BABA ve ANNE FİGÜRLERİ
----------------------
Anne ve baba algısı,
biyolojik olmaktan çok ötedir. Bir ömür sürecek, manevi, psikolojik ve
sosyolojik örtünün, yeryüzüne lazım olan yağmurları, güneşleri gibi, bir doğal
alış-veriş, solunum, fotosentez gibi gerekli bir muhtaçlık içindeyiz.
Baba ve anneliği,
despot bir beklenti içinde, baskı aracı, terbiye silahı olarak görmek ne kadar
gereksiz ve eğri duruyorsa, baba ve anneyi, yok edin, çağdaşlaşıyoruz diye
evrimin insan yavrusuna hediye ettiği en güzel anıtsal kaideyi, anıtıyla
birlikte kırıp, yok etmek de o kadar eğri, büğrü bir kayıp; trajedi…
Boşluğa düşen insanların,
doyum içinde doyumsuzların, büyük ateşler içinde donanların psikolojik ve
sosyolojik durumları iyi incelenirse ortaya çıkacak en önemli boşluklardan
birisi de baba ve anne eksikliğidir.
Geçmiş uygarlıkların
insanları; tanrı ve tanrıçalarını yeryüzüne indirmişlerdir. Kuralları, varoluş,
ayakta kalma ihtiyaçlarını tanrıların kâhinler, rahipler aracılığıyla
isteklerine göre, kurbansal, tinsel bir süzülüş içinde o büyük kapılardan,
dehlizlerden çıkıp bugüne gelmişlerdir.
Tanrılar, dağlardan
havalanıp yok olmuşlardır. Bugünün dinlerinin tanrısı, biricik ve ulaşılmaz;
kitabı ve peygamberi olan, günümüze kadar ulaşmış; insanlığın önünde bir dizginleme,
fren, hatırlatma ve uyarı kurallarıyla doğmuş; yeryüzü ile gökyüzü arasında,
ulaşılmazlığın köprüsü olmuşlardır.
Anne ve baba ise,
ulaşılmazlığın, gökyüzünün değil, yeryüzünün tinsel, maddesel bütün gerçekleriyle
çocukların karşısında; çok yakınında dururlar. Dokunulur, sarmalanır,
aciliyetin cankurtaranı, pisikolojik danışmanı, yeryüzünün can suyu gibi bütün sıradanlıklarıyla,
yüce bir evrimin, en hakiki evrimle gerçeğinin son aşamaya gelmiş mükemmeliyeti,
sanatsal duruşudur onlar.
Anne ve babalarımız;
yok etmeye çalıştıkça, karanlık bir karamsarlığa bürünüp, yüce cezaları
çekerken farkına bile varmadığımız, muhteşem, nadide şeyler; henüz vakit
varken, gayri, anlasak iyi olacak…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder