Sayfalar

9 Haziran 2018 Cumartesi

GÜNEŞİN YELESİ






GÜNEŞİN YELESİ
-------------------------

  Güneşin yelesi olur mu hiç? Olsa olsa Aslanların olur değil mi? Söz, şairlerin, yazarların eline geçince öyle bir güzel olur ki…

  Dante, İlahi Komedya’da çıkmış olduğu yolculukta; düşsel şiirini oluştururken; Yanın da günümüzden 2000 yıl önce yaşamış Latin şair Vergilius’u almıştır. O bilge insanı; onun rehberliğini seçmiştir.

  Cehennem, Araf ve Cennet yolculuğuna çıkabilecek bu konuda düş kuracak en önde gelen insanlar; şairlerdir. Sınırları zorlarlar; tıpkı bilim insanların kozmosun sınırlarını zorlayıp, öteleri, daha öteleri merak edip görmek, gitmek istemeleri gibi…

 Bu yolculuk esnasında, Vergilius’un kızgın bakışı Dante’yi üzmüş; hüznünü de değerli bir şiirle dile getirmiştir;

Hani yıl daha genç iken, güneş, yelesini
Kova'nın dibinde menevişlerken
Ve gece günün yarısına kadar erişirken

  Dante, soğuk kış günlerinin yaşandığı; Ocak ayının en şiddetli zamanını betimler; güneş, kova burcunun etkisi altındadır. Dante, soğuk ve güneşin etkisiyle; bu menevişlenme de bazı yüzeylerde ki renk dalgacıklarına, güneşin yelesine benzetir

  Düşsel yolculukların sınırı ve sınırsızlığı, her daim insanın içsel dürtü ve hücre hafızalarında saklı zenginliklerin bir başka görüntüsüdür. Durmadan eşelenmek ister. Şaşırmak, şaşırtmak, özgün bir önemsenme içinde, sonsuza dokunan bir zerrenin ruhu olduğunun bilinciyle; varlığının insanlığa dokunuşunu, ses getirişini duymak, görmek ister…

Güven Serin 


2 yorum: