Sayfalar

22 Mayıs 2023 Pazartesi

YEĞENLERİM DERYA ve GÖKÇAY: SİZLERE MUTLULUKLAR DİLİYORUM

 


 

        YEĞENLERİM DERYA ve GÖKÇAY:

                             SİZLERE MUTLULUKLAR DİLİYORUM

  Yeterince mutlu olamayan, sağlıkta önceliği halkın bütününe yayamayan ülkelerde bu tür dilekler Kaf Dağları ardındaki kurtarıcı Tanrı ve Tanrıçalara seslenmek gibi de olsa 17 Mayıs bir Tekirdağ Kapaklı günü, yeğen Derya ile Gökçay’ın nikâhlarına katıldım.

   Birsen halam ile Mehmet eniştemin en küçük kızları Derya’nın “Sabrın sonu selamettir” felsefesine çok uygun, bir o kadar sade, neşeli ve umut, güzellik taşıyan nikâhında olmak çok güzel ve onur verici bir duyguydu…

   Zaman nehri o kadar çabuk akıp gitmiş ki, Birsen halamın büyük kızı Handan’ın büyük kızı Bahar evlenmiş, hanımefendi ruhuna beyefendi bir eş, Ercan akrabalarımız arasına çoktan karışmış. Oğlu Muhammet hani nasıl derler; “ Kan çeker ya!” öyle bir duygu içinde, büyüme ve yetişme aşamalarında hiçbir anısında hatırasında olmadığım halde; bütünlük ve samimiyet taşıması; yüce bir onur, tarifi olmayan bir sevinç gösterisi içindeyim… Handan’ın küçük kızı, küçük yeğen İklim,serpilmiş, pırıl pırıl bir genç kız olmuş…

  Yeğen Derya ile Gökçay’ın nikâhı ne çok eksik parçayı tamamladı. Yıllardır görmediğim akraba ve komşuları, tanıdıkları; ticari ve siyasi düşüncelerin dışında mutlu zamanlara imza atıldığı anlarda görmek; yazı ve düşünce insanı için büyük ikramiye gibi bir şey…

  Zaman nehrine saygı duymayanlar, görülecek olanı görmeyenler, gidilecek olan yere gitmeyenler benim gibi en kuytu zamanlarda gizliden gizliye onurlu ve edebi acılar içinde yuvarlanıp dururlar…

   Mazeretiniz nedir deseniz; af buyurun, zamanı kullanamamak, bildik insan davranış ve alışkanlıklarına yenilmek derim…

   Biz yine Derya ile Gökçay’ın nikâhına gelelim. Gelinlik her geline yakışır. Damatlık da her damada… Gel gelelim, gelinliği ve damatlığı giyen insanların ruhsal ve bedensel uyumları; nikâh salonuna çok yakışmıştı…

   Bilirsiniz; eş-dost ve bazı akrabalar düğünlerin çok gösterişli olmasını isterler. Böyle alışkanlıklar masal zamanlarına kadar uzanır! Kırk gün, kırk gece düğünler yapıldı, develer, danalar, koyunlar kesilip yemekler yenip içkiler içildi ve eğlenildi diye ne çok öykü vardır; insanın hücrelerine işleyip, insanlığı yönetir olmuş…

  İstanbul Boğazı bir teknede yapılan bir düğünü anlata anlata bitirememişti tanıdıklar. Bir başka düğünü, düğündeki müzisyenleri bilmem kaç ton et ve içkinin verildiğini de ne çok anlatmışlar:

—Görmeliydin belki 500 araç 5 Bin kişi katıldı, diye övünmeleri de dinlemiştim…

  Bir başka tanıdık rahmetli bir ihtiyar adam bir sohbetinde torununu dillere destan bir törenle evlendirdikten sonra gelin hanımın 3 ay sonra boşanmaya gittiğini de dinlemiştim; bir sürü mutlu, gösterişli düğün ve nikâhı dinlerken…

  Derya ile Gökçay’ın mutluluk ve evlenme felsefeleri, düğün dernek, muhteşem gösteri ve yüzlerce, binlerce insan çağırmak, ağırlamak değil de en sade olanı, Kapaklı nikâh salonunu ve tanıdık olan 40–50 aileyi davet etmişlerdi.

   Gelenleri, gelmeyenleri bir kenara yeni kuşak, bugünün gençleri gözleri hiçbir şey görmüyordu. Ne gelmeyenlere küskünlük, ne de bizim nikâhımızda yüzlerce, binlerce insan bulunmadı diye bir yas, bir hüzün içindeydiler. Şarkılardaki gibiydi Derya ile Gökçay; “İki gönül bir olunca…”

  Ne güzel şey, kendi bestenizi yapıp kendi şarkısını söylemek… Yüce bir içtenlik ve beklentiden uzak; onurlu bir geleceğin tapusu elinde olan gençleri kutluyorum; alınlarından öpüyorum; dilerken, mutlulukların en saf ve gösterişsiz olanını…

   Henüz vakit erkenken gülüm; henüz vakit varken; çağrılan yerlere gitmeli, görmeli ve yıllardır görmediğiniz akrabaların, komşuların ellerini sıkmalı ve öpmeli…

  Hakan’a, Hasan’a, Handan’a, Bahar’a, Ercan’a, Cem’e, Gülcin’e, İklim’e, Koray Beye, Ayşe, Emine, Ürküş hanımlara, Birsen halam ve Mehmet eniştem, Muhammet'e en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

    DERYA ile GÖKÇAY; mutluluğunuz, sevinciniz, gençlik devriminiz ve yaşam tercihleriniz daim olsun…

 Güven SERİN


 

 

                          




2 yorum: