5 Ekim 2013 Cumartesi

BUNLAR HEP AYRINTI

Kamera; Güven   Perge-Antalya


BUNLAR HEP AYRINTI

İnsanın yolculuğu zordur; akıl ve duyguların, insana yerleşmiş gelenek, göreneklerin ve dayatılan yüzlerce korkunun içinden sıyrılıp kendi patikasına girmek çok özel beceri ve kararlılık ister.

 Gelişmekte olan bir ülkede yaşıyorsanız, doğu ile batı arasında sıkışmış; ağa, düşen balık gibi çırpınıyorsanız; İŞİNİZ DAHA DA ZORDUR. Bindiğiniz gemi doğuya gidiyordur; siz hızla batıya koşarsınız; büyük bir hayal kırıklığına dönüşecek koşunun kâbus dolu terlerini akıtırsınız.

  Kurtuluş, ne doğuda, ne de batıdadır. İnsanın kendi iradesiyle seçeceği, beden ve ruhuna düşecek bilgileri, görgüleri içsel fabrikasında işleyip, yaşam hakkı olan kültüre dönüştüreceği mucizevî şeydedir kurtuluş.

 Michelangelo’ya bir dostu ziyarete geldiğinde, heykellerinden birisini bitirmez üzeredir. Aynı dostu, bir süre sonra yine ziyarete geldiğinde, heykelde farklılık göremiyor ve sanatçıya tembellik ettiğini söylüyor.

  Michelangelo karşı koyuyor; “ Şu bölümü geliştirdim, şurasını incelttim, gülüşü tatlılaştırdım, kasları daha iyi belirttim, dudaklara etki gücü verdim…” Dostu; “ Güzel ama bunlar hep ayrıntı! Deyince sanatçı özetliyor;

Olsun! Düşünceme göre ayrıntılar mükemmelliği tamamlar ama mükemmellik ayrıntı değildir.

 Mükemmelliğin ortaya çıkardığı şaheserlerin doğum yolculuğu, ayrıntıları çok iyi hesaplamadan ve onlara akacak emeğin, yüksek ilahi gücün var oluşundan kaynaklanır. Kabalık, cehalet ve argo; hiçbir zaman mükemmelliğe ulaşamayacağı gibi, bir şaheser de ortaya çıkartamaz.

 Hepimizin çevresinde ayrıntılarla uğraşan, ayrıntıları dokuyan insanlar vardır. Az da olsa vardır! Bu insanlar, iyi bir heykeltıraş, ressam, şair, yazar olmasalar bile, insan denen canlının o büyük yolculuğunun zarif ruhlarına, insan sevgisiyle dolmuş zengin bir bedene sahiptirler.

 Ne hazindir ki, böyle insanlar geri kalmış, az gelişmiş toplumlarda ayrıntılar içinde boğulmaya zorlanırlar; ayrıntıların ne büyük bir şaheseri-şaheserleri içinde taşıdığını bilmeden öldürürler; çünkü kendileri her gün ölümün kabalıkları, hoyratlıklarıyla şekillenip birbirini yok etmenin zaferlerini kutsarlar.

  Yaşam yolculuğunda milyonlarca seçeneğin yolcusu olmak adına, kendi ayrıntılarınıza büyük bir kararlılıkla tutunuruz! Sizi koruyacak kalkanlar, iradenizde, öğretilerde, deneyimlerde ve bunlara yer verdiğiniz, uygulamaya koyduğunuz bedeninizde gizlidir. Kendi sığınağınızı kendiniz yapınız; şatolardan, köşklerden çok daha güzel ve değerli bir sığınak…

  Oscar Wilde küçük keyifleri şu şekilde açıklar;

“ Küçük keyiflere bayılırım ben. Karmaşık ruhların son sığınağıdır onlar.”

Güven Serin







Hiç yorum yok: