Kamera; Güven
Kamera; Güven
Kamera; Güven
Kamera; Güven
Kamera; Güven
Kamera; Güven
BU MEYDANLAR Z
KUŞAĞINA YETMİYOR
( Kiraz
Festivalimizin Ardından )
Günümüzün gençliği pop müziği, pop
sanatçılarını seviyor. Sadece şarkılarıyla değil yaşam biçimleri, yaşama dair
duruşlarıyla da sevdiği, dinlediği sanatçıları çok yakın takip ediyorlar…
Siyaset ve gazetecilikte “Sahaya inmek” diye
söylenen bir deyim vardır. Nedir sahaya inmek? Derseniz, hareketin, emeğin
içinde olmak derim…
Kalabalığın zirve yapmaya başladığı saatlerde
57.Kiraz Festivalimizin ikinci konser gecesi akşamı bende sahaya, tam da
kalbine indim. Gençler ve her daim genç kalanlar konser alanına saatler
öncesinden gelmiş…
Süleymanpaşa Belediyesi’nin gençlerle daha da
yakın olma isteği, genç Başkan Cüneyt Yüksel’in gençlik enerjisinden olduğunu
düşünüyorum…
Geceye, şarkılarıyla; yorum ve sesleriyle
damgasını vuran iki sanatçı oldu. İlk saatlerde sahne alan Mustafa Ceceli,
seyirciyle bağ kurmakta usta olduğunu söylemek isterim…
Konser başlamadan önce Tekirdağ Emniyet
Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü sahneye çıkan personeli gençlere
seslendi.Uyuşturucunun kötülüklerini çok net ve sade bir şekilde anlattı…
Bu tür seslenişlerin çok yerinde olduğuna
inanıyorum. Her fırsatta çok farklı videolarla, gençlerin algılarına tam 12’den
dokunacak duyurularla uyuşturucu denen insan ve insanlık düşmanı maddeleri,
sonsuza kadar unutturmak, yok etmek hepimizin boynunun borcudur…
Sahaya indim de ne gördüm? Sahil dolgu
alanının Ulusal ve Uluslar arası tanıdım, program yapılan festival için
yetmediğini gördüm. İnsanların, özellikle yılda birkaç kez inen insanların bu
engin insan denizi içinde nasıl eziyet çektiğini ve çektirdiklerini de gördüm…
Başka neyi gördüm? Gençlerimiz müziği
fazlasıyla seviyorlar. Hele pop müziğini daha da fazla… Onların çok daha
görkemli konser alanlarında sevdikleri sanatçılarla buluşması, yarının ve
bugünün gençliğine en güzel festival, bayram hediyeleri olacaktır.
Daha başka neyi gördüm? Siyaset bilimi içinde
siyaset yapan Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel’in her dakika, her
saat en az sahne önüne toplanan binlerce genç gibi yüksek heyecan içinde
olduğunu gördüm. Her eylemin içinde olmaya çalıştığı, her fırsatta gençlere
seslenip, onların yanında olmayı; ister siyasi, ister insani tercih duyarak
yapsın; bu tür sahaya inme çalışmaları herkesin fayda bulacağı, mutlu olacağı
görüntülerdir…
Mustafa Ceceli’den sonra sahneye gelen
sanatçı Funda Arar oldu. Sahnenin sisli, renkli ışıkları arasında tam da
sesine, şarkılarına uygun bir Funda Arar, her zaman ışıltı ve görkem saçan bir
sanatçı. Zaten coşmuş gençleri, saatlerdir ayakta bekleyen sanatseverleri daha
da coşturup eğlendirdi…
Sahaya inmekle başka ne buldunuz derseniz;
evrensel neşeyi, birlikteliği, bir arada olmak için ne çok sebebimizin olduğunu
da buldum… Artık Z Kuşağını kimse yok sayamaz…
Belki bizler gibi AĞIR AĞABEY, AĞIR ABLA gibi
görünmüyorlar ama her şeyin farkındalar. Bir iş, bir eylem samimiyet içinde mi
yapılıyor, yoksa yapaylık mı taşıyor; oldukça farkındalar…
Onları kazanmak isteyen anne babalar ve
siyasetçiler sadece samimi olsun ve sanatın, bilimin, Mustafa Kemal Atatürk’ün
yönünü çizdiği “Çağdaş Medeniyetler Seviyesi-Çizgisi” Gelişmiş ülkelerin
gençliği neyle buluşuyorsa, neyi hak ediyorsa onları hak eden gençliğe sunalım;
kâfidir ve Milletimizin yararına olacak en değerli kazanım, zenginliktir…
Eksiklerini eleştirdiğim, fazlalıklarıyla
onur duyduğum 57.Kiraz Festivali geride kaldı. Sahaya inen, eğlenceye, müziğe
“umut” olan her şeye susamış olan gençlerimize ne yapsak azdır. Tekirdağ
şehrine de öyle… Çok bekledi ve çok yoruldu; çağdaş şehirlerin çizgisinde
olabilmek için…
Festivalimize emeği geçenleri, yorulmak
nedir bilmeyenleri KUTLUYORUM…
Güven SERİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder