27 Şubat 2021 Cumartesi

KRALİÇE MACHLİ ÖLDÜ

İnternet


                             KRALİÇE MACHLİ ÖLDÜ

 

    Machli, Hindistan’da Ranthambore Milli Parkı’nda yaşayan 1997 yılında, tam da Muson yağmurları sırasında doğmuştur. Machli, ünlü dişi bir kaplandır. Ünü, çoktan ülkesinin sınırlarının dışına taşmış.

   Verilen bilgilere göre, bu güne kadar en çok filmi, fotoğrafları çekilen kaplan Machli olmuş. Machli, Hintçede “balık” anlamına geliyor. Bunun sebebi de sol kulağında balık benzeri bir lekenin oluşuydu.

   Fakat Machli’yi bu kadar ünlü kılan şey tam olarak neydi? Aslında bir tek cevabı yok… Machli doğduğunda onun bir kod adı vardı; ( T–16) kaplan bilimcileri tarafından doğar doğmaz fark edilmeye başlandı. Baskın bir yavruydu. İki yaşına geldiğinde annesinden ayrılıp kendi avlanmaya başladı.

   T–16 kod verilen ve sonra Machli olarak ünlenen dişi kaplanın ününe ün katan birçok davranışı onun farklı karakterinde ve bugüne kadar dünyanın en uzun süre yaşamış kaplanı olmasıyla da ayrı bir önem kazanıyor. Kendinden çok büyük timsahları avlaması, yeri geldiğinde erkek kaplanlarla dahi kavga etmesi, onu izlemeye gelen turistlere, özellikle kadınlara olan ilgisi, zekâsı ününe ün katıp ülkesine çok büyük hizmetlerde de bulunmuştur.

   Ranthambore Milli Parkı, özellikle Machli’yi görmeye gelen turistlerle dolup taşıyordu. Doğumu 1997 yılından ölümü 2016 yılına kadar Machli’nin ülkesine kazandırdığı turizm geliri 100 Milyon Dolar olduğu açıklandı.

   Machli en az kendisi kadar değerli yavrular doğurdu. Yaşamı boyunca üç kez doğum yaptı. Onu görmeye gelen turistler ününe ün katan unvanlar verdiler;

 “Kaplan Kraliçesi” , “ Göllerin Leydisi” , “ Timsah Katili “ yaşamı boyunca almış olduğu unvanlardır. 2016 yılında öldüğünde onu bilen tanıyan herkes üzüldü. Bazıları, en yakınını kaybetmiş gibi gözyaşları döktü.

   Ranthambore kraliçesi eceliyle ölmüştü. Normal kaplan yaşamının beş yıl üzerine çıkıp neredeyse 20 yıllık bir ömür sürmüş, bir deri bir kemik kalana kadar yaşama tutunmaya çalışmıştı.

   Bilirsiniz, eceliyle ölmenin; yani yaşlanmanın ayrıcalığı vardır. Ağır ağır süzülen yaşlılık, enerjinin bedenden akıp gitmesi, en küçük hareketlerin dahi yük haline dönüşmesi, koca bir ömrün yorgunluğu, doymuşluğa dönüşür. Gidiş zamanına çağırır, sizi siz yapan milyarlık hücreler…

   Bir deri bir kemik ve dişleri dökülmüş Machli’nin hali de böyleydi. Doğumundan beri onu izleyen bilim insanı, gözlemcisi, onun ölümüyle birlikte ölmüş gibi yas-matem içindeydi.2021 yılı, Natınal Geographıc Wıld kanalından Machli’nin daha önceden çekilmiş belgeselini izlerken; ÖLÜMÜ de izledim… Aralıyordu sonsuzun kapısını ve dokunuyordu insana, son bir kez bakan Machli’nin ölümlü bakışları…

   Yorgunluğun, zamanı gelip de dünyevi bütün tatlardan, tuzlardan gidecek oluşun bütün özellikleri vardı kraliçe Machli’de. İhtişamı, gücü, gösteriyi, zeka sanatını ve içgüdüleri bir araya getiren sahneleri tam tamına 19 yıl sergilemiş, insanlar arasında, sınırları aşmış bir ayrıcalıklı yere sahip olmuştu.

   Hindistan Hükümeti, Machli’nin ünü, ülkeye kattığı faydayı, Machli’ye son bir vazifeye çevirmeyi bilmişti. Ona düzenlenen törende Machli’nin, kraliçeliğine, ününe yaraşır bir törene dönüştü; özenle, resmi bir protokol eşliğinde ve çok uzaklarda Machli için ağlayan insanların boşluğa bıraktıkları sevgilerinde yayıldığı anlarda; Machli’nin bedeni, odunların ateşiyle kavuştu sonsuza…

   Zekâyı, sabrı, bilimi, içgüdüleri ve sevgiyi bir arada görmek, beynime giden uyarıları tetikledi. Kalemi ve kâğıdı eline al Machli’nin ününe bir yudum da sen ekle diyen yüce bir ses; tıpkı İrlanda edebiyatında bir başka kralın, güçlü insanın lanetlenip kuşa dönüşmesi, sonra bir çoban tarafından boğazından bir okla vurulması ardından bırakılan ağıtsal bir şiirin ifadeleri gibi;

 “ Tadı tuzu kalmadı yaşamın

Yumuşak bir döşek olmadan,

İçimi kurutan ayazdayım,

Karlı rüzgârların ağzındayım…”

 Güven SERİN 

 

   


 

Hiç yorum yok: