SARAY LALADERE İNSAN RUHUNA
HUZUR VERİYOR
( Güngörmez Kayalıkları, herkese ilham verecek bir yer )
Dünya Sağlık Örgütü insanı insan kılacak en önemli üç etmeni sıralıyor;
“ Beslenme, Hareket ve Stres Yönetimi”
Durumu biraz iyi olan istediği şeyi yer ve içer. Spor tesislerine gider ve her türlü sportif olanaklardan yararlanır. Ya stres yönetimi? Tam da burada başlıyor; belki de herkesi eşit kılacak olan şey; stres yönetimi! Umudu olanın, yaşama tutunan her insanın baş ettiği, ama belki de birkaç diploması, en iyi eğitimi aldığı halde birçok aydın insanın baş edemediği bir şey stres…
İlacı nerede? Doğada! Sırlarla dolu olan eşsiz doğada… Tekirdağ Saray Laladere de öyle yerlerden birisi. Istranca’nın ( Yıldız Dağları ) kıyıcığında, hatta koynunda gizli bir vadi. Buraları Ganoslar kadar değerli doğal alanlarımızdan. Odunculuğun, hayvancılığın, arıcılığın ve doğa turizmin can damarları olan en güzide yerlerimiz hakkında biraz dert yanacağım.
Saray Güngörmez Laladere’ye gitmeden önce onlarca doğal alana uğradık. Yunus Usta, Bülent Yorulmaz, üç doğa öncüsü ve gönüllüsü her uğradığımız yerde şaşkına döndük! Niçin mi? Ortalık çöpten geçilmiyor!
Nasıl olur? Diyor insan kendi kendine; nasıl olur? Bu kadar güzel doğal alanları, doğanın milyonlarca yılda oluşturduğu yerleri böyle korkunç bir vicdansızlık içinde kirletir insan? Nasıl? Bir taraftan taş ocakları, maden arayıcılar doğal dünyanın altını üstüne getirirken, bir taraftan ise gözümüz gibi bakacağımız yerleri, gezerken insan; büyük insanlık kirletiyor…
Geceli-çadırlı kamp için iki planımız vardı. Birincisi Güngörmez kayalıkları-mağaralarını görmek ve yakınlarında çadır atmak! Göngörmez kayalıkları Avustralya Aborjin kayalıkları kadar gizemli, ilgi çekici. Bir kez daha kentim, bölgem ve ülkem adına hem sevinip hem de üzüldüm. Bu yer, gelişmiş, öncü bir ülkenin elinde olsa; burayı ziyaret eden milyonlarca insan olur diye…
Güngörmez kayalıklarının çevresi, bir parça alan SİT olarak tescillense de etrafı kuşatılmış; çoktan… Göngörmez kayalıklarının o muhteşem görüntüsü aklımızdan çıkmasa da kamp alanı için Tekirdağ sınırları içerisinde yol aldık. Farklı yerlere uğradık. Bir taraftan doğanın meşelikleri yöre ve ülke insanı için sürekli odun demek. Planlı kesildiği için; bitmeyen bir enerji hep var buralarda. Bir taraftan da en tenha köşelerde dahi, korkunç insanlığın korkunç çöpleri…
Doğayı selamlayarak, çöpleri gören gönlümüzü dağlayarak dolaşa dolaşa Laladere’ye geldik. Her iki tarafı Istranca’nın ( Işıklar Dağları) meşelikleri, gürgen ağaçlarıyla çevrili yerlerde odunculuk hiç durmadan devam ediyor. Meşelerin bekçilik yaptığı yerin derin vadisinde ise gürgen ağaçlarıyla kayın ağaçları yaşıyor.
Laladere de yapılan düzenleme, bütün eksiklerine rağmen insanın içini rahatlattığı gibi etrafa yayılmış ailelerin çocuk sesleriyle birlikte kuşların, derelerin sesleri insan ruhunu onarıyor.
Stres yönetimi ne demek diye öğrenilecekse böyle yerlere gelmeli. Doğanın milyonlarca yılda oluşturduğu, beslediği yerlere… Yöre insanı burayı çoktan tanımış ve bir parça huzur dengesi adına sosyal, kültürel ve eğlence olarak en iyi şekilde faydalanıyorlar.
Karavan turizmi, çadır ve günübirlik turizm için burada; her şey koşulsuz gelenin hizmetinde! Suyu, elektriği, tuvaleti ve çöp kovalarıyla birlikte yaşlı gürgen ağaçları, yer yer kayın ağaçlarıyla birlikte, sonbahar ışıltısını saçan güneş ve yere halı gibi serilen yapraklar; çocuklardan öte her insanı çocuk yapacak kadar doğal bir dinlence, eğlence, sosyalleşme alanı…
Karanlık başladıktan sonra sosyal alanlar ışıklandırılıyor. Bunu bilen aileler ve çocukları karanlık çöktükten sonra bile, vadiye çöken geceyi, etraftan yayılan kuş seslerini bastıracak oyunlar oynuyorlar. Voleybol, futbol ve birçok etkinliğin yapıldığı bu alan; çok daha iyi tanıtılıp ve gerekli eksikler tamamlandığı an; yörenin, ülkenin ve uluslar arası turizmin hizmetinde bir doğa harikası…
Tekirdağ, zenginlikleriyle övünmeli. Tekirdağ insanı şehrini, köylerini, ilçelerini tanımak için gayret etmeli! Etmeli ki, bu yerler daha fazla sahip çıkılsın. Daha ciddi yatırımlarla şehrimizin her alanına; ekonomik, kültürel huzur yayılsın…
Laladere, Güngörmez Kayalıkları, Istrancalar, Ganoslar; Ege’den, Karadeniz’e uzanan bu yolculuğun şehri; TEKİRDAĞ…
Değerlerimizi, zenginliklerimizi, doğal şaheserlerimizi keşfetmek ve özümsemek için, HAREKET gerekli. Üşenmeden ve her uygar milletin ferdi gibi, yöremize sahip çıkmak; vatan ve insanlık borcudur…
Görsellere ilk bakışta Yedigöller'den kesitler zannettim. İtiraf edeyim ki Saray Laledere ismini ilk kez duyuyorum. Demek ki tanıtımıyla ilgili pek girişimde bulunulmamış. İlgisizlik çok yönlü demek ki. Stres atmaya gitmişsiniz ama gördükleriniz artı stres yaratmış. Yani ben olsam gerilirdim oralarda. Umarım sizin gibi duyarlı insanların sesi çoğalır ve doğa harikası bu bölge hak ettiği değeri bulur. Kaleminize sağlık Güven Bey...
YanıtlaSil
YanıtlaSilTeşekkürler Zeugma; haklısın,yeterince tanıtılamamış; sanırsınız Aborjin Kayalıkları,bir de öykü yarattınız mı,değmen benim gamlı keyfime:)) Turizm,çok yönlü bir olay; disiplin,tanıtım,düzenleme,sosyoloji,edebi ve mitoloji yönler; yine de değerli bir anı yaşandı bu yıla ait...
Yazıyı okumaya başladım "İlacı nerede? Doğada" satırlarını okur okumaz "Tabii temiz bırakılıyorsa" diye düşündüm ki hemen ardından çöplerden bahsetmeniz geldi. Bazı insanların bencilliği inanılmaz boyutlarda. Gönülleri nasıl el veriyor anlayamıyorum.
YanıtlaSil
YanıtlaSilBir uygarlık ki sormayın; kendi sonunu hazırlayan akıllı canlı olarak övülmeyi hiç istemem...Hazin bir sona doğru gidiş ve doğa çok ama çok dayanıklı olmasına rağmen muhtemelen bizleri üzerinden atmaya hazırlanıyor.Ama henüz bizler için vakit geçmiş değil; ya gelecek nesiller? Kim bilir; ne büyük değişimlere tanıklık edecekler...Çok teşekkürler...
Laladere ne kadar güzelmiş. Tekirdağ çevresinde bilmediğim, daha önce hiç duymadığım pek çok yeri sayende öğreniyorum Keşfedilmeyi bekleyen ne çok doğa harikası yerlerimiz var ve maalesef karşılaştığımız bu manzaralar bazen insana “ keşke hiç bilinmese! keşke hiç gelmeselerdi” dedirtiyor! Giderek daha da bencil, sorumsuz, duyarsız insanlarla doluyor her yanımız. Çok üzücü... oysa toprak ana bağrına basmaya hazır bizi! Her yönüyle şifa. Dilerim tanıtımların sayesinde Tekirdağ’ın doğal güzellikleri hak ettiği değeri bulur. Ve tabi öncelikle insanımız daha bilinçli hâle gelir. Emeklerine sağlık Değerli Güven...Sağlıkla, esenlikle kal.
YanıtlaSilÇok haklısın Esin; " keşke gidilmese,yol yapılmasa" derken bile utanıyorum; çünkü,doğa da insana muhtaç; onu yorumlama,onu hissiyatıyla yazıya,sinemaya,tiyatroya,resme,fotoğrafa dökecek insana,kendi dönüşümü için muhtaç gibi geliyor bana.Keşif ruhu,edebiyatın düş gücü ve yolcu olan insan; her daim değişimi arar,doğa gibi...Teşekkürler ESİN...
YanıtlaSil