BAŞIN SAĞ OLSUN, GEÇMİŞ OLSUN KAHRAMANMARAŞ
Tabiatın zamanı, akış süreci ve kendini yenileme biçimi büyük depremler olunca gün yüzüne çıkıyor. Aynı zamanda insanı, insanlığı da test ediyor. Bilimi, mimariyi, mühendisliği ne kadar doğru kullandınız veya kullanmadınız diye…
Başınız sağ olsun Maraş Pazarcık, Şanlı Urfa, Diyarbakır, Osmaniye, Gaziantep, Malatya, Adıyaman; Başınız sağ olsun, geçmiş olsun…
Ne çok hüzün, gözyaşı, yıkım, kaza ve deprem yaşıyor bölgemiz ve ülkemiz. Depremle yaşamayı, depremin değil de yapıların öldürdüğünü, doğru yapılaşma atılımlarını bir türlü gerçekleştiremediğimiz; acı ve korkularımıza daha çok elem katıyor…
Ülkemizde, deprem bölgelerimizde beklenen, istenen kar ve kış gelmiş, kuraklığın, boşalan barajlarımızın dolacak oluşu, ekilin alanlarımızın kar bereketine kavuşma sevinci yaşanırken geldi deprem…
Hani meşhur bir söylem var ya; “ Beklenmeyen yerden, beklenmediği zamanda…” Sabahın en kör vaktinde, kış şartlarının en görkemli, en ulaşılmaz olduğu zamanlarda Kahramanmaraş Pazarcık, doğanın büyük enerji boşalımını, o korkunç enerji akışını, gece uykularında büyük bir felaket hissedişiyle öğrendi.
Tıpkı daha önceki büyük yıkım yapan Düzce, Van depremleri gibi… Şimdi de birçok ilimizi etkileyen, hatta bazı köylerimize, ilçelerimize gidildiği vakit, yerle bir oluşunun kara haberlerini duyacağız, öğrenip yaslar tutacağız…
Bilim insanları ne çok uyardı! İlla ki kentsel dönüşümler, ille çürük binalar bir an önce yıkılsın… Devletimiz, Belediyelerimiz ellerinden geleni yaptıklarını söylüyorlar.
Fakat yıkım olunca, felaket gecenin en ıssız saati kapıyı çalınca, ortaya çıkan büyük enkaz, trajedi, onarılamaz can kayıplarına, çok çok büyük parasal kayıplara neden oluyor.
Bu kayıpları çok aza indirmek, yine de Kurtuluş Savaşı bilinci, Cumhuriyet kuruluşu bilimsel atılımları ve dünyada bazı ülkeler nasıl başardı? Analizleri, örnek çalışmalarıyla artık depremlerde CAN kaybı yaşanmasın dilekleri; katmerli acılarımız yaşanırken istiyoruz.
Başınız sağ olsun; Maraş, Gaziantep, Urfa, Diyarbakır, Malatya, Adana, Osmaniye, Adıyaman; geçmiş olsun…
Güven SERİN
Doğayla savaşlarda ne yazık başarılı sınavlar veremiyoruz. Yaşadığımız büyük kayıplardan gereken dersleri çıkarıp önlemler almıyoruz. Yüzyıllar öncesinde inşa edilen tarihi yapılar sağlam kalırken yeni kamu binaları yıkılabiliyor. Bir ilimizde 11 katlı bina yıkılırken yanındaki binalarda hasar görülmeyebiliyor. Sağlam yapılanmayan temeller, yetersiz kullanılan malzemeler her yerde çatlak ve yıkımlarla fire veriyor.
YanıtlaSilBu depremde korku ve acı yaşayan illerimiz arasında Mersin de var. Çoğu insan geceyi dışarıda geçirmiş.
Büyük felaketi yaşayan ülkemize geçmiş olsun. Yakınlarını kaybedenlerin başı sağ olsun. Depremzedelere yapılacak yardımların yerini bulması ve adilce asıl ihtiyaç sahiplerine dağıtılması içten dileğimizdir.
Teşekkürler Makbule Öğretmenim,tarifsiz acılarda bir araya geliyoruz görüntüleri gökleri inletiyor.Aynı bir araya gelişi,mimari,mühendislik,bilim için bir türlü gösteremedik; en büyük acı da bu geliyor bana...Selamlarımla..
YanıtlaSil