Sayfalar

29 Temmuz 2025 Salı

AĞLAMA PALYAÇO

 



                             AĞLAMA PALYAÇO MAKYAJIN BOZULMASIN

    ( Müjdat Gezen )

   İki dost, bir yerde ağabey ile kardeş bir kitap yazmaya karar vermişler ve ortaya çok zengin bir eser çıkmış. Okurken ülkemizin sanat değerlerine, efsanelerine uzanırken; “Yakın tarihimizin ne kadar çok zengin olduğunu” düşünmeden edemiyorsunuz…

   İsmail Dümbüllü, Sadık Şendil, Münir Özkul, Ferhan Şensoy, Kemal Sunal,Cahide Sonku,Aziz Nesin,Sadrı Alışık,Tarık Akan,Sezen Aksu,Metin Akpınar,Oğuz Aral,Ali Poyrazoğlu,Mustafa Alabora,Nilgün Belgün,Can Yücel,Celal Sururi,Cem Şendil,Hadi Çaman,Nükhet Duru,Uğur Dündar,Fecri Ebcioğlu daha yüzlerce isim; sanatçı ve zenginliğimiz-sanatçılarımız bu eserin içinde edebi dünyanın ölümsüz bir haliyle gülümsüyor…

  Halit Kıvanç Müjdat Gezen ile bir söyleyişi için yola çıkar ve “ Müjdat Gezen Kitabı “ ortaya çıkar…

   Yakın tarihimizin sanat dünyasıyla birlikte en büyük şehrimiz İstanbul’un kültürel, sosyal değerlerinin önünde bir defa değil bin kez eğiliyorum. Müjdat Gezen kitabının isminin nereden geldiğini açıklarken bir başka efsane ismi, çok derin bir saygı ve sevgi içinde anıyor;

 “Çok değerli dostum, büyüğüm” dediğim Aziz Nesin tarafından önerilmiş ve toplumu hep güldürmeye adanmış bir insan cefasını çekerken, aynı zamanda düşündüren bir yaradılışın zengin, halk sever, vatansever tarafında olmaya doğuştan ant içmiş bir yolcu…

   Müjdat Gezen Sanat Merkezi kuruluş felsefesinde çok değerli bir misyon vardır. Sanat ve halk sevgisi…

   Müjdat Gezen sıklıkla;

 “ Bana çok şey öğreten hocalarıma, Ustalarım adıyla bir kitap yazarak, vefa borcumu ödemeye çalışmıştım. Halkıma vefa borcumu da MSM’yi açarak ücretsiz eğitim yaparak ödemeye çalışıyorum. Bu meslekten para kazandım ben ve bu meslekten kazandığım paraları, bu mesleğe yetiştireceğim insanlara geri döndürmeyi hedefledim.”

   Bu sözcükler, hedef ve eyleme geçmiş: Yüzlerce, binlerce yeteneğe uzanmış felsefe için duygulanmamak mümkün mü? Ve şu soruyu göksel bir içtenlikle haykırmak lazım gelir:

—Vatanını, milletini sevme biçimini, söz sanatından çıkartıp eyleme döken bu kadar az insan, milyonlarca güzel düşünen insanların insanlık ayıbı değil mi? Niçin kandırıyoruz kendi kendimizi; aydın ve yürekli görünüp, yarı aydınlığı bile her daim bencilce kendimize saklıyoruz?

   Yüzlerce Müjdat GEZEN çıkması gerekmez mi? Hatta binlerce, on binlercesi…

   Bu eserin neredeyse her sayfası, sadece huzur bulmak, yeni bir şey öğrenmek için değil, yeniden kendi insanlığımızı sorgulamak için zihnimize iz bırakmasını isterim. Bir sayfa var ki, Nazım Hikmet’in bir sözünden yola çıkıyor sanatçı;

 “ ANALARDIR, ADAMI ADAM EDEN…” Diyerek kalbi, zihniyle, vicdanıyla, ahlakı ve deneyimleriyle bir bütün olmuş sanatçı belki de en önemli çöküntümüzü dile getiriyor; her gün bir ananın öldürüldüğü, kim bilir kaç ananın yüreklerinin yandığı bu zamanda;

 “ Eğer bir toplumu çürütmek istiyorsan, ence anneleri bozacaksın, annelerin kültür yapısını, dünyaya bakışını, evladıyla olan ilişkisini…”

 Güven SERİN 

 


  




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder