Kamera; Güven Pera Müzesi
Bizans'ta Şifa Sanatı
İsa'nın mucizeleri ve bu mucizeleri anlatan, şifa dağıtan
azizler
Pera Müzesi-Alberto Giacometti
Post-kübist eserlerle yola çıkan Giacometti
gerçeküstü eserlerle yola devam etti.
HAYAT KISA SANAT UZUN
Sayın entelektüel
şehrimizin kültürel eksiklerinden söz ediyor. Tiyatro binasının olmayışından,
sanatsal faaliyetlerin eksikliğinden, gece yaşamının sessizliğinden,
renksizliğinden hararetle konuşuyor.
Haklı da… Haklılığı,
şehre yaptığı düşünsel katkıyı onurlandırmıyor. Yokluğu, kiri, pası, hastalığı
var diye söz etmekten öte, bunları yok etme, iyisi, güzeli, tazesi, sağlıklı
olanla yer değiştirme görevi ve öncülüğü ona ait bir görev değilmiş gibi…
Sayın entelektüele
sanata dair bir haberi hatırlattım; “ Genco Erkal geliyor. Bir Delinin Hatıra
Defteri Oyununu sahneleyecek. Sanat diyorsun, işte sanat! “ Entelektüel
yutkundu. Daha önceki Belediye Kültür Müdiresi gibi ; “ Kaç para” diyecek oldu
demedi.
Sanat hiçbir zaman
önceliği olmadı toplumun. Bilim de öyle… Saraylara, yalılara, yazlıklara ve
abartılara, yüksek gururlara düşkün olduğumuz kadar olsaydık; kabartılı
abartılar içinde boğulmakla meşgul olmazdık. Yazlıklar, yalılar kitlenmiş,
korkulu bir mekân yığınlarına dönmez; zeka fışkıran gençliğimiz göçmen kuşlar
gibi göçmezdi batının çekici kentlerine.
İstanbul’un
aristokratları da sanata, bilime çok geç destek verdiler. Belli ki servet
doyumuna yeni ulaştılar. Pera Müzesi sanatı, bilimi baş tacı yapıyor.
Tekirdağ’a oldukça yakın. İstanbul’un en uzak ilçesinden daha yakın…
Kış gününün uzayan kısacık günlerine en iyi gelecek
şeylerden birisidir sergiler. Pera Müzesi çok önemli iki sergiye daha ev
sahipliği yapıyor. Laf aramızda dostlar; Pera, sadece müzecilik yapmıyor. Orada,
zaman zaman, sinemayı, müziği de bulabilirsiniz. Her zaman bulacağınız sıcak
bir kahve, unutamayacağınız tatlara sahip kekler, somon balıklı salatanın
doyuruculuğu ve üzerinize yansıyan sanat titizliğinin insan haliyle onurlu
bulacaksınız.
Pera Müzesi Nisan
sonuna kadar iki önemli sergiyi, yine hafızalarda yer tutacak önemli eserleri
her şeyin siyaset, mal-mülk olmadığını anlatmanın güzel hatırına bizlere
sunuyor.
Birinci Sergi,
Bizans’ta Şifa Sanatını anlatıyor. Resimlerle, nesnelerle, heykellerle…
Geçmişin şifacıları, yüzlerce yıl önce insan yaşamına yaptıkları katkının,
bugünkü Tıpa ne büyük altyapı hazırladığını da anladım. İlaçların kaynağı, yine
doğada bulunuyor. Her türlü bitki; renkleri, kokuları yanında insan yaşamına adanmış;
bunu şifa sanatına adanmışlar ortaya çıkartıyor.
Hippokrates
yüzyıllar öncesinden bugüne, aynı ses rengi, coşku ile sesleniyor; “ Hayat
kısa, sanat uzun, fırsatı kaçırma!”
Sanat çok uzun! Fark
etmek lazım… Sanatın yansıması, derinliği, içinde barındırdığı coşku; yaşam
içinde bize lazım olan mineraller, vitaminler, öğretiler kadar gerçek ve lazım
olan şeyler.şeyler. Bütün bunları göze alıyorsanız kör dövüşlere dönmüş, medyanın
köleliğinden, üzerinize binen ama bir türlü atamadığınız “el âlem ne der!”
mantığını yok edersiniz…
Bilgi sahibi olmadan
fikir sahibi olmanızı da önler sanat. Avaz avaz bağırmaktan kurtulduğunuz gibi,
ses tellerinizi de koruma altına alırsınız. Bazen, susmanın konuşmaktan da daha
güzel olduğunu görmenin erdemini tatarsınız.
Pera’da ikinci sergi
yine çok değerli bir isim; İtalyan ressam, heykeltıraş Alberto Gıacomettı
Sergisi. 26 Nisana kadar devam edecek; kaçırılmaması gereken iki büyük sergi.
Elbet sanat düşündürür. Harekete, felsefeye özendirir. Yaşamın, insan bedeninin en çok sevdiği
Alberto
Gıacometti’nin sanatıyla nasıl bütünleştiğini; iç içe geçmişlie tanıklık
edeceksiniz. 13 yaşında başlayan sanat hayatı 66 yaşına kadar devam ediyor. 53
yıllık dönemi; insanın ağır ağır sanatın içine süzülüşünü gördüm. İnsan ruhunun
yaptığı resme, heykele akması, bu kadar öne çıkması ancak Alberto Gıacometti’de
anlaşılabilir.
Alberto
Gıacometti’nin çalışmaları masal kadar gizemli, sıra dışı şeyler. Ruhunuzu,
bedeninizin gözleri önünde mitolojinin içine bırakıp, tekrar uygar dünyanın
büyük gürültüsüyle dengeleyecek şifa, yüzyıllar öncesinin şifacıları gibi sizin
ellerinizle yine size dönüyor…
Pera Müzesi'ndeki en son Sergiler'i gezmedim henüz.
YanıtlaSilYine bir Sanat ortamında buluşamadık sizinle.
Bu güzel paylaşım için teşekkürler.
Uzun zamandır Blog'ları takip edemedim maalesef.
Günaydın Selma Hanım.Sanata duyarlılığınıza teşekkür ediyorum. Milyonluk İstanbul ve bir avuç insan;kendi yenilenmesi peşinde. Duyarlı olmanın hassasiyetiyle koşmalı Pera'ya, Modern Sanata ; çok dolu ve emek harcanmış...
YanıtlaSil