GÜN BATIMI HER YERDE, BİR BAŞKA GÜZELDİR
( Ferhadanlı’nın İbibik Kuşları, Günbatımı Gibi Güzel )
Bazı yerlerde gün batımı izlemek için insanlar birbirini çiğneyecek gibi koşarlar. Sorsanız; “ Gün batımı burada niçin daha güzel?” deseniz, inanın bana şöyle cevap almanız mümkün; “ Herkes geliyor, biz de o yüzden geldik…”
Ne hoş değil mi; azcık markalaşan, öne çıkan ve içinde mitolojiyi barındıran, şiirsel dil ile sarmalanmış yerlerin hemencecik sahipleneni olmak…
Laf aramızda arkadaşlar; mekânların ve mekânları içinde saklayan, koruyup kollayan tabiatın canı da vardır, ruhu da. Siz onu yapay, zoraki, moda olsun diye severseniz, o yer de, mekân da öyle sever; biz insancıkları…
Bozcada’da rüzgâr enerji santrallerinin olduğu yere özellikle yaz aylarında minibüsler tıklım tıklım insan taşır. Niçin? Güneşin batışını izlemeye koşarlar da ondan… Ya geldikleri yerdeki güneşlere ne oldu? Sormayın derim; anlatılan ve yazılanı halen anlamak istememiş, düzen denen soylu işleyişin peşinde koşanı olduysanız…
Çanakkale Assos Athena Tapınağı, sütunlarının olduğu yerde böyle insanlarla dolar taşar. Özellikle buranın kutsiyeti, mitolojik tarihi konusunda bilinçlenmiş turistler, kadehlerini de alır, üzümün insanlığa taşıdığı ve sunduğu şaraplarını yudumlamayı da ihmal etmezler.
Günün geceye süzülüşü; günbatımı her yerde farklı güzellikler taşır. Assos Athena Tapınağı da öyle, Bozcada batı ucu, Olimpos, Antalya Tahtalı Dağları üzerinden de farklı muhteşemlikte sona erer.
Bu harika gün batımı; Uçmakdere, Yeniköy, Güzelköy, Ormanlı, Kaşıkçı, Ferhadanlı üzerinden ve yüzlerce başka başka yerlerin üzerinden de bir o kadar güzel görünür…
Gün batımı güzelliğine dem katan insanın kendisidir. Bulunduğu köyün, kasabanın, antik diyarın, tepenin, ormanın, gölün, ırmağın; sesine, soluğuna ve öykülerine kulak verip kendi kavramını icat ettiyse; gün batımı her yerde farklı güzellikte izlenir ve yaşanır…
Mehmet Çevik ve arkadaşları ile birlikte günü uğurladığımız su kenarı yanında bulunan bostan tarlasının batısında da gün öyle farklı güzellikte sona erdi…
Böyledir gün sonları; erdem yüklüdür… Keman sesi de duyarsınız, davulların uzaklara akışını da…
Biraz daha kendin olur, çevreni önemsersen, Ferhadanlı diyarına yavrulamak, yuva kurup nesillerini devam ettirmek için gelen İbibik kuşlarının gün batımı telaşı içinde birbirine sokulup, konuştuklarını da duyar, günle birlikte geceye ruhunuz ile birlikte süzülmenin engin becerisi, üstünlüğü içinde;
“ Hoşça kal gün” , “ Merhaba gece” diyerek, yaşama İbibik kuşları gibi tiz tınılar ve yabanıl bir hoşluk içinde teslim olursunuz…
Güven SERİN