30 Ağustos 2010 Pazartesi

BİZ EV SAHİBİYİZ

Kamera; Güven    İzmir
Duyguları akıl ile yoğuran güzel İzmir'e
selam olsun...

Kamer; Aziz Bey    Agora(Smyrna) Antik Kenti
  İzmir


Kamera; Güven  Agora Antik Şehri
İzmir
Arkeolojiye,tarihe; kargaşalar kadar
önem verseydik; şimdi bu memleketin
insanı daha mutlu,daha umutlu olurdu...


BİZ EV SAHİBİYİZ



Geleneklerimizin, ananelerimizin geçmişi çok uzaklara gittiği için yıpranma, unutulma, dışlanma başlamıştır. Ama en olmadık, hiç ummadık bir yerde ananelerimizin o güzel bakışını, insanı sarmalayışını görür; gözlerinizde buğulanma, kalbinizde sevinme yaşarsınız…

Ananelerimizden bize kalan ön önemli kültürlerden birisi de “ev sahibi” kültürüdür. Bugün daha küçük yerleşim birimlerimize gittiğimizde belki cehalet daha fazladır ama ananelerin koşulsuz karşılayışı, gönülden kabul edişi de, uygar şehirlerimizden daha öndedir. Bunun içindir ki, eskilerin evlerinde ev sahibi, daima gelecek misafirleri için temiz bir oda, hazırda bekleyen gıdalar bulundururdu. Bu yüzdendir “Tanrı Misafiri” deyince sorgusuz, sualsiz kabul edişler, ülke insanımın geçmişinde…

Hepimizin çocukluğu bu gibi gösterimler ile süslüdür. Misafirin başköşede oturduğu, en temiz bir şekilde ağırlandığı gün ve geceleri hepimiz temiz bir mazi ile birlikte saklarız. Saklanmalı da! Çünkü değişen zaman, yalnızlaşan insan; bazen sığınacak, şifa arayacak duruma gelir. Kimi bir doktora, kimi bir arkadaşa, kimi bir komşuya sığınır. Bazen de geçmişin mazisinde temiz ve sıcak yaşanmışlıklar saklıysa; mazinin dostluğuna sığınırız…

Bu yüzdendir mazisinde insanlık, insani ilişkiler; “dostluk ve sevgi”ler olan insanların her şartta huzurlu oluşları. Bu yüzdendir hoyrat insanların mazilerindeki geçmiş buruklukların sürekli açık vermesi… Mazimiz ne kadar iyi ve anlamlı olursa, bugünü daha huzurlu yaşar, geleceğe daha güvenle bakarız.

Evet, ama şimdi durup dururken, maziyi, ev sahipliğini hatırlamak da, hatırlatmakta nereden çıktı?

79. İzmir Enternasyonal Fuar Açılışı bir kez daha yapıldı. Ege’nin güzel şehri, 79. Kez kapılarını açtı. Bir şehrin ticareti, turizmi, sanatının tanıtımı için çok önemlidir fuarlar! İzmir, İzmirli de bunun biliyor. İzmir insanı gelişmeye, yeniliklere ve akla daha yakın olmuş ve olmaktadır da…

79. Düzenlenen İzmir Enternasyonal Fuarının geçmişine gidersek; orada da Mustafa Kemal’i bulursunuz. Savaşların topla tüfekle, bir noktaya kadar olduğunu gören Mustafa Kemal, ticaretin, turizmin, sanatın, kültürün önemini çoktan anlamış ve harpten çıkan ülkesine hızla bunları anlatmaya, uygulamaya başlamıştır.

79. İzmir Enternasyonal Fuarı bu yılda onlarca ülkeyi, yüzlerce işadamını-kadınını, sanatçısını ağırlıyor. Açılış konuşması da 79. heyecan içinde başladı. Bakımlı, kendinden emin sunucu bayan konukları tanıtıyorken olan oldu! Sıra Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ü sunmaya gelince salonda bulunan bir gurup izleyiciden ıslık ve yuh sesleri buz gibi hava esterdi.

Her şey birkaç saniye içinde gelişti ve akan yatağına sımayacak su, nazlı bir gelin gibi yatağına girdi. Kimin sayesinde? Soğukkanlılığını kaybetmeyen zeki sunucu sayesinde elbet! Tam da yuh ve ıslık protestolarının olduğu, herkesin bedenini buz gibi soğuk havanın yaladığı o anda programı sunan Bayan; “ Biz ev sahibiyiz, selamlamalarımıza devam edeceğiz” işte bu söz, birkaç kelimenin inanmışlığı, kendine hâkim olan tonu; beklenmeyen hırçın rüzgârı fırtınaya dönüşmeden harika bir yele dönüştürdü.

Demokrasilerde alkış da olur, övgüde… Protestolar da olur elbet! Bunları beklemeyen, bunlara büyük bir gafillik diyenlerin demokrasi anlayışlarından da şüphelenirim ben! Esas olan ülke kaderini eline almış iktidarın bu alkışlardan, övgülerden ve halkının iniltilerinden ne kadar etkileniyor ve doğru çözümlere gidiyor oluşudur…

79,İzmir Enternasyonal Fuarının Açılışındaki protestolar ne kadar siyasiydi bileniyorum. Ama şu bir gerçek ki, bu güzel halkımın gerektiğinde çok güzel ve unutulmamış gelenekleri vardır! EV SAHİPLİĞİ GELENEKLERİ…

Ev Sahipliğini ilk önce bakımlı güzel sunucu bayan yaptı. Sonra da Büyük Şehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu içten özürleri ile “ev sahibi” görevini içtenlikle yaptığının tarihi gösterisini yaptılar.

Aymazlara seslenmek isterim! Bizi sürekli batı ile doğu arasında savuran, kandıran aymazlara! Bu ülkenin öz kültürünü iyi anlayıp anlatılmasına fırsat verin. Bu ülke daha uygarlığın pastasından yemek yemezken bile tokgözlü, zarif, medeni, sanatçı ruhlu insanlar ile doluydu! Şimdi, kısa vadeli kârlar ve verilmiş pis sözler yerine; güzel ülkemi, şehirlerimizi birbirine düşürmeyelim.

Güzel ülkemin yüklü kültürlerini sürekli göçü özendirip, o harika kültürleri varoşlara sıkıştırıp yok etmeyelim; soylu yöneticilerim!
Güven















Hiç yorum yok: