Kamera; Güven İzmir
KAYMAKAM ÇIPLAK
Hep bilinen şey
kralın çıplak olmasıydı. Elbette kral soyunduktan sonra kaymakam da soyunacak…
Anlatacağım bu trajik
OLAY gerçeğin ta kendisi. Bizim ülkemizde, bizim şehirlerimizden birisinde
yaşandı. Ulusal basında bu cinayet gibi olayı Mine G.Kırıkkanat duyurdu.
Kaymakamlık
mesleğinin gerektirdiği özelliklerden bazıları; Üst düzey akademik yeteneğe
sahip olmak! Sosyal bilimlere ilgili ve bu alanda başarılı olmak! Başkalarını
etkilileşebilen, düşüncelerini başkalarına söz ve yazı ile aktarabilen,
insanlar ile iyi iletişim kurabilen, insanları iyi anlayabilen, YENİLİKLERE
açık YARATICI…
Yukarıda yazdıklarım
yönetimde bulunan insanlara iyi bir öncülük yapması adına vazgeçilmez olmazsa
olmazlarındandır. Yenilikçi ve yaratıcı olması gereken, insanlar ile iyi ilişki
kurmaları düşünülen bu makamların bazılarının nasıl kullanıldığını gelin
birlikte görelim-irdeleyelim!
Mine G. Kırıkkanat’ın
4 Haziran günü paylaştığı makalesindeki kaymakam sanatçı ilişkisini; aydınlık
ve karanlık, yozlaşma ve çağdaşlık ölçüsünü bir görelim.
SODES projesine
katılan bir resim öğretmeni. Bu proje gereği kendi okulu adına Kalkınma
Bakanlığının hazırladığı Sosyal Destek Programı öncülüğünde öğrencilerin aylar
süren resim çalışmaları nihayet bir sergi ile son bulur. İlçenin alışveriş
merkezinde katılan tüm okulların öğrencilerin resimleri SODES projesinin
görkemini anlatmak için kaymakam beyin de katılacağı açılış; yani kurdele
kesilecek, basın önünde fotoğraf ve videolar çekilecek; SODES projesinin,
kaymakamın, valinin nasıl başarılı oldukları gösterilecek.
Peki, ama bu büyük
oyunun arka planında yaşananlar nasıl gelişti acaba?
Kaymakam Bey ve
yanındaki yaratıcı, gelişmelere açık, yenilikçi topluluk (!) serginin bulunduğu
alana gelir. En önde de bu trajediye konu olan çocuklarıyla aylar boyunca bu
proje için resim çalışmalarına öncülük eden bayan resim öğretmeni duruyordur.
Kaymakam doğruca bayan öğretmenin yanına gelir ve ilk sorgulaması;
“ NİÇİN KOT PANTOLON
GİYDİNİZ?” olur. Bayan öğretmenin dünya başına yıkılır. O sevinç, o başarı
yolculuğu ne büyük yenilikçi haykırışıyla kutlanacakken, aklı, fikri kadınları
örtmede, belki de kadınların erotik gösterimlerinde olan kaymakam, bir sürü laf
ettikten sonra o görkemli açılışını yapar.
İyi iletişim uzmanı
kaymakam bir öğretmeni, sanatçıyı ve onun öğrencilerini, erkeklerin kadına
bakış açısını nasıl da korkunç bir gösteriye çevirdiğinin muhteşem
yaşanmışlığı…
Daha ilk fırsatta
yabancı ülkeye gitmek isteyen bu kafalar, evlerindeki kullandıkları bütün
eşyaların yabancı ve kaliteli olmasını isteyen bu yenilikçi olması düşünülen
yöneticilerin, bindikleri araç bile ya Amerikan, ya da Alman arabasıyken, resim
öğretmenine bir teşekkür, şükran sunması beklenirken sadece kot pantolon
üzerinden bir yerlere ulaşacak KARANLIK-TUTUCU mesajını vermesi bana hiç de
sürpriz gelmedi…
Gelmedi; çünkü
kaymakam da çıplak, kral da çıplak… Eskilerin dediği gibi balık çoktan kokmuş;
zengin olma hayalleriyle oyalanan, zengin olduklarını sanan bir toplumun; toplumların
hazin hikayesini yine bir sanatçının çizdiği karikatüre sığınarak, o sanatçının
önünde eğilerek yapacağım;
Bu sanatçı Behiç Ak’tır. Kocaman bir kitapta anlatılacak,
benim makaleme sımayan çıplak kaymakam olayını, buna benzer sosyolojik
cinayetleri tek bir çizimde anlatan sanatçılardan sadece birisi.
Behiç Ak’ın son
çalışmalarından birisi;
Bir işveren, semirmiş bedeniyle pahalı deri koltuğuna
oturmuş, iş başvurusu yapmış genç bir kadına sesleniyor;
“ Sizi işe alıyoruz.
Ama çok az para vereceğiz! Yine de merak etmeyiniz, kendinizi ORTA SINIFTAN
biri gibi hissetmenizi sağlayacağız!”
Bizler kullandığımız
eşyalar, izlediğimiz filmler, reklâmlar sayesinde orta sınıf, zengin, entel baş
dönmesi yaşarken; hızla borçlanırken, sömürü, katliam sadece, ormanlarda,
dağlarda, vadilerde, ırmaklarda yaşanmıyor. Katliamlar, insanların beyinlerinde
de yaşanıyor. Varın siz düşünün o resim öğretmenin halini; o yer yarılsa da
yerin yedi kat altına girsem dediği anda; öğrencilerinin önünde; kaymakamın, o
yenilikçi kafa denen büyük gericinin kot pantolon sorgulamasını yaşama anının
bir düşünün…
2 yorum:
Biliyorsunuz, artık kaymakamlar da birkaç aşamalı; istenen niteliklere uygun(!) yazılı, sözlü sınavlarla göreve alınıyorlar.
Kral hikayesinde bir çocuk gerçekleri dile getirmişti. Ama artık çocuklar da sustu galiba.
Değerlendirmelerde ölçütler şaşarsa "kim iyi, kim kötü, kim başarılı, kim başarısız, kimler karar verecek?
Günaydın Makbule Hanım. Geçiş Töreni gibi geçiş zamanı; geciken bir zaman diliminin 60 yıl sonra çok pahalıya gelerek yeniden yaşanması.... Ne şiş ne kebap yansın diyen halkın, soylu halkımın güzel bir hak edişi gibi...
Yorum Gönder