OSMAN BULUT ERGENE
TURNUVASI DOLUDİZGİN
2020 yılının başlarında ilk önceleri fikir olarak gelmişti aklımıza. Değer verdiğimiz, amatörce yapmaya çalıştığımız tenis sporu ve bu spora duymuş olduğumuz saygıdır bu fikrin anası.
Tenis sporunu öne çıkaran en saygın ve en kalıcı dört büyük turnuva var. Uluslararası Tenis Federasyon tarafından her birine verilen isim: Grand Slam mücadeleleri her yıl-sezon, dört kez, dört ayrı ülkede düzenleniyor.
Tenis sporunun, kortların yakınında olunca, düzeyli ve saygın; fiziksel, hem ruhsal akışın karşılığı da kendi içinde arayışlar oluyor. Bülent Yorulmaz ile kendi aramızda yapmış olduğumuz tavla karşılaşmalarında konuştuk bu fikri! Sonra çevremizdeki arkadaşlarımıza, Özkan Papatya, Taner Turna ve diğerleriyle paylaştık.
Uluslararası Tenis Turnuvası olan Grand Slam’ları örnek alarak bizde tavla turnuvaları düzenleyebilir miyiz? Bize inanan on kişiyle yola çıktık…
Tenis ile tavla sporu arasında yakınlık kuramayanlar oldu. Birisi kortlarda oynanıyor, diğeri ise bir tavla olunca hemen hemen her yerde oynanabiliyor. Fakat bizim esin kanyağımız olan yönlerini izah etmek isterim. İstikrarı, disiplini, şaşmaz bir şekilde yılda dört kez yapılıyor oluşu ve aynı zamanda her ikisinin de ortak noktaları; zihin sporları oluşudur.
Grand Slam Turnuvaları yılda dört kez yapılıyor. Ocak ayı içerisinde Avustralya Açık ile başlayan turnuva, Mayıs -Haziran ayları içinde Fransa Açık, Haziran -Temmuz’da İngiltere Wimbledon, Ağustos-Eylül aylarında ise Amerika Açık Tenis Turnuvası olarak son buluyor.
Aynı tarihlerde, Grand Slam Tenis Turnuvaları gibi bir yolculuk fikrini daha somutlaştırmak için konuşmalarımızı, tartışıp isimlerini bile belirlediğimiz bu değerli spor yolculuğunu Tekirdağ Dedecik doğumlu iş insanı Osman Bulut’a, Bülent Yorulmaz bitip tükenmeyen heyecanı, enerjisiyle anlattı.
Osman Bulut, İstanbul’da yaşadığı halde yöresine duyduğu sevgi ve saygıyı önceki yılarda Dedecik Spor’a ve daha sonra Tekirdağ Spor’a yapmış taşımış olduğu yoğun ilgi ve duyarlılık sayesinde göstermişti.
Aynı duyarlılığı bizim düşüncelerimiz için de tavla sporu zihin sporuna katkı olmak adına yapacağını bildirdi. İşte böyle bir zamanda belki de bu disiplin, tutarlılık ve özen içinde ilk kez yılda dört defa olmak üzere Osman Bulut Tavla Turnuvaları doğmuş oldu.
Birinci: Osman Bulut ERGENE Turnuvası. İkincisi: HORA. Üçüncüsü: GANOSLAR.Dördüncüsü: Osman Bulut ISTRANCA Turnuvası olarak, 2021 yılını başarı ile tamamladık.
Artan ilgi ve tecrübelerimiz, turnuvalarımızda duyulan güven ve saygı sayesinde 2022 yılın ilk turnuvası: Osman Bulut Ergene’de büyük rekabetler - heyecanlar içinde tamamlanmış oldu. 2022 yılı Ergene Nehri şampiyonu Erdinç YILMAZ oldu. Geçen yılın Hora Feneri şampiyonu Özkan Papatya’yı yaklaşık 2,5 saatlik zorlu mücadeleden sonra 2–1 yenerek, kupayı DEDECİKLİLERE armağan ettiğini söyledi. Her iki oyuncuyu da: Kutluyorum.
Gelişen, büyüyen, sosyal ve kültürel açıdan ileriye giden şehirlerin görünmez destekçileri vardır. Tıpkı Tekirdağ’ın Osman Bulut’u, Cemil Yıldız’ı, daha önce Tekirdağ Sporu var eden Fethi Mahramlı ve arkadaşları gibi…
Şehirler sadece otel olarak kabul edilemez, kullanılamaz… Edildiği takdirde en zengini de, en fakiri de kendi içinde huzursuz, yetersiz, eski insanların dediği gibi; miskin-zavallı, uyuşuk, tutarsız kalırlar…
Osman Bulut Tavla Turnuvaları isimlerini açıklamak isterim. Dört turnuvanın dört ismi de kendi yöremizin sembolü olmuş; Ergene Nehri, şimdi bataklık akıyor oluşan bakmayın; bir zamanlar balıkları, kuşları ve temiz sularını içen insanları vardı… İkincisi Hora, neredeyse iki yüzyıllık ömre yaklaşan tarihi Hoşköy Fener’imizin ismidir. Ganoslar ise Işıklar Dağlarının ışık ülkesi öykülerini anlatıyor. Istranca Turnuvası da Trakya bölgemizin en önemli ormanlarının, tepelerinin, dağlarının olduğu, Karadeniz ile buluştuğu yerin ismidir.
Osman Bulut, turnuvanın bütün maddi giderlerini tamamıyla üstlendiği gibi manevi ve sportif açıdan da sürekli yanı başımızda... Bir yandan zanaatın ve sanatın içinde atarken kalbi, bir yandan da estetik, matematik ve sezgisel zekânın halk işi olan tavla sporunda atıyor…
Süleymaniye Cami için söylenen meşhur bir söz var. “Bana birkaç kazma ve birkaç işçi verin, Süleymaniye’yi yerle bir edip yıkarım. Ama yeniden yapmak için bir Kanuni Sultan Süleyman, bir de Mimar Sinan gerekli…”
Osman Bulut Tavla Turnuvaları için de aynı şey geçerlidir. Bir Osman ve Bir Bülent gereklidir; istikrarı, devamı, saygınlığı olan turnuvaları düzenlemeye…
2022 yılının ilk şampiyonu Erdinç Yılmaz, aynı zamanda bir ilki daha Osman Bulut Tavla Turnuvası tarihine yazdırdı. Geçen yılın üç şampiyonu; Hasan Özer’i, Taner Turna’yı ve Özkan Papatya’yı, üç zorlu rakibi eleyerek Ergene Nehri şampiyonu oldu…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder