Ezgi Göçmen Sefer
Güle Güle Ezgi Öğretmen
GÖMEÇ HANIM, İHSAN BEY ACINIZI PAYLAŞIYORUM
İşyerine hazlı her
zamanki telaşlı adımlarla yaklaşıyorken Gömeç Hanım ile İhsan Beyin evlerinin
kapısı önündeki kalabalığı fark ettim. Gömeç Hanım güçlükle durmaya çalışırken
İhsan Bey belki de erkeklere özgü “güçlü olmalısın” genetik uyarısıyla
soğukkanlılığını korumaya çalışıyor, derin acısını içine hapsetmenin buğulu
duruşunu sergiliyordu.
Göçmen Hanım ile
İhsan Beyin yüreklerine acı düşmüştü. Kızları Ezgi Göçmen Sefer’in bu dünyadan
ayrılış acısı… Şairin sözleri çınlasa da kulaklarımızda; “ her ölüm erken
ölümdür” mısralarını bir kez daha hatırlasak da yine erken bir ölüm…
Tam da Iğdır’da şehit
olan polisleri içine sindirmeye çalışan, ölüm ve öldürmeleri sadece şehitlik ve
terör yüceltmesi ve lanetlemesiyle haykırmanın insani tarafını irdelerken…
Yanlarından süzülüp geçtim. Küçük bir derenin kendi yatağından, taşların,
toprağın içinden süzüldüğü gibi Gömeç Hanım ve İhsan Bey’in yanından; öylesine,
cesaret edemeden…
Biliyorum; elini
sıkmak, acılı bedene sarılmak, yaşına yaş katmak; tuzlu suyun yüce yaşatma
sanatıyla bir başka yüce esere dönüşmek önemli; biliyorum. Cesaret edemedim;
bilmiş olmanın korkularıyla, içlerine, kılcal damarlarına yayılan hüznü,
sorgulamayı, ölüm ile yaşam arasındaki sıralamanın şaşmasını sorgulayan anne
ile babaya “başınız sağ olsun” diyemedim… Demenin yetersizliğini gördüm; içimin
engin yaşam seslenişleri içinde…
Hermann Hesse Göçebe
Knulp’da yaşamın sonsuz seçenekler içinde en altta bile nasıl bir yücelik
içinde ölüme yürüdüğünü anlatır. Bu anlatıma bir de şiir ekler;
Yorgun bir yolcu göçebe
Bir lokantada oturur,
Başkası sanmayın sakın
Kaybolan oğuldur
Buradaki oğul, evden
çekip giden ve sonra büyük bir pişmanlıkla tekrar eve dönen ve ailesi
tarafından neşeyle karşılanan oğuldur.
İşte burada Kesmekaya
Sokakta da bir kız gider… Tekrar buluşulacağı, geri döneceği bilinirken yine
gözyaşları bilinen yataklardan süzülür onların kutsanacağı denize doğru… Canlı
olmanın yüceliğidir ölüm. Herkesin bildiği halde, hiç kimsenin kendi ölümüne
inanmadığı gibi…
Ezgi Göçmen Sefer;
gittiğin yolu-yolculuğu herkes kendi inancı, bilgisi ve sezgileriyle
yorumlayacak. Kimi, ışıklar içinde, kimi, huzur içinde diyecek… Senin ruhunun
seçeneklere dokunuşu içindeki engin bilgi, görgü ve felsefenin tercihi ile
olacaktır. Biliyorsun ki yaşam, son anıyla ölümle, gidişle değerlendirildiğinde
büyük acı sunar.
Hâlbuki senin
doğumunla şenlenmişti Göçmen ailesi. Senin bebek gülüşün, kokularınla dolmuştu
evin içerisi baş döndürücü kokularla. İlk sözcüğün, ilki adımın nasıl da coşku
yaratmıştı. Okula başlayışın, eve koşuşun, sarılışın ve yaşamın o eşsiz sanatı
içinde değişime serpilişin…
Hepsi mutlu etmemiş
miydi Göçmen ailesini. Sana sarılan Gömeç ve İhsan Göçmen insan kimyasının en
üst erdemini, sıcaklığını, kılcal damarlarda bile hissetmemişler miydi?
Gömeç Hanım, İhsan
Bey acınızı paylaşıyorum. Bu acıdır ki insanı biraz daha insanlaştıran.
Kaybedişi bir başka var oluşta, buluşmada bütünleyen; insanın içindeki düşleri,
ümitleri bir ressamın, heykeltıraşın, bestecinin sezgi, görgüsü gibi bütünleyen
ve en sonunda o yüce yaşam algısı; hissedişiyle bir başka boyuttan gelmiş gibi
esere dönüştüren şey…
Ezgi Göçmen Sefer;
benin inandığım yolun yolculuğunda ölüm, değişim, DÖNÜŞÜM demek…
Yaratanın yüce
dünyasında bir kıymığın dahi ziyan olmadığı, hepsinin toplayıcısı,
değerlendiricisi düşünüldüğündü, senin de yolun, yolculuğun bir başka yaşamın
esin, esinti dolu gidişidir; hoşlukla, esenlikle…
Güven Serin
Çok üzüldüm Güven ,çok erken ölüm...Acılı anne babaya sabırlar diliyorum ama hiç bir acı bu kadar derin ve kalıcı olmaz...Ben de acınızı paylaşıyorum desem, azalır mı ?..Nurlarda uyu ezgi Öğretmenim ,kimbilir ne güzel izler bıraktın bu garip dünyaya.Teşekkürler.
YanıtlaSilBakakalırım giden geminin ardından
YanıtlaSilAtamam kendimi denize dünya güzel
Serde erkeklik var ağlayamam.
Usta şair Orhan Veli'yi saygıyla anarak...
Başınız sağ olsun.
YanıtlaSilArzu öğrtemenim, Makbule öğretmenim; teşekkür ediyorum;sımsıkı tutunmalı insan;sımsıkı giderken bu dünyadan;sımsıkı geldiği topraklara engin bir yücelik içinde bakmalı;sevgiyi inşa etmiş olmanın bir an bile kuşkusuna kapılmadan...