Kamera; Güven II.Abdülhamit Anıtı-Dalgakıran
Buradan vapurla geçmeyen yoktur. Tam da vapur
Kadıköy'e yaklaşırken; karabatak kolonisi,yüzyılı aşkın
burada yaşar. Doğumhane, dinlenme yerleri;insana çok
yakın;insanlara çok uzak...
İYİ BAYRAMLAR
Döngünün yüksek
hatırına; insanlığın aldığı yolun ihtişamı aşkına; Bayramınız Kutlu Olsun…
El sıkarak, el
öperek ve el öptürerek… Tatlı ikram ederek, yiyerek, şeker tutarak, kolonya
sunarak; bir şölen temizliğin başköşeye oturtulduğu; baharın yenilenmeye olan
tutkusu gibi bir tutku olması istenen bayramlar…
Gerçekten de halen
kutlanan bayramlar, temizliğin, saflığın, sevincin, sevindirmenin, barışın; el
uzatıp, yardım etmenin insan ruhuna bıraktığı o tatlı, huzurlu lezzetleri
yaşatıyor mu? Sormalısınız kendinize! Sormalısınız…
Bir mesaj atıp, bin
kişiye yollamak yerine, on kişiyle telefon görüşmesi yapmayı tercih etmenin
sorgusunu da yaparak… Belki, birkaç kapı çalıp içeriye girip; bir sandalyeye,
mindere oturup hal-hatır sormanın hoşluğuyla; yapmadıklarınızın,
yapamadıklarınızın değil; şimdi; şu an yaptığınız şeyin kıymetini bilerek göze
gözle, ele elle bakıp hoşluk dağıtırsınız…
Laf aramızda;
çocuklar; hatta büyüdüğünü sandığınız insanlar; halen bayram parasına
düşkünler. Bütçelerini denkleme fırsatı olarak görüyorlar. Sizin de bütçeniz
fazla açılmayacaksa; bayram şekeri, bayram çikolatası ve tatlısı bir yana;
bayram parası, bayramı bekleyenlere iyi gelecektir…
Bu bayram; kurbanın
kanı akıtılıp, protein taşıyan etler et girmeyen veya çok az yenen evlere
dağıtılacak. Aslan payını kendinize ayırmayı düşünmeden inancın en kusursuz, en
sadesiyle adanmış olduğunuz akıtılmış kanın kurbanını, onun etini gönül
rahatlığıyla dağıtın. Dağıtacak durumda olmuş olmanızın erdemi, tokluğuyla verin;
hatta bu sefer kendinize ayırmayarak…
İyi Bayramlar
Dostlarım. Bayramlaşmaya gideceğiniz-gittiğiniz, mezarlıkların dinginliğine,
çam kokularının toprak kokularıyla döllenip, mayalanmış olmanın muazzam döngü
dengesine teslim olun. Sembolik olan bu yerlerin bayramlaşma alını, insan
ruhunun titiz bir yalvarış, sesleniş, uzlaşma alanı olduğunu da unutmadan;
kutladığınız bayramların fısıltılarını sadece yere değil; göklere de
haykırarak; yepyeni bir insan olmanın yüceliğiyle geri dönünüz.
Bayramınız bu yüzden de kutlu olsun dostlarım; sadece
mezarlıkların affediciliğinizi kendinize kar, şahsi bir ego hizmeti görmediği
için; yüreğinizin o kavi, kapalı kapılarını açmaya karar verdiğiniz için de…
Kapınızı çalanların,
kapınızı hiç çalmamış olmasına bayramın hatırına esinti getiren rüzgara açılan
bağrınız gibi açık olsun. Açık olsun ki, kapamanın yok ediciliği, bayram
şenliklerini duymanızı engellemesin.
Belki bu bayram,
ikinci bir ömrün, size uzatılan o barış elinin bir başka şey olduğunu hissederek
başlayacak; ömrünüze bir parça daha ömür eklenmiştir; onun da seçilmiş
tarafında olmanızın esenliğiyle sınırsız evrenin sınırlı yaşam hakkını sımsıkı
elinizde tutarak kutlayın bayramınızı kutlamaya gelen insanların yorgun, bıkkın
ve çaresiz yüzlerini. Aydınlığın en sıkı kapılar ardına sızmazı gibi sızın;
kimi kapının altından, kimi aralıklarından, kimi; anahtar deliğinden…
Bayramınız Kutlu
Olsun dostlarım; kutlanmış zamanlara kutlu, umutlu ve birleştirici heyecan
taşıdığınız için; bin bir kez kutlu olsun. Bütün zamanların buruk ve şen
ruhlarını da düşünerek; dünün, bugünün ve yarının muazzam bir süreç olduğunu
bilerek; evrenin eşsiz bir köşesinde bilinen canlı; capcanlı ve hiç bitmeyen
merak ve öğrenme hasretiyle değişen, dönüşen bir canlı olmanın erdemleriyle
KUTLU olsun…
Laf aramızda; para
veren çocuklar tarafından hatırlanır. İyi tatlı ikram eden büyükler tarafından…
Hatırlanmak güzel şey; çizgisi, dengenin içinde kaldığı; bütçeye ve kiloya
zarar vermediği sürece…
Sakın bayram geçti sanmayın;
içinizde coşku başladıysa, saf ve huzurlu irade sizi ölüm ile yaşam arasında
kutsamışsa; bayramınız kutlu ola…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder