SALVADOR DALİ-İLAHİ KOMEDYA
BEDELİ NE OLURSA OLSUN
“ Burayı, ben boşaldın” dedim… , “Bedeli ne olursa olsun…
Şimdi bu parkı millete teslim ettim…” Ülkeyi yöneten, bunun adına demokrasi ile
yönetim diyen başbakan böyle sesleniyor büyük gurur içinde baktığı, büyük
çabalar, belediye imkânlarıyla topladığı mitingin büyük insan topluluğuna.
Sormak isterim
başbakana; peki, oradan dışarı gazlar, sular ile kimyasallar ile attığın,
böcekten bile daha önemsiz gördüğün insanlar “HALK” değil mi başbakan?
Ağzından düşürmediği
en değerli sözcük; “ HESAP SORMA” Nasıl bir iştir bu? Neyin hesabı? Vicdanın,
merhametin, yaralıların, nefes alamayanların yanında olan, onlara yardım eden
doktorların, avukatların, esnafın, işletmecilerin hesabını düreceğim, diyor;
düreceğim; tıpkı subayların, gazetecilerin hesabını gördüğüm gibi…
Büyük mitinginin
büyük insan topluluğu karşısında bütün aslanları parçalamış, bütün savaşçıları
yenmiş bir canlı edasıyla kükrüyor başbakan;
“ POLİS BİBER GAZI KULLANMAYACAK MI? Elbet kullanacak…”
Delirmiş insan mantığıyla, sonsuzluğa yola çıkmış, sonsuzluğun ödülü,
ölümsüzlüğü edinmiş ve bu ölümsüzlüğü var etmek için sürekli taze insan ruhuyla
beslenen kötü tanrıça gibi yabancı medyaya da sesleniyor;
Ey, BBS, CNN, RUTHER
bunu da gizleyin! Bunu da göstermeyin! Çatallı sesiyle, sevgiden ve insandan
yoksun donuk bakışlarıyla bir insan; tüm dünyaya büyük gösteri, büyük ders
verdiğini sanıyor…
BE EY GAFİL, EY
CAHİL; Türk Baharı Kasım 2002’de oldu zaten, diyor çatallaşmış sesin yorgun
yüzün bedeni…
Sorulacak hesap; bir
başbakan hesap ile yatıyor ve hesap ile kalkıyor… Yargı, Yasama ve Yürütme; kim
bilir ne rüyalar görüyordur büyük kral olup bütün hepsini tamamıyla eline
geçirip, gafil dediği, cibilliyetsiz dediği insanları yokluğun içinde yok etmek
adına…
2 yorum:
Çok sıkı, güzel bir yazı, kutlarım.
İçinden geçtiğimiz sisli, karanlık günlerin aydınlığa evrilmesi dileklerimle...
Günaydın Mehmet Osman Bey; teşekkür ederim.
Yorum Gönder