ABD BAŞKANI TRUMP
CNN haberlerinde
güçlü ülkenin güçlü ve görkemli başkanı ilk basın açıklamasını yaptı. Hayli
kontrollü, güçlü ve kendinden emin; büyük zenginliğe, korkunç güçlü bir akla
sahip olmanın yaratıcı gücü gibiydi; Sanırsınız bakışlarda; bir Yunan, Roma
Tanrısı, ciddiye alınmazsa, yeterli kurbanlar sunulmazsa, gereken her şeyi
yapıp, insancıkları birden dünya yüzünden silecek kadar güçlü ve korkutucu…
Güçler dengeleri her
zaman bozuyor. Mısır’ın, Kıbrıs’ın doğru dürüst mücadele bile edilmeden
İngiltere’ye kaptırılması; borç alacak korkusundan başka bir şey değildi…
Tıpkı Abdülhamid’e
Kızıl Sultan diyip saldırırken, Habdülhamid’i tanıma; tarihin içine girip kendi
özerk, özgür ve sağlıklı irademizin oluşmasına katkı sağlamadığımız gibi…
CNN Türk ve başka
televizyonlar; tüm dünya medyası büyük ilgi gösteriyor büyük ülkenin başkanı
Trump’a. Hayli şık giyinmiş. Siyah ceket, beyaz gömlek ve oldukça kırmızı bir
kravat… Beyazın barışı, siyahın korkuyu yansıtıp yansıtmadığı belli değil…
Belki de en önemlisi kırmızı kravat; kan rengini hatırlatıyor; ABD dünya
tarihinde kan akıtmaya devam edecek…
ABD dünyaya meydan
okuduğu gibi aynı zamanda silah ve savaş pazarının ne büyük karlılık
getirdiğini biliyor olmaları yüzünden; dünyaya meydan okumak, gerektiğinde
ortalığı kan gölüne bulamak onları huzursuz etmiyor…
Nereye girdiyseler;
Irak, Afganistan, Vietnam ve daha niceleri… Trump’un ilk müjdesi dışarıya
kaçmış sermayeyi, yani dışarıda kurulmuş güçlü ABD şirketlerini ülkeye çekmek…
Zenginlik ve zenginlik; bütün kurgu bu…
Bu güçlü, zengin,
bütün dünyanın üzerinde kendini bir numara gören ABD aynı zamanda silahlı
cinayetlerde de bir numara…
ABD’de her yıl
silahlı cinayetlerde ölen insan sayısı 10 Binin üzerinde… Aynı sayıları diğer
ülkelerle kıyasladığımızda, Almanya,381, Fransa da 255, Kanada da 165,
Avustralya’da 65, Birleşik Krallık 68, Japonya’da 39 kişi silahlı cinayet
sonunda hayatını kaybediyor.
Bu rakamlar yıllık
oranlar. ABD’nin rakamları ise korkunç derecede korkunç… Bütün bunlara rağmen
ABD, dünya savaşlarında kendine düşen kötü imajı yok etmek yerine, Trump en
büyük müjdeyi verdi. Yani, en büyük istihdam yaratacağız, müjdesi…
Haklı, ABD bütün bu
olumsuzluklara rağmen beyin göçlerinin merkezi olma durumunda da en çok tercih
edilen yerlerden birisi. Bu da ne demek oluyor? En yetenekli insanlar veya en
yeteneksiz ama fırsatlardan yararlanmak isteyenlerin buluşma adresidir ABD. İnsanlar,
daha fazla kazanma, güçlünün gücünden yararlanma tercihlerini seviyor
olmalılar…
Bilim dünyası aynı
kıtada olan Kanada’yı inceliyor. Silahlı çatışmaların neredeyse yok derece yok
olduğu, iç huzurun oldukça fazla ve insanların çoğunun kapılarını bile
kilitlemediği Kanada, bu işi nasıl başardı?
Bu tür huzurlu
yaşamlar bizim ülkemizin farklı bölgelerine hiç de yabancı değil dostlarım.
Komşuluk ilişkilerini, kapı kilitlememe alışkanlıklarının huzurdan, güvenden
kaynaklandığını çok dinledik, bazılarımız ise yaşadık…
Ya şimdi; nasıl bir
ülke olduk? Zenginlerin daha çok zengin; yoksulun daha çok yoksul… Orta sınıf
ne durumda olduğu kimsenin umurunda bile değil…
Güvenlik için her
türlü güvenlik önlemleri almak en temel şart haline geldi. Güzelim yalıların
etrafı büyük yüksek duvarlarla çevrili. Bir sürü bekçi ve bekçi köpeği, alarm
ayrı bir koruma…
Sitelerimiz de öyle;
zenginliğimiz arttıkça, daha güvenli alanlar aramaktan başka derdimiz yok…
Kazanmak, herkes
için geçerli olmazsa; ne kadar güvendeyiz? Bunu sorgulamak gerekir… İzmir’de
yaşayan bir arkadaşım, iyi bir işadamıdır. İyi de kazandı. Ülkemizi yeterince
güvenli görmediği için, birçok insan gibi, çocuklarını yurtdışında okutmayı,
orada yaşamayı teşvik edici öneri ve tedbirler getiriyor-alıyor.
Trump’un önemli
açıklamalarından birisi de “mikrop” fobisi olduğuna dair… Bu fobi, diğer ülke ilişkilerini,
savaş ve ölümleri ne kadar etkileyecek; bunu zaman gösterecek…
Güven Serin
''Nedense bütün olaylar hep bir salgın, savaş, yaralanma ya da ölüm türünden?'' Hiçbir zaman olaya eşitlenemiyoruz, diyordu Deleuze - hep ya çok erkeniz ya da çok geç kalıyoruz; ya çok aceleciyiz ya çok pasif, ya çok ilerdeyiz ya erişemeyecek denli uzakta. Gerçekten, kanla beslenen bir ülkenin, sömürgeci konumundayken, fikir göçüyle de bir numara konumunda olmasının nasıl bir izahı olabilir.? Ne kadar çok çelişkiye gebe bir ülke. İnsan psikolojisinin yeniden yeniden irdelenmesi için Amerikaya bakmak bile yeter sevgili dostum. Günümüz Türkiyesine ve günün Amerikasına baktığımız da azıcık anlama ve irdeleme algısına sahip insanların, bu makalenin derinliğini anlamaması mümkün değil. Hele şu ''KIRMIZI KRAVAT'' algısı ne kadar önemli. İnsan beden diline bakınca bile ürküyor sevgili Güven.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim sevgili dost...Yaşam algılarının,güç dengelerinin hiç şaşmaz bir şekilde iyinin,güzelin uzağında kalması;tarihsel bir sürecin hiçbir şekilde değerlendirmediğini de anlatıyor bizlere...
YanıtlaSil