SAYGIYLA...
SAYGIYLA...
SAİT ESİRCAN ANISINA
--------------------
Ölümünden yıllar
geçse de ne çok hatırlayanı var öğretmen Sait Esircan’ın. Arkadaşları,
öğrencileri yaşama davet ettikleri anılarıyla; hatıraları ölü olmaktan kurtarıp
bugüne; yaşama davet etmişler.
Kasabanın Işığı
isimli Öğretmen Sait Esircan kitabı 1917–1987 dönemini anlatıyor. Bir
insanın-öğretmenin iz bıraktığı; eğitimin, öğretimin kıtadan kıtaya; boyuttan
boyuta akacağının, yokluktan varlığa dönüşeceğinin ispatı olan bir çalışma…
Bu çalışmayı oldukça
değerli buluyorum. Konu, sadece bir öğretmen değil, unutmayı neredeyse kötü bir
kültür haline getirmiş insanlarımıza ayrı bir yol-yöntem de gösteriyor.
Bu eser; Kasabanın
Işığı çalışması Abdullah Damar ve Aytekin Erdem tarafından çıkarılmış; edebi,
sosyal dünyamıza kazandırılmıştır.
Sizleri kutluyorum.
Sait Öğretmeni duyar gibiyim; 101 Abdullah; teşekkür ederim. Karaoğlan Aytekin;
sana da; sizleri minnetle selamlıyorum…
Bu eser 20.yüzyılı
anlatıyor. Şimdi ise 21.yüzyılın ilk çeyreği yaşanırken; hiçbir öğretmen
minareye çıkıp çocuklar nerede; “ Benim eşek çocuklarım; çalışmazsanız köyde
kaz güdersiniz.” Demiyor; demeyecek.
Şimdi bireyselliğin
krallığını yaşıyoruz; güya özgürlük; aynı zamanda esaret; kul olmak iç içe… Bir
çalışan; üniformalı; ona dert yanan sivile böyle söylüyor; “ Ağabey, benim
yapacağım bir şey yok; biz emir kuluyuz.”
Oysa eğitim, öğretim;
çare bulmak-üretmek; yoksulu, düştüğü girdaptan kurtarmaktır da… Sait öğretmen;
seni tanımış olmanın sevinci ruhumu ısıttı; minnetle selamlıyorum seni…
Yazmasaydın tanıyacaktım Güven iyi ki yazdın ben de ,tanımış oldum.Teşekkürler.Bıkmadan okurum ,okurum...
YanıtlaSil
YanıtlaSilBen teşekkür ederim sevgili öğretmenim..