İyi ve kötü diye nitelemekten vazgeçtim! Az veya çok; kandırmacalarına ayak uyduramadım! Özgürlüğü,sınırsızlığın cahilliği olarak göremiyorum! Arayışım odur ki, milyarlık insanın milyonluk kültürlerine açım ben! Bulunduğum yeri sürekli eşeleyip bataklık yapmak yerine, ilerlediğim yerleri patikaya çevirip, insanlığıa doğru küçük adımlar atmanın heyecanını arayan bir gezginim ben.
Sayfalar
▼
27 Haziran 2018 Çarşamba
Barış Manço Nick The chopper canlı
Ne çok çalar,ne çok dinlerdik;kadim zamanlarda...Tam da panayır
zamanı;Paşaköy'ün minibüslerinde,birkaç yolcu daha almak için
fırsat kollayan mavi minibüste çalardı;henüz adam değildik,
kendi başımıza gidemezdik İpsala diyarının panayırına...
Minibüslerde Barış yükselirken gökyüzüne,Paşaköy diyarının
ovasına;İpsala panayırında ise Yeliz'in söylediği Bu Ne Dünya
Kardeşim,şarkısı yayılırdı gecenin,sonbaharın içine...
hiç görmedim amaa trakyada panayır hep olurmuş, gezginciymiş, bunu anlatan bir sinema filmi izlemiştim, ne güzeldiii :)
YanıtlaSil
YanıtlaSilEfsane desek yeri var;insanlar tanrılara gider gibi giderdi o zamanın,bir yıl beklenen muhteşem cümbüşlerine;herkes için bir şeyler vardı:)) Çadırların,güzel çingene kadınlarının bol pudra,parfüm koktuğu,tüfek atışlarından,sandal sefalarına kadar:))
hazan mevsimi (bir panayır hikayesi). nefis film yaa. belki tanırsınız panayırı ve filmin geçtiği yerleri.
YanıtlaSil
YanıtlaSilİnan bana Deep;panayırın filmi hiç aklımda değil:)) Panayırların kendilerinin anıları o kadar diri ki;hiçbir şey aralayıp araya girmeye cesaret edememiş:)) Bulunca onu paylaş lütfen...Bu panayırlar aynı zamanda ruhumda ki küçük kumarbazı da ortaya çıkartırdı:)) Ne çok harçlık yitirdim oralarda;o dozlu,dumanlı,zarların masaya düşüp " ah bu sefer olacak" dediğim diyarlarda...