MERHABA GENÇLER ve HER ZAMAN GENÇ
KALANLAR
Sanatın ve sanatçıların sözcüklere kattığı
değeri ve anlamı hiçbir şey katamaz! Sonradan sanatçı olunamadığına
inananlardanım. Genleri, etkilenmemiş ise evrensel yolculuğun uçsuz bucaksız
boyutlarından:-Ya ticaret, ya siyaset, ya da ziyanlık kokar…
Hep organik besinler aranır, özlenir ya! Sanatın ve sanatçının da organik, özgün olanları vardır. Cem Karaca’da böyle sanatçılardan... Sahneye çıkınca seslenirdi; “Merhaba Gençler” diyerek ve her daim genç kalabilme heyecanı ve hissiyatı olanlara…
5–6 ay sonra ülkemiz seçimlere gidecek. Birçok siyasetçinin ifadelerindeki gibi çok önemli dönüm noktası olabilecek bir seçme seçilme olacak…
Dikkat ederseniz siyasetçilerin tamamı Z Kuşağı olan ilk kez oy kullanacak gençlerin peşinde. Gençlere şirin görünmek için her türlü adım atılıyor ve atılmaya devam edilecek.
Aklı başında, yarınlarını da düşünen, iyi eğitim almış gençler-gençlik ne düşünüyor acaba? Hemen söyleyeyim:
—Siyasete girmek ve orada yer
bulmak çok zor! Yalan mı? Hangi siyasi parti tam manasıyla gençlerinin önünü
açıyor? Açabiliyor? Hangi genç, sürekli eğilerek, bükülerek siyasette
yükseleceğim diye boyun eğer? Gençlerimiz, gençlik başka neler diyor acaba:
—Geleneksel siyaset sistemi
bizlerin sorunlarınla ilgilenmiyor. Bizlerin problemlerini çözemez…
Gençleri sadece “Gençlik Kolları” olarak düşünen siyasetçilerin gençlerin sorunlarını çözebilmesi mümkün mü? Bunca genç dışarıya gider, kaçarken, muhteşem beyinler başka ülkelerin hizmetine mecbur bırakılmışken gençlerin umutları ve ümitleri taze kalabilir mi?
Akla şu soru geliyor ve bu soru üzerine aklı başında olan beyinler tartışmaya başladılar:
—Bu durumu nasıl tersine
çevirebiliriz? Gençlerimizin dışarıya kaçmasını nasıl önleyebiliriz? Onların
huzurunu, umutlarını, genç ve delikanlı hallerini nasıl koruyabiliriz?
Cevap, yine sosyoloji, siyaset biliminde gizli:
—Düzen veya geleneksel
siyaset, gençleri karar alma süreçlerine dâhil edebilir! Etmelidir…
Hiçbir kurum ve kuruluş gençlikten beslenmediği takdirde sağlam, düzenli ve huzurla kalamaz.
Onlar, tecrübeli, deneyimli insanların
besleyicisi, neşesidir aynı zamanda. Onlar, alışkanlıklara bağlı kalmış,
yozlaşmış düşüncelerin de yenilenme, onarılma pınarları, genç dimağları-dır da…
İsterseniz kendi etrafınızda olan gençler ve her daim genç kalanlarla bir deney, sosyal bir tanıklık yapma zahmetine girin. Bakalım ne göreceksiniz? Koşullar kalkınca, üstelik derviş sabrı değil, normal bir hoşgörü içinde bakınca, sanatçının sıklıkla tekrarladığı:
—Merhaba Gençler ve Her Zaman
Genç Kalan:- insanlar bize nasıl bakacak? Korkuyla mı? Tiksinerek mi? Zoraki
mi? Yoksa düşüncelerini, eylemlerini paylaşma ve konuşma istekleriyle birlikte,
sarılarak, sokularak mı?
Sözün özü: MERHABA GENÇLER: Merhaba yarınlar, evrimin öz evlatları: merhaba…
Güven SERİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder