Sayfalar

17 Mart 2023 Cuma

DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN

 

Kamera; Güven  Makedonya

Kamera; Güven Ohri Makedonya

Kamera Güven  Ohri

                                     DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN

  Makedonya Üsküp’ten eski ama sağlam bir otobüsle başlayan yolculuğumuz yaklaşık üç saat sürmüştü. Denizi andıran 693 metre yükseklikte olan Ohri Gölü kıyısında dolaşmış, gönlümüzce gezmiş, Ohri’nin tarihi yerleri, mimari güzellikleri, sokak, cadde, çarşıları tanıma, gözleme ve irdeleme zamanları içinde olmuştuk.

  Otel sahibi Fuat Hayrettin Bey, tarihe, farklı olana düşkünlüğümüzü görmüş ve anlamış olacak ki, sonraki günlerde bir teklif yaptı:

—Güven Bey, yarın alışveriş için Arnavutluk yolculuğu yapacağım. Eğer uygun olursanız hem Arnavutluk ziyaretini birlikte yapar, hem de Ohri Gölü etrafından dolaşarak tekrar Ohri’ye geliriz. Ne dersiniz? Teklifi karşısında ne denirse:

—Seve seve kabul ediyorum, dedikten sonra bir türlü geçmeyen Ohri gecesi geçmiş ve günün ilk ışıklarıyla birlikte Arnavutluk yolculuğu başlamıştı.

  Daha Makedonya sınırları içinde Fuat Hayrettin Bey, bir rehberin yapmayacağı iyilikleri yapmaya başladı. Tarihi ve doğal güzellikleri olan her yerde mola verip, gerçek bir turizm rehberi gibi gezdiğimiz, gördüğümüz yerleri gönüllü bir şekilde tanıttı.

  Makedonya ile Arnavutluk sınır kapısında pasaportlar kontrol ediliyorken sıra benim pasaporta gelince Makedon görevli, Makedonca:

—Güven Serin kim? Deyince bir panik, bir korku esti aracın içinde. Fuat Hayrettin Bey beni gösterince, görevli tebessüm içerisinde bana bakarak:

—Doğum günün kutlu olsun! Dedikten sonra o günün 20 Ekim olduğunun farkına vardım…

  Şaşkınlık ve korkunun kalın kabuğu

,doğum günü kutlama sevincini perdelemiş olsa bile, zaman denen muhteşem şey, anılara dem vermeyi sever. İşte, şimdi bu anıyı, bu şaşırma ve korkma anını bir düzyazıya, köşe yazısına aktararak, zamanın bana sunduğu, tıpkı toprağın, güneşin, suyun bütün canlılara sunduğu yaşama sevinci gibi paylaşıyorum.

  Mustafa Kemal ATATÜRK, Sofya’da bulunduğu zamanlarda, resmi görevinin dışında kalan zamanları en iyi şekilde değerlendirmiş, Fransızca dersleri yanında dans, opera, bale sanatlarını da incelemiş ve o tarihi sözünü etmişti:

—Şimdi daha iyi anlıyorum, batı bizden niçin bu kadar ileri; Çünkü operası, dansı, sanatı var…

  İşte o an, Makedon sınır görevlisinin pasaportu incelerken 20 Ekim tarihi ile doğum günü arasında kurduğu o bağ, insan ruhunun derinlerinde ayrı bir edebi, felsefi, sosyolojik derinlik yattığının en yüce kanıtı değil de nedir?

  Doğum günüm bana her daim Ahmet Kaya’nın doğum günü şarkısını hatırlatır:

Tutsam şu karanlığı

Tutsam da yırtsam

Ah elim tutuşmasa, elini tutsam

Susmasan konuşsan, sesini duysam

Tutsam güzle yüzünü, bağrıma bassam

Doğum günüm gülüm

Doğum günüm diyorsun

Doğum günün kutlu olsun

Mutlu ol senelerce

  İşte böyle bir şey dostlar, dünya denen gezegende, herkes mutlu doğum günleri yaşayamıyor. Hatta bazıların doğum zamanını bile bilmiyor. Bilenler de unutuyor. O yüzden, bu kadim topraklarda mutluluğun bile fazlası korkutur insanı. Sanki bir ses, sürekli fısıldıyor;

 “Şımarma… Şaşırma… Canlı ve zaafların olduğunu unutma…”

 Güven SERİN 

 

 

  







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder