ailemi, çocuklarımı.

—Ya sonra, ne oldu Mösyö Kombis?

—Bizim bir parçamızdı, Yaşadığı şehri ve ülkesini: İstanbul’u çok seviyordu. Türk Rumlarındandı. Çocuğu okula gitmeye başlayınca bazı çocuklardan o kadar çok Mobbing gördü ki, en sonunda bir gün:

—Hasan, bu işyerini sana devredeceğim. Artık, buralarda bizim için yaşam tat vermiyor. Çocuğumu rahat bırakmıyorlar. Ben buralardan gideceğim…

  Yedi yabancı dil bilen, çalışanlarını el üzerinde tutan Mösyö Kombis çoktan ayrıldı bu diyarlardan…

   Hatta bu dünyadan da ayrılalı çok oldu; kendisini yabancı hissettiği diyarlarda. Hititler, Asurlar, Likyalılar, Lidyalılar, Sümerler, Frigler, Roma, Selçuklu, Osmanlı uygarlıkları gibi, tarihin sayfalarında hepsi yerini aldılar.

   Yaşama anlam katan gelişmeler, dönüşümler de bunlar değil midir? Pişmanlıklardan çok, sahiplenme, içselleştirme, sevgi ve saygıyla kabul edilen mirasların kapısı, açılmaz mı neşe evrenine?

   Edebi dünya, yerel basının özünü yitirmemiş olmasının vefa ve zenginliği içinde, Mösyö KOMBİS tekrar döndü yeryüzüne. Belki biraz hüzünlü, bir parça buruk ruhu, bu hatırlama, anma şölenine bildik bütün dillerle selamlama yapıyordur: Kim bilir…

 Güven SERİN 

 

 

  


Hiç yorum yok: