10 Mart 2016 Perşembe

KADINLARIMIZIN AŞKI


Gömeç Göçmen...


Mediha ve Mehmet TETİKOL 

Varlıklarını,ruhlarıyla birlikte eğitime adamış iki insan...

KADINLARIMIZIN AŞKI

  Böyle sunum gösteri ve tanıdım, insanın yaşadığı yere bir güneş gibi doğan insanların ışığından, marifetlerinden haberdar olma şansını veriyor.

  Süleymanpaşa Belediyesinin desteği ve Cumhuriyetin bu diyara geldikten sonra en büyük desteği verdiği kadınların gösterisini izledik. Fotoğrafla başladı Başak Balkan ve Emel Ceylani.

 Müzik eşliğinde, emeğin bin bir sezgi, içtenlikle iç içe geçmiş fotoğraflar… Şüphesiz hepsinde bir arayış var. Tespit, tanıklık, boşluğu doldurma var.

  Başak Balkan’ın fotoğraf dünyası oldukça etkiledi izleyiciyi. Derinliği, yaşam kokan içtenliği ve ölçüleri, istikameti amatörlükten ustalığa taşıyan sezgisel ve aynı zamanda evrensel bir coşkuya tanıklık ettim.

  Ayfer Aras tanıtımı duygunun renk değiştirmesine neden oldu. Beyaz perdeye, loş salona yansıyan suret ve duyulan ses; bir genç kız cıvıltısını taşısa da bu dünyadan tam bir ay önce ayrılmış.

 Eğitimin, görgü ve bilginin ölmezliğini de hissettim Ayfer Aras’ın bakımlı kadın yüzünde. Aramızda olmayışını, bir ay önce ölüme kavuşmasını, yaştığı yaşam etkinliklerini, yöremize, kültürümüze, kadın el sanatlarına şehir ve kasama kültürümüze kattıklarını hüzün ile sevinç arasıda ki ince çizginin duyumsamalarıyla izledim.

 Ayfer Aras ve aynı zamanda Mediha Tetikol ile yapılan röpertajı yöneten kişiyse sevgili Gömeç Göçmen. Rahatsızlığı nedeniyle programa katılamamıştı. Hâlbuki işyerine geldiğinde katılın davetiyesini uzatırken heyecanı, yerde duramayacak kadar, yerçekimine meydan okuyacak güçteydi.

 Gömeç Göçmen; sevgili aydınlık insan; geçmiş olsun dileklerimle…

  Yöremizin, Tekirdağ şehrinin gönüllü asimile oluşu, uygarlığın, çağdaşlığın gereği değil; vurdumduymazlığın, pişkinliğin ve aynı zamanda göç dalgalarıyla can derdine düşen insanın hiçliğe düşüşün habercisidir.

 Görgülü, bilgili ve yaşadığı yere, sanat zanaat aşkıyla bağlı insanların varlığı, belki de bu şehri, yöremizi küllerinden tekrar doğuracak. Buna, bu düşünceye inanmak isteyen bir çocuk saflığını da buraya, kayıt altına almak istiyorum.

 Teknolojinin nimetleri uzayın derinlikleriyle yakınlaşmamız, yine ve hep insan hissiyatından uzak kalamayacağımızı da anımsatıyor, hatırlatıyor. İnsan, her daim, zorlukların üstesinden gelmek, yorgunluğun hak eden, terleyen, susayan ve doyup, onanmak, alkış duymak isteyen bir canlı olacaktır.

 Yüce varlığın en hakiki doyum anı ise, yaşadığı yerin sevgisel alkışlarını, bakışlarını üzerinde hissetmesidir.

 Bu yüzden Gömeç Göçmenin yapmış olduğu her iki röportaj, tanıtım videolarını bu diyarın gönüllüsü, sevdalısı olarak ALKIŞLIYORUM.

 Mediha ve Mehmet TETİKOL isimlerinin eğitime inanmışlığı, yaşamları boyunca biriktirdiklerini yine eğitime bağışlamaları onların, iki ismin de öne çıkmasını, hiç bıkmadan onların onurlandırılması gerekiyor.

 Gömeç Hanım da, Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi de bunu düşünmüş. Mehmet Tetikol şimdi bu dünyada olmasa da Mediha Hanım sesiyle, soluğuyla dimdik durmaya çalışıyor.

 Program sonunda, katkıları geçen sanatçı ve zanaatkârlara ödülleri verilmek için sahneye davet edildiler.

 Yine bir görgü sorununu yaşadık. Mediha Hanım yaşının vermiş olduğu güçlüğe rağmen sahneye çıktı. Ayakta durmak için bedeninin bütün enerjisini kullanıyordu. Bizler onun sahnede durmak için gösterdiği yüce gayreti izlerken, Belediye Başkanı da konuşmasını yapıyordu.

 Hâlbuki görkü, ayrı bir sanat! Yaşlı bir insanı onurlandıracak ne kadar çok şey var oysa çiçek ve teşekkür belgesinden bile önemli! Her iki yanında; bir genç kız ve erkek; kollarına gerebilir, onun eğitime verdiği hep taze kalacak güce güç katabilirlerdi. Yanı başına bir sandalye konulabilinirdi.

 Bir de, salonlarımızda GENÇLER niçin yok? Bu şehrin kıpırtısı o kadar büyük olduğu halde; şehrimizin aydını, inçin ışığı bulutların ardından çekip kentimizin üzerine tutamıyor; büyük bir şaşkınlık içinde izliyorum…

 Güven Serin 

 




Hiç yorum yok: