Sayfalar

29 Mart 2019 Cuma

SARTRE FRANSA DEMEKTİR



Yüz Bin insan;bir yazarın ölüm töreni değil
doğum anına yürür;aynı zamanda kendi
var oluş gerçeklerine tutunmak isterler...





SARTRE FRANSADIR
--------------------------------

  Fransız yazar, düşünür zamanının hükümetine-iktidarına yüklendikçe yüklenir. İktidar yanlıları da boş durmaz. Tekrardan idam yasasının çıkmasını isterler. Sartre’nin kurşuna dizilmesi istenir…

  O günün Cumhurbaşkanı de Gaulle’dir. Sartre, iktidara yüklenir, iktidar yanlıları da Sartre’nin kurşuna dizilmesini ister. De Gaulle çok ilginç bir yanıt verir; bizlerin alışık olmadığı ilginçlikte; “ Sartre’a dokundurtmam! Sartre Fransa’dır.”

  Var oluşçu felsefeyi savunan, ezilen, kıyıma uğrayanı gündeme getirip iktidar ve iktidarlara yüklenen Sartre, bilginin mülkiyetle olan ilişkisine de dikkat çeker. Ona göre, dünyanın bilgisine sahip olmak demek, dünyaya sahip olmak demekti…

  Bugünün yazarlarından Mine Söğüt kendi köşesinde alabildiğine özgürlüğü savunur. Bir yazısında, Neden Çekip Gitmiyoruz Kıyılara? Diye bir çalışma içerisinde, gidemeyişimizin nedenlerini sıralar.

  Özgürlüğe hevessiz insanın, kıpırtısız duruşlarından, durdukça en güvenli zemine sahip olduğuna inanan insana dönüştüğünü dile getirir. Bu arada, bu durgun insanın; gezip görmeyen, düşünmekten korkan, her daim sağlamcılık altında ucuz kurnazlıklarla zenginleştiğini savunurken, mahkûm olanın; hedefe dönüştüğüne dikkat çeker.

 Yani kolayca avlandığını haykırır. Yapılan araştırmalarda da ortaya çıkan bir gerçek; 35 Avrupa ülkesinde yalan habere en çok inanan ülkelerin başında; 34.sırada gelmemiz tesadüf değil.

 Sinirbilimi çalışmalarında ortaya bir başka insan örneği çıkıyor. Yani duyular âlemine adım atamayan insanın, insanların yapısının; güzelliklerden, nezaketten, estetikten yoksun kalınınca, ruhsal çöküntülerden söz edilmesi de ayrı bir gerçek…

 Estetiğin, duyu organlarımızla alınacak güzelliklerin insanın mutlu olabilmesi için ön koşul olduğu biliniyorken; bütün bunların insan üzerinde tedavi etkisi olduğu kabul ediliyor.

 Peki, ama her geçen gün, sanattan, bilimden uzaklaşma yaşanıyorken; inanılmaz derecede Fen Liselerine yatırım azlığı yaşanıyorken, çok hızla İmam Hatip Liselerine yatırım yapılması; bu dengenin devam etmesi; her alanda dünya ülkeleriyle; özellikle söz sahibi, gelişmiş ülkelerle yarışmamız; mutlu insanlardan oluşan büyük. İlerici bir ülke olmamız mümkün mü?

 Bizim sanatçılarımızın başına gelenler; hızla dışlanma, ihanetle suçlanmaları; 1960’lı yılların Fransa Cumhurbaşkanının kendi sanatçısı, yazarı için haykırışı; Sartre Fransa’dır, savunması ayrı bir tarihi gerçek…

Güven serin 



2 yorum:

  1. sartre çok severim yaa varoluşçuluk da. bu yazdığın şeyi de okumuştum. ah ya biz de böyle ülke olsak yaa :) allam ne geriyiz yaa :)

    YanıtlaSil


  2. Ne güzel dualar bunlar Deep:)) Umutlar hep taze ve belki hep yitik;kim bilir:)) Edebi dünyaya sımsıkı tutunmaya devam edelim;öldürülemez düşler:))

    YanıtlaSil