MALİ MÜŞAVİRLER,
DOĞADA DA VARLAR!
Tekirdağ Mali
Müşavirler ve Muhasebeciler Derneği, tam manasıyla atağa kalktı. Masa başı
yaptıkları işin ardı arkası kesilmeyeceğini gören, yaptıkları işi, matematik,
sosyoloji, ticari bilimlerle yoğuran Mali Müşavirler, bölgemizin en eski
zamanlarda oluşan doğal alanları Istranca Ormanlarında da bir arada yürüdüler.
Özellikle gençlerin
başı çektiği Mali Müşavirlerin koşusu, bir yerde,1956 yılında öne çıkan, şiirde
yenilenmenin peşinde koşan; Cemal Süreya, İlhan Berk, Edip Cansever, Turgut
Uyar, Ece Ayhan, Ülkü Tamer gibi, Mali Müşavirler, yenilenmenin, yenilikçi
olmanın da öncüsü olacaklarını anlatıyorlardı…
Her ne yapacaklarsa
en iyisini yapabileceklerinin kanıtı gibi bu sefer de Istranca-Yıldız
Dağlarında, belki de dünyanın en eski dağlarının vadilerinin kenarlarında, doğa
ile dopdolu bir gün geçirdiler.
Yakın zamanda
sahneledikleri tiyatro oyunu, tiyatro sanatına bakışımızı sorgulamamıza neden oldu.
İstenirse ve bu isteğin içinde saklı bir yeteneğin olduğu keşfedilirse, sanat
denen yüce büyünün, her meslekte gün yüzüne çıkıp, insanların, insancıkların
kopuk hafızalarına katkı verecekleri gibi, şehirlere, mesleklere yepyeni ve
saygın bir bakış açısı da getirebileceklerini, Yahya Kemal Kültür Merkezinde
sahneledikleri oyunlarla ispatladılar…
Tekirdağ Mali Müşavirleri,
dışarıdan veya içeriden bakıldığında oldukça sıkıcı, yorucu ve bitip tükenmeyen
mesleğin içinde görünüyorlar. Sıklıkla değişen teknoloji, veri, yorum,
kanunlar, maddeler değişimler karşısında ezilip büzülmek yerine, dimdik ayakta,
tiyatro, koro çalışmaları yanında şimdi de bölgemizin en güzel doğal
güzellikleri içinde adeta kayboldular; yeniden doğdular…
Yürüyen Ayaklar gezi
grubu rehberliğinde yola çıkan üç araçta bulunan Mali Müşavirler ve misafirleri,
doğanın kalbinde tam manasıyla sıkı bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Yaklaşık 14 km süren bir yürüyüş; Kayın,
Gürgen, Akçaağaç ormanları içinde, sayısız bitkilere dokunarak, ormanın şölensi
ve dökülen yaprakları içinde kendi insanlık tarihlerine çok güzel, yaşayan,
kıpır kıpır bir anı eklediler.
Görünen o ki,
gönüllü çıkılan, kuruntu, kuşku, koşullardan sıyrılan her yolculuk, başlı
başına katkı verenlerin, emek harcayanların en güzel onarım anı, en değerli
şifa kaynağına ulaşma zamanları gibi bir şeye dönüşüyor.
Mitolojideki
karakterlerin ölümsüzlük otunu araması hiçbir zaman sona ermedi. Bugünkü tıp da,
insan ömrünü uzatmak için bin bir çeşit hüner gösteriyor. Sözün kısası, bir
yudumluk yaşamlarımız, dönüşüm, yenilenme ve farkına varma sayesinde çok uzun
yaşayanlara tur bindirecek kadar uzun bir sürece süzülüyor…
Dönüşüm, yenilenme
nedir? Derseniz, tiyatro sanatında öne çıkmış, Temaşa Kültür Merkezi felsefesi
olarak öne çıkan açıklamayı örnek vererek anlatmak isterim;
“ Neden Tiyatro?
Neden Değişim? Neden Seyahat, Gezi? Neden Doğa? Unuttuğumuz değerleri tekrar
hatırlatmak-hatırlamak, sahiplenmek, canlandırmak ve sahnelemek adına
geleneksel ile geleceği buluşturmak.”
Dikkat ederseniz,
anlatacak bir şeyleri olmayanların yapacağı tek şey, durduğu yeri bataklığa dönüştürmektir.
Ya gezginler, yeni şeylerin peşinde koşanlar?
Çatalca Binkılıç
yakınlarındaki Istranca Dağları gezisi sürerken sıklıkla Yürüyen Ayaklar öncüsü
Uğur Bey bilgiler verdi. Belki de karşısında duran ışıltı saçan, neşeden,
latifeden haberdar insanlarla doğada bir kez daha olmak ona da aynı enerjiyi
yüklemiş olacak ki; “ Nasıl memnun
kaldınız mı?” sözcükleri fazlasıyla samimiyet içeriyordu.
Bu gezide öne çıkan
en önemli değerlerden birisi, en az doğanın kendisi kadar buraya katılan Mali
Müşavirlerin seçkin ve doğaya özen gösteren, zarar vermeyen insanlardan oluşmasıydı.
Doğanın eşsiz yerlerinde 5–6 saat yürüyen insanların doğa içindeki görüntüleri,
güz eğlencesi için, doğanın kendisi için tam manasıyla bir uyum, bir gösteri ve
kavuşum anıydı…
Gezilen, görülen ve
geçilen küçük dereciklerde bol bulunan kayalar tam manasıyla Dinozorlar Çağına
kadar uzanan milyonlarca yıl öteye gidiyordu. Uğur Beye sorulan bir soru da
buydu:-Uğur Bey gördüğümüz bu kayalar hangi zamanlara uzanıyor?-Bir coğrafya
öğretmeninden öğrendiğim kadarıyla dünyanın en eski kayalarından, dağlarından
birinin üzerinde yürüyoruz arkadaşlar, diye verilen cevabın anlamı, özellikle
ileri toplumlar için çok büyük.
Neden mi? Bulunulan
yer,65 ile 250 milyon öteye uzanıyorsa, bunu turizme yansıtırlarsa gerisini siz
düşünün…
Etkenliğin,
katılımın anlamları ne olursa olsun, içinde genç insanlar yoksa renkler solgun
görünüyor. Bu gezinin genç doğa ve sanatseverlerinden iki isme; Ece ve Eda ERGENE
kardeşlere ayrıca teşekkürü, onları yapıcı, onarıcı, huzur verici gezilere
katan büyüklerine teşekkürü borç biliyorum…
5 Kasım gününe çok
özel ve unutulmaz anlamlar yüklememize katkı veren Tekirdağ Mali Müşavirler ve
Muhasebeciler Birliği Başkanı ve Yönetimine şükranlarımızı sunuyoruz…
Güven SERİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder