19 Kasım 2022 Cumartesi

HERA ANTİK ŞEHRİ BİR TÜRLÜ TURİZME HİZMET VEREMEDİ!

 


HERA ANTİK ŞEHRİ

HERA ANTİK ŞEHİR ESERLERİ


         HERA’NIN ŞEHRİ BİR TÜRLÜ TURİZME HİZMET VEREMEDİ!

  Şehirleri biraz daha öne çıkartan, turizmin önemli besleyici ırmaklarından birisi de Antik Kentlerdir…

  Efes Antik Kenti kazılıp gün yüzüne çıkartılmasaydı, turizme açılmasaydı, Selçuk ve Kuşadası’nın neşesi, huzuru, turizmi her daim eksik ve yetersiz kalacaktı. Onca tarihi kalıntıları olduğu halde…

  Bergama Antik Kenti olmasaydı, Bergama’nın adını bile duyan olmayacaktı. Ya Truva? Kim bilir kaç kitap, belgesel, film yapıldı Truva Antik Kenti adına…

  Efes Antik Kenti kazılarını başladığı 1863 yılı ve İngiliz Müh.John Turtle Wood’a ülke olarak, tarihe, kültürel yaşama önem verenler olarak çok şey borçluyuz.

  Bergama Antik Kenti kazılarını başlatan ise Alman Mühendisti. Truva Antik Kenti’nin başlangıcı da 1863 yılan, bir başka yabancı isme Frank Calvet’e uzanır.

  Kendi değerlerimizi, tarihimizi önemli bulup bulmadığımızı sorgulamalıyız! Dünya tarihi, turizmi ve kendi ülke refahımız için ne kadar yetersiz bilince sahip olduğumuzu, her şeye para bulur, emek harcarken, onlarca fabrikaya bedel antik kentleri bir türlü önemseyip, onlarca antik şehrimizi, ülke ve dünya turizme açıp açmadığımızı bir kez daha düşünmeli ve irdelemeliyiz…

  Likya Antik Yolu, gün yüzüne çıkışı da İngiliz Kate Clow sayesinde olmuştur. Ya Tekirdağ Karaevli Mah. sınırları içinde olan, Tekirdağ’ın merkezine 10 km uzaklıktaki Hera Antik Kenti, Trakya’da kazılan tek Trak kentini kim gün yüzüne çıkarmak için uğraşıyor?

   Prof.Dr. Neşe ATİK, belki de en güzel ve değerli yıllarını Tekirdağ tarihine, ülke turizmine katkı vermek için yıllardır uğraşıyor, didiniyor, çırpınıyor!(…)

   Duyan var mı acaba? Duyanlar var, önemseyenler var, kıt kanaat yardımda bulunan kurum ve kuruluşlarımız oldu. Ama bir türlü gün yüzüne çıkanlar dahi turizmin hizmetine açılamıyor…

  Şehrimiz yarım yüzyılda neredeyse dört kat büyüdü. Ülkemizin her yanından göç aldı ve almaya da devam ediyor. Çok sevindirici bir durum… Gelenler ne kadar huzurlu? Ne kadar mutlu?

   Yarım yüzyılda aldığı göçler gibi aynı şekilde turizm desteği alıp, tarihi antik kentini: çok önemli olan Hera’nın Şehri olan Trak Antik Kentini bir türlü ortaya çıkartamıyor!

  Niçin?

  Yeterince destek verilmediği, önemsenmediği için… Şehrin antik yolları veya efsanesi: Kral Yoluna ise dokunulmadı. Dokunulmak istenmedi…

  Oysa turizm, özelikle dünya turizmi, efsaneleri, Trak Medeniyetini, mitolojiyi fazlasıyla seviyor, önemsiyor, gidip gelmek istiyorlar.

    Prof.Dr. Neşe ATİK Hocamıza tam destek olunsa neler olur? Trakya’nın tek Trak şehri gün yüzüne çıkar. Tekirdağ ilk kez gerçekliği, devamlılığı, istikrarı olan turizmle buluşur. Otelleri, lokantaları, çarşıları dolar…

  Dağlarımızı,135 km sahil şeridimizi, su oyunları, eğlenceleri, gezintileri, hava balonu, yürüyüş yollarını çok iyi tanıtamadık, sahiplenemedik...

   Tekirdağ Hera Antik Şehri tanıtımını kaçırmayalım! Elimizi taşın altına koymanın yüce erdemini, yaşadığımızı yere olan bağlarımızı gösterelim; bir el uzatalım… Bacasız sanayi olarak bilenen turizm, gezip görmenin yanında kalıcı ve sürekli hale gelmesi için, antik şehirler, antik yollar ve efsaneler lazımdır.

    Truva’nın, kıyıcığında, mitolojinin, antik dünyaların merkezinde olan şehrimizin önünü açalım. Fedakâr araştırmacılarımızı, bilim insanlarımızı canı gönülden destekleyelim; şehrimizin tarihini ortaya çıkartmak ve kendimizi de bu tarihin içine yazdırmak için…

 Güven SERİN 

 

 

 

 

  






Hiç yorum yok: