SEN TÜRK DEĞİLSİN!
----------------------------------
Sevinilecek bir
anlatı mı, yoksa üzülecek bir şey mi? Elbette, geçici egoyu, onurlanmayı bir
kenara bırakırsak oldukça üzülecek bir şey; Türklüğümüzün farklı bulunuşu; bir
türlü Mustafa Kemal’ ve arkadaşlarının yarattığı mucizenin karşılığı olarak,
her daim farklı ülke insanları tarafından farklı algılanmamız…
Sosyolojik,
psikolojik ve trajik bir vaka… Bana bu seslenişleri yapan üç insan; üçü de
farklı milletlerden. Türkleri öyle bir tanımışlar ki; bir sürü önyargı da bunun
içinde dâhil; farklı bir insan karşılarına çıkınca, akıllarınca iltifat ve
takdir etmek adına; “ Sen Türk değilsin!” diyorlar.
İstanbul’da bir
arkadaş buluşmasında bizle birlikte olan bir Rus vatandaşından duydum ilk
olarak bu seslenişi. Sonra, Antalya Kaleiçi bir pansiyon işleticisi olan
Silviya’dan ve Batum’da taksinin şoförü olan Roland da aynı seslenişi yaptı; “
Sen Türk değilsin!”
Bu acayip seslenişte;
benim Türklükte yerim yoksa hangi millete uygun görülüyorum? Bundan haber veren
yok! Biraz öte taşırsak; dünyalıyım der geçersin… Her şey bu şekilde çözülse;
herkes dünya milleti olmayı ilahi bir gönüllük içinde kabul etse; çoktan bütün
sınırlarımı atardım.
Böyle değil elbet!
Yüzyıllara dayalı gelişim, değişim ve benzer yönlerimiz, bizleri bir milletin
varlığı içinde var oluş yazgısını da beraberinde getirerek; nice büyük aşama ve
sınavlardan sonra bu hissedişi yapar hale gelmişiz.
Öyleyse; Türklüğü bu
kadar yanlış tanıtan varsa; Milli Eğitimin, Turizm ve Kültür Müdürlüklerinin,
Üniversitelerimizin oturup da ağlaması gerekmez mi? Marifet, kabalıkta değil
artık! Marifet, yaşadığın ülkene, şehrine, kasabama, köyüne; onur, itibar katmakta!
Öncü milletlerin geçtiği aşamalardan geçme; icatların, ilimin, sanatın,
felsefenin de merkezinde bulunup onlarla birlikte yoğrulma…
Bir iltifatı bu kadar
trajik kabul edeceğimi bilemezdim. Bir onurlanma değil, bir acı çekme gerçeği;
Ben Türküm; varlığımı ilk hissettiğimde, Türklüğü gönüllü sevmemde ki en güzel
öncüler; Dedelerim, ninelerim, teyzelerim, amcalarım ve dayılarım.
Dünyaya geldiğim
kerpiç evlerde, onların bitişiğinde bir de hayvan ahırımız vardı. Çırağımız için Kürt Mehmet derlerdi. Dedemin ve babamın ilk işi; annem ile nineme; Kürt Mehmet
Amcanın yemeğin hazır mı? Odası temizlendi mi? Suyu gitti mi? Bu öğretiler,
güzellikler, diğer insanlara verilen değerler, dönemlerdir beni Türklüğe kucak
açtıran.
Bir de sonsuza kadar
yaşayacak ruhumun, kabul ettiği değerler var; genlerde saklı. Geçmişe utanarak değil;
bu büyük arayışın göçlerine, her milletin yüce sevdaları, acıları, coşkuları ve
kırılma anları olarak bakıyorum.
Türklüğü onurlandıran
en büyük Türk'e de büyük bir hürmet besleyerek; Mustafa Kemal ATATÜRK'E…
Bizde karşılaştık sen Türk değilsin olayına Kazaistan'da ilk gidenler nasıl bir izlenim bıraktılarsa "sen Türk değilsin" o insanlardan bu algıyı silmek gerçekten zor.
YanıtlaSil
YanıtlaSilSanırım,büyük yıkımlar ve hayal kırıklıkları bırakmışlar geride;üstelik farklı farklı acı hatıraları olan şeyler...Teşekkürler Yusuf Sezgin..
Ne kadar ilginç. Yıkılmayan önyargılar barbar nitelemesinin halen yerleşik olduğunun işareti sanırım. Andımız öz vatanımızda tartışma ya ya da red sebebi haline gelmişse gerisi boş zaten. Ah Atam ahhh :((
YanıtlaSilBirkaç hafta önce Kavala'da kocaman bir tabela görüp şok olmuştum ben de. Türklerin kanlı katil olduklarını simgeliyordu. Fotoğrafladım tabii. En kısa zamanda yazıya döküp yayınlayacağım...
yani iltifat gibi demişler sankiii :)
YanıtlaSil
YanıtlaSilFazlasıyla kayboluşun,tükenişin hikayesini anlatıyor;hatta bir acı bir destan çığlığı...Cevabı yine sosyolojinin,yine edebiyatın içinde gizli...Önemsemediğimiz,kütüphane,müzik aletleri ve düşünceye yatırım yapmamanın ortada kalmışlığı bu;büyük çığlık...Cumhuriyetin ilk hamlesi bu yüzden eğitim,sanattır.O da yarım kalmıştır:bir nesil on bin kitaplık kütüphane kurar,geride kalan nesil ise o kütüphaneyi devreder veya atar,kaçar...Bir şeyler eksik;altyapı,istikrara dair;bu sefer erime,sahipsiz bırakma ve büyük sessizlik;itibar,saygınlık kabuğumuzu kırıp iki büklüm yapıyor.Teşekkürler ZEUGMA;Çalışmanı bekliyorum...
YanıtlaSilYerini bulmayan iltifat Deep;eninde sonunda seni yok ediyor;şahsına hürmet,gelmişine geçmişine red;baygınlık verici iltifat Deep:))