İTHAKELİ
ÇOBAN: EUMAEUS
Homeros destanları birçok kahramanı öne çıkartır. En önemli kahramanlardan birisi de Odisseus’tur.İthake kralıdır.Kurnaz Odisseus olarak bilinir.Truva savaşındaki kurnazlığı sayesinde Truva,yanıp yıkılır; yerle bir olur…
10 yıl süren Truva Savaşı sonrası büyük ganimetle geri dönmek isteyen Akhalar, yıkıcı, yok edici galibiyetlerinin zafer sarhoşluğu içinde gemilerine binerler ve yola koyulurlar. Odisseus’da aynı sarhoşluğun içinde onlarca gemisi, yüzlerce askeriyle birlikte İthake’ye yola çıkar. Gitmek, doğduğu topraklara, krallığına, güzel karısına ve oğluna dönmek ne mümkün? Denizler tanrısı Poseidon’u kızdırmıştır, deha 10 yıl bekleyecek, eziyetlerin yüzlerce çeşidini görecektir.
Destanların öğreticiliği de burada başlar. Binlerce yıllık engin zaman denizlerinden sağ çıkar; insanın, insanlığın özüne ait, belleğine kazınmış destanlar…
Bu destanın içinde öne çıkan birçok kahraman ve birçok kötülük var. Hiçbir zaman eskimeyecek insan öyküleri ve davranışları tam da bu tür güçlü ve kalıcı destanların içinde, kılcal damarlarında bulunur.
Dikkatimi çeken, diğer kahramanlara göre belki de en alt rütbedeki İthakeli Çoban’dır. İsmi, Eumaeus’tur. İthake Kralı, yani bugünün ifadesiyle işvereni yirmi yıldır memleketine gelememiştir. Savaş süresince 10 yıl ve savaştan sonraki 10 yıl içerisinde İthakeli Domuz Çobanı’nın en büyük görevi, kralının sürülerini sağ salim çoğaltmak ve yaşatmaktır.
Bugüne inersek, sorumluluk almış olduğumuz bir görevde, görevi veren kişi 20 yıl gelemediği, yaşayıp yaşamadığı bilinmediği zamanlarda o göreve sadık kalabilir miyiz acaba?
Destanın destansı motifleri de burada, en ince, en kuytu ayrıntılarda gizli. Sadakat, kahramanlık ve ihanet, öfke, kin, yağmalama, açgözlülük ve inanç; o günün tanrı ve tanrıçalarına her fırsatta yapılan ibadet ve sunulan kurbanlar…
Bugünün gevşek toplumlarında, inanılmaz ilerlediğini düşündüğümüz teknolojik ayrıntılarda göremeyeceğimiz muhteşem insanı duygu, davranış ve karakterler…
Günümüzde nereye bakarsanız bakın; karlılık, torpil, öncelik arayan insanlar kazanından kaçmaya yer ararsınız… Saf insaniyet, saf ve damıtılmış sevginin, saygının ve de sadakatin eserini bulursanız; öpüp de başınıza koymanızı rica edeceğim…
Bir domuz çobanın, Bir şair eliyle, duygularıyla veya deneyimleri, gözlemleriyle 3000 yıl öteye taptaze nasıl geldiğini, bugünün; çobansız, merasız, sürüsüz köyler dünyalarında yeni nesillere anlatamayız bile… Neden mi? Ne şiir, ne de sevgi ve saygı dilimiz var… Ne hazin bir kayıp; göz göre göre, en önemli üretim sahalarımızı, kadim zamanlardan kalma köy kültürlerini yok etme biçimleri…
İthakeli Çoban, her iki destanda da öne çıkan bütün kahramanlar kadar değerli olduğunu, vereceği, verdiği davranış ve inanç dersinin, yaptığı işin kahramanı olmanın erdeminin çok ama çok daha büyük olduğunu da bu destanda, destansı bir şekilde anlatıyor; gösteriyor.
Tıpkı, Truvalı, Trakyalı ve Assoslu Çobanlar gibi; sahip oldukları bölgeye, tarihe, yaptıkları işe; en hakiki ve en saf inanç sahibinin sarıldığı manevi güç gibi; sapasağlam ve bütün zamanlara adanmış halde…
Güven SERİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder