24 Kasım 2017 Cuma

HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR


HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR
------------------------------------------------

  Mustafa Kemal’in tüm hayatınca savunduğu felsefesinin bir karşılığıdır bu sözcük bütünlüğü. Tüm zamanlara aittir; eskimeyecek ve her daim, hakiki değerini koruyacak bir söylem; uyarı-hatırlatma…

  Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun 1953 yılında Cumhuriyet’e yazdığı bir yazı, aynı zamanda o yıllar Ankara’da yaşanmış bir gerçeğin hikâyesi üzerinedir.

  Bu hikâyeye göre, Ankara’nın köylerinden bir adam, başkente tanıdığı arkadaşına misafir gelmiş. O gün, ben Ankara’yı gezeceğim diyerek, kendi başına kentin caddelerinde kaybolmuş. Alıcı gözlerle, yeni yapılan binaları, yolları, müzeleri bir güzel dolaşıyor.

  Akşam olunca tanıdığının evine gelmiş. Dostu sormuş ona; “ Ankara’yı gezdin; bir sürü yapı gördün. En çok hangisinden etkilendin?”

  Bizimkisi bir parça düşündükten sonra; “ Mürşüd’ün Evini beğendim.” Demiş. Mürşüd’ün Evi dediği yer ise Ankara Dil –Tarih ve Coğrafya Fakültesi binası. Köylü en çok bu yapıyı sevmiş. Beğenmekte da haklı tabi; heybetli bir yapı…

  Köylünün okuma yazması olmasa da, bu binaya Mürşüd’in Evi ismini vermesi; mekânın alınlığında Mustafa Kemal’in sözcü kazınmıştır; “ Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” Köylü ancak heceleyerek mürşit sözcüğünden bir anlam çıkarmış; burası olsa olsa; Mürşüd’ün Evidir diye isim vermiş.

   Bir hikâye; bir hatırlatma; aklın, duygulara hiçbir düşmanlığı yoktur. Akıl, doğuştan saf, bilgili ve deneyimli değildir. Tüm yaşamı boyunca, bilgiye, deneyime ihtiyaç duyar. Aynı zamanda, aklın insana sunduğu tercihlere; her tercihin kabul edilen bir yolunu bulur; ilimden beslenen akıl…


Güven Serin 

Hiç yorum yok: