Teşekkürler;minnetle...
ONU TANIMAK LAZIM
--------------------------------------
Çiftçilik yapan bir
tanıdığımla rastlaştık geçen gün. Çoğunlukla hareket halinde selam verip
geçtiğim tanıdığımın elini sıkmak geldi içimden. Durdum; merhaba der demez
elimi eline uzattım.
Her daim hareket
halinde selamlaştığım tanıdıklardan birisi olduğu için yakında elini sıkıp
ayaküstü olsa da sohbet etmemiştim. Zamanı şimdiymiş! Bildiğimiz tokalaşma
esnasında aynı zamanda tanıdığımın mübarek ellerine de baktım.
Elleri yüz yıl
öncesinin Anadolu insan eli. Nasırlı, çatlamış, kabalaşmış ve bir o kadar
bildik insan eli…
Sanırım Orhon Murat
Arıburnu; Onu Tanımak Lazım şiirini tanıdığım gibi kişiler için yazdı. Bakın
Arıburnu ne güzel anlatıyor bu tür insanları;
“Tabanları yarılmış
Yol yürümekten
Kolu kanadı kırılmış
Sapan sürmekten
Dünyayı insanca görmekten
Gözlerinin bebeği çatlamış…”
Tanıdığımın
tarlasını işleyecek motoru, takım taklavattı fazlasıyla var. Köyüne giderken
yayan kalmamak için aracı da var. Var olmayan şey; belli yaşa gelince, bakımlı,
sağlıklı ve huzurlu olma halleri…
Günümüzün insanı
nerelere para ayırır da, iş sağlığa gelince;”Nerede trak, orada bırak”
felsefesiyle bir güzel yaşar.
Tanıdığımın el kremi,
ayak kremi alacak parası da var. Onun tercihi nasırlı, çatlak, patlak eller.
Ayakları görünmüyordu, kim bilin hangi şikâyete hazırlanıyorlar…
ah en güzel insanlar onlar işteeee :)
YanıtlaSil
YanıtlaSilKesinlikle:))